Meclise sunulacak teklif için siyasilerden destek isteyen Yeşilboğaz, hükümetin, baroların seçim sistemi ve yapısını değiştirme hazırlığının yargıyı daha da siyasallaştıracağını hatırlatarak, “Çoklu baro, nispi temsil’ gibi uygulamalar toplumu ciddi anlamda böler, kargaşaya neden olur. Kırılgan gruplar daha da mağdur edilecek. Milletvekillerimizin yargıyı ve toplumu kaosa sürükleyecek adım atmayacaklarına inanıyoruz” dedi.
“CEZALANDIRMAK İÇİN YASA ÇIKARILAMAZ”
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Özkoç, Engin Altay, CHP Mersin Milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Cengiz Gökçel, AKP Mersin Milletvekilleri Hacı Özkan ve Cumhur Taşkın, AKP Adana Milletvekilleri Tamer Dağlı, Mehmet Şükrü Erdinç, Ahmet Zenbilci ve Abdullah Doğru’yu ziyaret ederek, baroların yapısında ve seçim sisteminde yapılacak olan değişiklik teklifinin toplumu ve hukuk sistemini kaosa sürükleyeceğini ifade eden Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Meclisin yeni açılması ve genel kurulun başlaması nedeniyle az sayıda siyasileri ziyaret edebildim. Milleti temsil eden vekillerimizin, gerek hukuku, gerekse toplumu kaosa sürükleyecek bir değişikliğin yasalaşmasına sebep olmamalarını temenni ediyorum. Değişiklik gündeme gelirken sürecin muhatapları olarak barolara danışılmadı. Bizim birincil talebimiz sürecin işletilme şekli ve sebebi. Ankara Barosu üzerinden daha önce raflarda duran ve her daim ortaya çıkarılmaya çalışılan projenin Ankara Barosu bahane edilerek yeniden gündeme getirilmesini sağlıklı bulmuyoruz. İkincisi, baro herhangi bir şey söyledi diye bütün sistem cezalandırılıyor. Bir yasa yapılırken öfkeyle, tepkiyle yapılamaz. Yasa ihtiyaçtan doğar. Toplumsal talep olması halinde toplumun ihtiyaçlarına cevap verme adına yasa çıkarılır. Ama burada cezalandırma amacıyla yasal düzenleme yapılmak isteniyor. Yargı sopa olarak kullanılamaz, cezalandırmak için yasa çıkarılamaz.
“BAROLAR İŞ YAPAMAZ HALE GELECEK”
Bir defa bu yasal düzenleme için Anayasa’yı dahi değiştirmek zorundasınız. Baroların, odaların Anayasal kurum olmaları nedeni ile yapılacak düzenleme, Anayasa’ya da aykırı olacaktır. Nisbi temsil dedikleri şey, kesinlikle yönetim kurullarının işlevsiz hale getirilmesi ve çok parçalı yapı ile baroları iş yapamaz hale getirmektir. Şu an zaten kişisel anlamda en çok oyu alan adaylar, hangi gruptan seçime girerse girsin rahatlıkla seçilebiliyor. Bu bağımsızlığı nedeni ile karar verirken, grubunun değil kendini seçen genel kurulun iradesini esas alıyor. Daha özgür karar veriyor. Bu yapı daha demokratiktir” şeklinde konuştu.
“KIRILGAN GRUPLAR DAHA DA MAĞDUR EDİLECEK”
Çoklu baronun toplumda ciddi anlamda bölünmeye ve karmaşaya neden olacağının altını çizen Yeşilboğaz “Hakim ve savcı alımlarının liyakat unsuruna göre yapılmadığını, mülakat ve alımların nasıl yapıldığını biliyoruz. Çoklu baro ülkenin köküne dinamit koyma ve yargıyı tüm unsurları ile tamamen siyasetin kucağına atmadır. Yandaş bir baro kurulduğu zaman hâkim ve savcı alımları sadece o yandaş baro üzerinden yapılabilir. Barolar daha bağımsız bir yapıya sahip olduğu için, kimse diş geçiremedi. Fakat yargının şu anda bağımsız olduğunu söyleyemiyoruz. Çoklu baro hem toplumsal barışa, hem hak arama özgürlüğüne, hem de adil yargılanma hakkına zarar verecektir. Yarın sizin başınıza bir şey gelse, ben A barosundan geldim dediğiniz zaman, bizi cezalandırmak adına size yanlış kararlar verecekler. Yani hâkim ve savcıları da daha yanlı hale getirecekler. Yine tabanda da toplumu bölecektir. Vatandaşlar barolara göre bölünecektir. Vatandaşların hukuk devletine ve yargıya inancı tamamen kaybolacaktır. Bunların dışında CMK görevlendirilmesi, adli yardım nasıl paylaştırılacak?” diye konuştu. Toplumsal davalara ör: Kadına şiddet, çocuk istismarı, çevre davaları insan hakkı ihlallerinde ayrımcılık nedeni ile müdahale edilemeyecek ve kırılgan gruplar daha da mağdur edilecektir.
“MÜZAKERE OLMAZSA DEMOKRATİK HAKKIMIZI KULLANIRIZ”
Baro başkanları olarak yaptıkları ortak açıklamada hükümete, “Bu düzenlemeyi rafa kaldırın, ülkede bu kadar sorun varken gereksiz bir kaos ve tartışma olmasın” dediklerini belirten Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Bizim mevcut Avukatlık Kanunumuz şimdiki ihtiyaçlarımızı tamamıyla karşılamıyor. Yasalar günün koşullarına göre, ihtiyaçlara göre tabiki değişmeli ancak 21. yüzyıla uygun, mesleğimizi ve barolarımızı daha ileriye götürecek demokratik bir yasayı hep birlikte yapalım istiyoruz. Sorunlarımıza değinmeden sadece yapısı ve seçim sistemi ile oynayarak yasamızı değiştirerek böl, parçala, yönet mantığıyla tahakküm altına almaya yönelik bir girişimde bulunuyorsunuz. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. 19 Mayıs’taki ve 1 Haziran’daki ortak bildirimizi tekrarlıyoruz. Oturup masaya konuşalım, müzakere yöntemlerini öyle açalım. Eğer müzakere yöntemleri kapatılırsa, biz de demokratik hakkımızı kullanırız” dedi.
Ziyaretten memnuniyet duyduklarını ifade eden siyasiler, süreci yakından takip ettiklerini, toplum ve hukuk sisteminin yararına adım atılması gerektiğini belirttiler.