Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlı, dün akşam (20 Nisan) Twitter hesabından üç dakikalık "Alevi" başlıklı bir video yayınladı.
Kılıçdaroğlu, “Ben Aleviyim. Hak, Muhammed, Ali inancı ile yetişmiş, samimi bir Müslümanım. Harama el uzatmam" ifadelerini kullandığı videoda genç seçmenlere şöyle seslendi:
"Kimliğimiz bizi biz yapan varlığımızdır ve elbette onurla sahip çıkmamız gerekir.
"Kimlikleri konuşmayacağız, başarıları konuşacağız. Artık ayrışmaları konuşmayacağız, ortak hayallerimizi konuşacağız. Bu değişim seferinde benimle olacak mısın?
"Alevi olmaz diyen bu sisteme, doğru olan, ahlaklı olan, dürüst olan olur” diyecek misin? Gelin gençler bu eşiği hep birlikte aşalım."
Kılıçdaroğlu’nun paylaşımı 7 saat içinde 8,5 milyon defa izlendi.
Türkiye’deki Alevi örgütlerin bu tarihi konuşma için ne düşündüklerini sormak üzere Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Arslan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç’a ulaştık.
KOÇ: BU ÇIKIŞ TÜM YOK SAYILANLARA İYİ GELECEKTİR
Alevi Dernekleri Federasyonu'nun Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, söz konusu konuşmanın Türkiye halklarında iki olumlu sonucu olacağına dikkat çekti:
“Buna iki türlü bakmak lazım. Anadolu’da insanlar uzun bir zamandır mücadele verdiği için kendini ifade etmekte çok zorlanmıyordu ama mesela Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de, İç Anadolu’da yaşayan yurttaşlar kendilerini ifade etmekte sıkıntı yaşıyorlardı. Bu çıkış onları, kimliklerini saklamamaları konusunda cesaretlendirecektir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışı sadece Alevi çıkışı değil Türkiye’de tüm ötekileştirilmiş mazlum halkların, yok sayılanların çıkışı. Kürtler, Ermeniler, Çerkezler, Yahudiler hepsi adına yapılmış bir çıkış.
Kemal Bey, sadece Türkiye siyaset tarihinde değil toplumsal olarak da bir kırılmanın yolunu açtı. İktidar kendisinin inancını sorguluyordu. Öyle bir zamanda yanıt verdi ki daha sorgulayacakları bir şey kalmadı. Yeni seçilecek Cumhurbaşkanı’nın dinine bakmadan ahlakına, onuruna, şerefine bakılarak seçilmesi gerektiğini güzel sözlerle anlattı.”
ARSLAN: AÇIKLAMA YAPMAYA MECBUR BIRAKILMASI ÜZÜCÜ AMA ONUR DUYDUK
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Arslan, öncelikle bir siyasetçinin dini kimliği konusunda açıklama yapmak zorunda bırakılmış olmasının üzücü bir durum olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir siyasetçi etnik kimliğini açıklama mecburiyeti yaşadığı için gerçekten üzgünüz. Bu bir yanıyla ülkede demokrasi ve laikliğin, eşitliğin, din ve vicdan özgürlüğünün yokluğunun kanıtı demek. Siyasetçilerin, iddiaları, icraatları konuşulması gerekirken inanç ve etnik kimlikleri sürekli siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Bu hepimizi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak üzüyor. Türkiye’nin laikliği, eşitliği, özgürlüğü içselleştirmeye ihtiyacı var.”
Arslan, tüm buna rağmen açıklamanın kendilerini onurlandırdığını ifade etti:
“Ülkeyi yönetenler 21 yıldır ya etnik kimlik ya da inanç kimliği üzerinden siyaset yaptı. Kimi zaman alanlarda yuhlandırıldık. İnançlarımıza hakaret edildi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklaması Alevi kurumlar olarak vermiş olduğumuz mücadele açısından da anlamlı. Tam da seçim arifesinde, Türkiye’yi yöneten iktidarın inançlar üzerindeki siyasetine dair cesurca söylemi bizi onurlandırdı.”
GEÇMEZ: GEÇ BİR AÇIKLAMA, ALEVİ DERNEKLERİ İÇİN İLK KEZ DUYULAN SÖZLER DEĞİL
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise açıklamayı geç bulduğunu ve bu noktaya gelinmesinde Alevi örgütlerinin başarısının önemli bir payı olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Kılıçdaroğlu’nun sözlerini kıymetli buluyorum. Elbette ki büyük bir aşama ama Alevi örgütlerin ve Alevilerin mücadelesini unutmamak lazım. Bir anlamda geç bir açıklama… Fakat sonuçta Kemal Kılıçdaroğlu bir siyasetçi ve bu zamanı doğru bulmuştur. Ama bu yeni bir şey, ilk defa söylenen bir şey değil. Alevi örgütleri bunları yıllardır sokaklarda, her türlü platformda dile getiriyor. Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da bütün kıyımlara rağmen birlikte yaşama kültürünü, barış dilini bırakmadılar.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerine toplum hazırdı, örgütler uzun yıllardır bunun için mücadele etti. Devletin bütün gücü, Alevileri farklılaştıramadıklarını, kendilerine benzetemediğini gördü. Kemal Kılıçdaroğlu’na en büyük eleştiri, ‘İyi adam, düzgün adam ama…’ diye başlıyordu. Bu eleştirilere yanıt olduğu için bir kırılma noktası olabilir.
Geçmez, açıklamanın gençlere yapılmasına dikkat çekerek “Türkiye’nin bu sarmaldan kurtulması gerek. Gençlerin bunu kavraması gerek” dedi.
“Türkiye’de siyaset etnisite ve dini kimlikler üzerine yoğunlaştırıldı. Bu sarmaldan kurtulmamız lazımdı. Bu kadar çok dini ayrımcılığa gidilmesi, insanların birbirine düşman olacağı noktaya getirilmesi tehlikeliydi. Konuşmanın gençlere yönelik olması önemli. Gelecek için gençliğin bunu kavraması gerek.”
Kaynak:gerçek gündem