Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeminde; ülkede yaşanan ekonomik kriz, emekli amiraller hakkındaki gözaltı kararı ve corona virüsü salgını var. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:
– Türkiye farklı bir sürecin içerisine evrilmeye başladı. Sıkıntılı bir tablo var. Tümüyle kontrolünü kaybetmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Çaresizliğini örtbas etmek için sağa sola saldıran bir tek kişi yönetimiyle karşı karşıyayız.
– Hayat kurtarmak için hayatlarını feda eden sağlık çalışanlarının elleri öpülmez mi? Bir istekleri vardı. “Covid-19 meslek hastalığı ilan edilsin” dediler. Yapmadılar. Niçin? Vicdan yok mu sizde?
– İzmir’de elleriyle yaptığı takı satarak geçimini sağlıyordu. Yatarak tedavi olması gerekiyordu bir türlü boş yatak bulunamadı. 21. yüzyıl Türkiye’sinde yatak bulunamadı, hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Beyefendi bu işin baş sorumlusu sensin.
– 16 yaşındaki kıza maskeyi nizami takmadığı için 900 TL ceza kesiliyor. Kızı çağırıyorlar, “Ya bu parayı öde ya da babana haciz işlemi yapacağız” diyorlar. Pes!
TEK ADAM YÖNETİMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ
– Pandemi sürecindeyiz, insanlar can derdinde ve aşı bekliyorlar. Isparta’da 70 yaşında bir yaşlımız aşı bekliyor. Nerede aşılar? Ağır sorunların altında ezilen, çaresizlik üreten, çaresizliğini örtmek için sağa sola saldıran, yapay gündemlerle ülkeyi meşgul eden; tek adam yönetimi ile karşı karşıyayız.
– Bu ülkeyi kim yönetiyor? Bu soruyu herkesin kendisine sorması lazım. AK Parti’ye geçmişte oy vermiş, şimdi kafası karışık olan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum; ben sana her zaman, her yerde, her ortamda doğruları söylemeye devam edeceğim.
– Bize “Dostlarınız kim?” diye soruyorlar. Dostlarımız bu ülkenin işsizidir, işçisidir, esnafıdır, apartman görevlisidir, bu ülkenin halkıdır. Bizim dostlarımız bunlardır. CHP gelse memleketi yönetir mi? Yönetir! Bal gibi yönetir, açlık olmaz, sefalet olmaz.
DAYISI OLANA İKRAMİYE, OLMAYANA CEZA!
– Biz kurultayı yapmadan önce Sağlık Bakanlığı’na yazı yazdık. Kongremizi nasıl yapalım dedik. “Açık alanda yapın, sosyal mesafeyi koruyun” dediler. Aynısını yaptık. Peki ya AKP kongresi? Dayısı olana ikramiye, dayısı olmayana ceza! Devlet böyle yönetilmez. Kongrelere katılanlara da 900 TL ceza kes, ben de adilsin diye kutlayayım.
BİLİM KURULU’NDAKİLERİN BİLİMLE ALAKASI YOK
– 4 Nisan itibarıyla vaka sayısında ABD’yi geçtik. Bilim Kurulu var, hikaye tamamen. Orada oturanların hiçbirisinin bilimle ilgisi yoktur. İktidar senin kurallarına uymuyorsa izzet-i ikbal ile çekileceksin.
– Kontrolü tamamen kaybettiler. Devleti yönetemiyorlar. Tek düşündükleri koltukları. Peki bütün bunların faturası kime çıkıyor? Saray ve beslemelerine çıkmıyor tabi… Bunlar tefecilere çalışıyorlar. 5’li çete de çok memnun bunlardan. Peki esnafın, manavın, taksicinin, sokak satıcılarının, apartman görevlilerinin durumu nedir? Saray bilmiyor. Saray’ın umrunda bile değil.
– 20 milletvekilimiz ve parti meclisi üyelerimiz Isparta’ya gittiler. Bir esnaf “Ramazan ayı geldi, en çok para kazandığımız dönemde dükkanımız kapandı” diyor. Peki bunlar kongrelerini ne zaman yaptılar? Her 100 metrede bir dükkan kapanmış. Esnaflar geçinemiyorlar, kirayı ödeyemiyorlar. Onların gözünde esnaf yok zaten. “Nasılsa ensesine tokadı vururum, alırım oyunu” diye düşünüyorlar. Ama esnaf eski esnaf değil.
BU TABLOYA BAHÇELİ DE DESTEK VERİYOR
– 2020 yılında 99 bin 588 esnaf iflas etti. Bu 99 bin kişi nasıl yaşıyor acaba? Devleti yönetenlerin bu kişileri ve ailelerinin geçimini sorması lazım. Saray bunu sorabilir mi, soramaz.
– Saray’da lale devri yaşanıyor. Herkesin bir eli yağda bir eli balda. Erdoğan çıkıp esnafın dükkanına gidebilir mi? Hayatta gidemez. Belki 50 bin korumayla gider. Aynı şeyi Bahçeli’ye de soruyorum. Bu tabloya Bahçeli de destek veriyor. Ülkücüleri bunun dışında tutuyorum. Onların rahatsız olduğunu biliyorum. Bahçeli bütün bu yoksulluğun değirmenine su taşıyan kişidir. Emin olun bunlarda vicdan yok.
– Hiçbir padişaha layık olmayan sarayların var. Milletin perişan halini görmüyor musun? Bunlar iktidar olduğunda en düşük emekli aylığıyla 7 çeyrek altın alınıyordu, şimdi 2 çeyrek alınabiliyor. 2 milyon 600 bin kişi dul ve yetim aylığı alıyor. Bunlar sadece 763 lira aylık alıyor ve bu parayla geçinmeye çalışıyor. Bunlarda ahlak, vicdan var mı?
KİMSE YEMİYOR BU NUMARALARI
– Ne darbesi, darbe yok, amaç gündem değiştirmek. Esnafın-işçinin-işsizin derdini örtmek için ‘Vayy bize darbe’ diye amirallerin Montrö açıklamasına mal bulmuş mağribi gibi saldırdılar. Ne darbesi kardeşim ne bu paranoya? Ama artık kimse yemiyor bu numaraları…
-EMEKLİLER DÜNYANIN NERESİNDE DARBE YAPIYOR?
– Ya emekliler dünyanın neresinde darbe yapıyor. Bunlar akıllarını gerçekten peynir ekmekle yemişler. Bu kadar saçmalığı Türkiye cumhuriyeti devleti hiç görmedi duymadı. Bizim anladığımız anlamda devleti sağlıklı yöneten bir iktidar yoktur. Ortak da sağlıklı bir ortak değil, bakanlar bakan değil.
SİVİL HAYATTA ESAS DURUŞ BAŞLADI
– Halkın gündemini çalmak için telefon açıyorlar Yargıtay’a “Siz de bir bildiri yayınlayın” diye. Ya benim bildiğim esas duruş askerlikte olurdu bu sivil darbeden sonra sivil hayatta da esas duruş başladı.
– Artık bunlar devleti yönetmiyor. Bu milletin yakasından düşmeleri lazım, artık bu numaraları hiç kimse yemiyor. Millet diyor ki kardeşim bırak bağırmayı, bırak suçlamayı, sandığı getir diyor sandığı.
kaynak:sözcü