Erdemli’nin Kumkuyu Mahallesindeki bir yazlık sitede oturan bazı şahısların, nesli tükenmekte olan bir deniz kaplumbağasını, “denize girenleri ısırdıkları” gerekçesiyle zıpkınla vurarak öldürdüğü iddia edildi. Sitede yaşayan bir vatandaş ihbarı Twitter üzerinden yaptı ancak Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü “somut delil” bulamadı. Mersin Üniversitesinden Prof. Dr. Serap Ergene, kaplumbağaların insanlar tarafından öldürülmesi ya da yaralanması vakalarının çok sık görüldüğüne dikkat çekti ve önemli bir uyarıda bulundu.
Güney gazetesinden Abidin Yağmur’un haberine göre, Erdemli’ye bağlı Kumkuyu Mahallesindeki yazlık bir sitede oturan bir vatandaş, site sakini birkaç kişinin, bir deniz kaplumbağasını zıpkınla öldürdüğünü ileri sürdü.
Twitter üzerinden Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne, jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ihbarda bulunan vatandaşın iddiasına göre, deniz kaplumbağası, sahilde denize giren bir kadını ısırınca site sakinleri kendi aralarında konuşarak kaplumbağayı öldürmeye karar verdi.
Birkaç gün sonra birkaç site sakini küçük bir tekne ile dolaşırken bir deniz kaplumbağasına denk geldi. Site sakinleri kaplumbağayı zıpkınla vurduktan sonra biraz açıkta denize bıraktı.
İhbarın ardından Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri inceleme yaptı ancak somut bir delile rastlamadı.
İhbar sahibi vatandaş ise, yazlıkçıların deniz kaplumbağasını öldürdüğü iddiasında ısrar etti ve konuyu Twitter üzerinden farklı platformlara da taşıdı.
“SALDIRI OLMAZ AMA ISIRMA OLABİLİR”
Deniz kaplumbağaları üzerine çalışmaları bulunan Prof. Dr. Serap Ergene, kaplumbağaların insanlar tarafından öldürülmesi ya da yaralanması vakalarının çok sık görüldüğüne dikkat çekti.
Kaplumbağaların insanlara saldırmasının söz konusu olmayacağını, aksine bu canlıların farklı canlılardan kaçtığını ifade eden Ergene, “Saldırı olmaz ama ısırma vakaları olabilir. Bunun nedeni şudur:
Bazı insanlar kaplumbağaları elleriyle besliyor ve beslemeye alıştırıyor. Sırf sosyal medya videosu çekmek için kaplumbağaları elle besleyen, onları buna alıştıran insanlar var. Oysa bunlar yaban hayat canlısı, elle beslemeye uygun değil.
Buna alıştırılan kaplumbağalar zamanla insanı ve besini özdeşleştiriyor. İnsana saldırmak için ısırmıyor. Besin olduğunu düşünüyor. Bu da biz insanların yanlış yönlendirmesiyle oluyor.
Daha önce hiç insanlar tarafından beslenmemiş bir kaplumbağa insanları ısırmaz. Bu hayvanlar 2 yılda bir üremek için karaya çıkıyor. İnsan görünce saldırma durumu olmaz. Biz yaralı kaplumbağaları tedavi ederken bile elle beslemiyoruz” dedi.
“Çoğunlukla bilinçli saldırı oluyor”
Deniz kaplumbağalarının Mersin’de Anamur, Göksu, Alata, Davultepe ve Kazanlı’da yumurta alanları olduğuna değinen Ergene, “Bu bölgeler arasında gidip gelebilir. İnsanlar her yeri sadece kendilerine ait sanıyorlar.
Denizler kaplumbağaların yaşama alanı. Maalesef karaya çıkmaya da muhtaçlar. Şimdi biz denizde köpekbalığı var diye denizleri köpekbalıklarından temizlemeye çalışıyor muyuz? Kaplumbağalar da diğer canlılar gibi bu denizlerde yaşıyor” ifadelerini kullandı.
“EĞER DOĞRUYSA ÇOK KORKUNÇ”
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünün rehabilitasyon merkezine getirilen yaralı kaplumbağaların genellikle insan kaynaklı müdahaleler nedeniyle yaralandığına dikkat çeken Ergene, “Çoğunlukla bilinçli saldırı oluyor. Vakaların yüzde 70’e yakınının baş kısmına vurularak öldürme olduğunu geçmişten bu yana görüyoruz.
Maalesef insanlar bu canlıların baş kısmını bilinçli olarak hedef alıp ölümlerine neden oluyor. Zıpkınla öldürme vakasına daha önce hiç rastlamadım. Eğer doğruysa çok korkunç” ifadelerini kullandı.
kaynak:iha