|
’Onurumla Ekmek Paramı Kazanıyorum’...
|
|
|
|
Lösemi hastalığı nedeni ile Çankırı’nın soğuk ikliminden uzaklaşmak için Mersin’e gelen Satı Yıldırım, Bacağındaki engeli nedeni ile yürümekte zorluk çekmesine rağmen, hayatta kalabilmek için , çöp toplayarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor.
|
|
|
|
Röportaj: Mustafa Esmer Cengiz Satı Yıldırım, “ Çankırı’dan Arkadaşınım yanına geldim, ona sığındım. Sonra beraber oturmaya karar verdik. Tüm giderler ortaklaşa. Fakat benim gelir olarak sadece nafakam var. O da ayda 150 TL, bu da ihtiyaçlarımızı karşılamadığı için birçok kez iş başvurularında bulundum ama geri dönüşler olmadı. Kaymakamlığa gittim, dediler ki; ‘beklemeye alalım sizi’. Halen bekliyorum. Çaresiz durumdaydım ve bir işte çalışmam gerekiyordu, baktım birçok insan çöp topluyor, kadınlarda dahil, bende aç kalmamak ve kimseye muhtaç olmamak için günlük 5 ya da 7,5 liraya çalışıyorum. Her gün çöp toplamaya çıkamıyorum, çünkü kalça çıkıklığından dolayı sadece bir ayağımı kullanabiliyorum. Bu yüzden, iki günde ya da üç günde bir çıkıyorum işe. Bu engelli halimde ekmek paramı helalinden elde etmeye çalışıyorum. Engelimin dışında ayrıca lösemi hastasıyım fakat yeşil kartlı olduğum için ilaçlarımı alamıyorum, hastahaneye gidemiyorum” şeklinde içinde bulunduğu durumu ifade etti. Kadın Olmak Dezavantaj Yaşadığı sorunların sonunun gelmediğini belirten Satı Yıldırım, “Çöpe çıktığımda insanlar bana bakıyorlar. Geçen bir kişi dedi ki, ‘abla çok dikkat çekiyorsun, şapka tak’. Özellikle akşam saatlerinde çalışmakta ayrı bir sonun, bu sorunlar yetmezmiş gibi diğer yandan çöpçülerde kızıyorlar, ‘bir sen eksiktin, ekmeğimize mani oluyorsunuz’ dedi.
Yıldırım, “Kadın olmanın yanı sıra engelli oluşumda bir dezavantaj. Mesela, iki hafta önce, plastikleri toplarken çöp konteynırının içine düştüm, iki kişi gelip beni çıkardı. Onlar yardım etmeseydiler tek başıma konteynırdan çıkmak için büyük çaba sarf etmem gerekecekti” şeklinde başından geçen olayı anlatı. Ardından , “Genelde, utanılan tuhaf karşılanan, saygı duyulmayan bir iştir çöp toplamak. Bu halimle her ne kadar zor olsa da alın terimle paramı kazanıyorum. Geçenlerde işe çıkmıştım, polisin biri bağırdı çöpü karıştırma diye. Ayrıca zabıtalar çöp çekçeklerimizi topluyorlar. Bu şekilde bizleri mağdur ediyorlar ki bizler zaten mağduruz. Evimizin kirasını ödesinler, beslenme, barınma ihtiyacımızı karşılasınlar bizde çöpten medet ummayalım” ifadelerini kullandı. Belediye Başkanlarıma Sesleniyorum Büyük hayallerinin olmadığını dile getiren Satı, “Tek hayalim, küçücük bir evim olsun. Tek bir odası olsa da bir evim ve günlük ekmek param olsun, kimseye muhtaç olmayayım. Ben çöp toplarken bazen yoldan geçenler para veriyorlar ‘içimizden geldi, lütfen kabul edin’ diye. Böyle olunca utanıyorum.
Ramazan ayında, bize yardım yapılacaktı, muhtarlık tarafından bir kağıt verildi, yardım dağıtılıyor gidip alın diye, gittim ama yardım yapılmadı. Yardım dağıtmıyoruz dediler” şeklinde konuştu. Ardından “Belediye başkanlarımıza sesleniyorum, eğer hizmet veriyorum diyorsalar ihtiyacı olan insanları gelip bulsunlar, muhtarlıklardan rahatlıkla öğrenebilirler” dedi. Satı Yıldırım’ın Mersin’de evine sığındığı Nihal Türkgüven ise şunları dile getirdi. “İmkanlar el verdikçe arkadaşımla beraber kendi yağımızda kavruluruz diye düşünüyordum. Fakat artık benimde bir işim yok. Aslında Mersin’de birçok iş imkanı var fakat kadın olduğumuz için öncelikle bizlerden faydalanmak istiyorlar. Bu yüzden her yerde çalışamıyoruz. 3 aydır parkomat da çalışıyordum. Sonunda iyi bir iş buldum diye çok sevinmiştim. Sigortam ve maaşım vardı. Şu anda bende çaresiz durumdayım. Çocuklarıma ailem bakıyor. Bende Satı ile beraber geceleri çöp toplamaya çıkıyorum. Bu işten aylık gelirimiz 150200 lira, oda faturalara bile zor yetiyor”.
|
|
|
|
|