Akademisyen Yasemin Karaca, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attıktan sonra Mersin Üniversitesindeki işinden atıldı, ardından KHK ile kamu görevinden ihraç edildi. KHK çıktığı sırada yurtdışında olan Karaca pasaportu iptal edildiği için Türkiye’ye dönemedi. Anayasa Mahkemesi, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği için o bildiriye imza atan tüm akademisyenler beraat etti ancak Yasemin Karaca o bildiri nedeniyle yargılanmaya devam ediyor. Karaca, yurtdışında olduğu için mahkemeye ifade veremedi, dava süreci uzadı. Mahkeme sürdüğü için de ne pasaportunu alabiliyor ne de işe iade davası açabiliyor.
Akademisyen Yasemin Karaca’nın KHK ve zorunlu sürgün süreci 2016 yılında yayınlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atmasıyla başladı.
Karaca, bildiriye imza atan meslektaşlarıyla birlikte Mersin Üniversitesindeki işinden, sözleşme yenilememe yoluyla atıldı.
2017 yılının ocak ayında yurtdışına çıkan Karaca, o yılın nisan ayında çıkarılan bir KHK ile de devlet memurluğundan ihraç edildi.
KHK kapsamında ayrıca Karaca’nın pasaportu da iptal edildi.
Bu gelişmelerin ardından, 2018 yılının kasım ayında Karaca hakkında İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldı. Dava konusu “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisiydi. Mahkeme görevsizlik nedeniyle dosyayı Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Mersin’deki ilk duruşma 2019 yılının şubat ayında yapıldı.
“BERAAT ETMEYEN BİR BEN KALDIM”
Akademisyen Yasemin Karaca bundan sonrasını şöyle anlattı:
“Buraya kadar her şey ‘normal’ görünüyordu. Sonuçta aynı metni imzalamış yüzlerce arkadaşımla beraber yargılanıyordum. Fakat AYM kararından sonra benim davam farklılaştı. Arkadaşlarımın tamamı yargılandıkları mahkemelerin AYM kararına uyması sonucunda beraat ederlerken Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi benim için bir türlü beraat kararı vermedi. Davam hala sürüyor ve 23 Mart 2023’te yine bir duruşmam var.
Mahkeme, davayı sonuçlandırmama gerekçesini benim ifade vermemiş olmam diye belirtiyor. Gerçekten de ben Türkiye’ye gidemediğim için ifade veremedim. Fakat benim gibi daha onlarca arkadaşım başka mahkemelerde ifade vermemiş olmalarına rağmen beraat ettiler. Avukatım bunu duruşmalarda defalarca dile getirmesine, emsal kararlar sunmasına rağmen sonuç değişmedi.
Sonuçta aynı bildiri nedeniyle yargılanan yüzlerce akademisyen içinde davası sonuçlanmayan ve beraat edemeyen bir tek ben kaldım. İdare mahkemeleri yoluyla işe iadelerin yaşadığı şu son süreçte benim hala yargılanıyor olmam takdir edersiniz ki kabul edilebilir bir durum değil. İşin daha da tuhaf tarafı bu uzun süreçte 9. Ağır Ceza Mahkemesinin heyeti de değişti ama yeni gelen heyet de eskisinin tutumunu sürdürdü. Arkadaşlarımın yargılandığı diğer bütün mahkemeler AYM kararına uyar ve ifade vermiş olma şartı da aramazken Mersin 9.Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu tavrı nasıl yorumlanabilir bilmiyorum.
Bu metni epeydir belki de unutulmuş olan bu duruma dikkat çekmek ve mahkeme üzerinde bir kamuoyu baskısı yaratmak için yardımınızı istemek üzere kaleme aldım.”
Yasemin Karaca, KHK’yla iptal edilen pasaportunu geri alabilmek ve işe iade davası açabilmek için mahkemeden beraat kararı alması gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin kararına ve emsal dava kararlarına rağmen mahkemesinin sürdüğüne dikkat çekti.
kaynak:mersin yaşam