ABİDİN YAĞMUR
Muhalefet sansür yasası, iktidar dezenformasyon yasası diyordu.
Biz ne diyelim?
Yasa çıktığına göre sansür demek sakıncalı olabilir, sansüre takılabilir, dezenformasyon yasası diyelim.
*
Yeni yasamız uyarınca bundan sonra kötü haber vermek sakıncalı.
*
Mesela ekmek pahalı demek sakıncalı.
*
Kiralar yüksek demek sakıncalı.
*
Asgari ücret yetmiyor demek sakıncalı.
*
Doğalgaza, elektriğe gelen zamdan söz etmek sakıncalı.
*
“Canım bunlar ekonomik konular, bizim de tuzumuz kuru” diyorsan acele etme.
*
Diyelim ki apartmana bir gece 20 Afgan’ın geldiğini gördün, sosyal medyadan duyurmak sakıncalı.
*
Diyelim ki evinin üzerine 5 kişilik sahte seçmen yazmışlar, sosyal medyadan çıt demek sakıncalı.
*
Diyelim ki devlet memurları sana haksızlık etti, sosyal medyadan anlatmak sakıncalı.
*
“Kısa kes Abidin, gün akşam oldu” diyorsan özeti şu:
Bundan sonra memleketi toz pembe göreceksin.
Hani Bedri Rahmi Eyuboğlu,
“İki dil yetmez oğlum Mernuş en az üç dil bileceksin” diyor ya…
Sesini çıkarmamak yetmez oğlum Mernuş kabulleneceksin…
Kabullenmek yetmez ülkeyi toz pembe göreceksin…
Toz pembe görmek yetmez…
Dezenformasyon dediklerinden uzak durup tozformasyon yayacaksın.
*
Toz pembenin tozu…
Enformasyonun formasyonu…
Bitti.
*
Beni soracak olursan, ben zaten toz pembe bakarım her şeye.
Sosyal medya dediğin ne ki…
Bir vişne suyu fotoğrafı, bir çubuk kraker fotoğrafı koyarım Facebook’a al sana subliminal protesto.
*
Onun için sosyal medya işi kolay.
Kolay da…
Gazeteciliği nasıl yapacağız bu durumda.
Her gün vişne suyu, çubuk kraker yazacak değiliz ya.
*
Sen söyle Canaran!
Ne yapalım, nasıl yapalım?
İpe un sererlerse ipin ucunu mu tutalım…
Yoksa “al ipini oynamıyorum” deyip kimseye karışmadan, çevreyolundan, hem de kaldırımdan geze geze eve mi gidelim?
kaynak:mersin yaşam