“Hangi Cumhuriyet Halk Partili belediye İller Bankası’ndan para aldı? Alamadı”

Faaliyet Raporu görüşülürken Cumhur İttifakı’na mensup bazı Meclis üyeleri, İller Bankası’ndan belediyelerin aldığı teminat mektubu ve borçlanmalara değindi. Bir Meclis üyesinin ‘İller Bankası 81 ilde sadece Vahap Seçer’e farklı bir uygulama yapıyor’ algısı olduğuna ilişkin eleştirilerine yanıt veren Başkan Seçer, “Cumhur İttifakı’na mensup olmayan birçok belediyeye bu uygulama yapılıyor. Çok net biliyorum. Akdeniz Belediyesi örneğin İller Bankası’ndan borç aldı mı? Aldı. Borç para aldı, nakit para aldı. Peki hangi Cumhuriyet Halk Partili belediye İller Bankası’ndan para aldı? Alamadı. Bırakın parayı, teminat mektubu alamadı. Lütfen, kamuoyunu yanıltmayalım” dedi.

“28 Nisan’da Metro ihalesi tekrar gerçekleşecek”

Mersin’de hayata geçirdikleri ve yürüttükleri projelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Seçer, Metro ihalesinin de önemli olduğunu söyledi. Seçer, şunları söyledi:

“Daha önce bir iptal oldu, sonra araya pandemi girdi. Bazı yatırımları erteleyelim, öteleyelim ya da daha dikkatli yapalım diye hepimiz karar aldık. Bu karar içerisinde Metro da vardı. Şunu da söyleyeyim; iyi mi yapmışız? Vallahi iyi yapmamışız. Nereden bileyim ben dolar 8 lira olacak, Euro 10 lira olacak? Keşke hiç bekletmeseymişim. Şimdi onu açıklayacağım. Neden bu iş uzuyor? Şimdi o süreçte biz ihaleye çıktık. Tabi ki itirazlar… Sonuç itibariyle ihale devam etti. Ön yeterlilik yapıldı. Gerçekten Türkiye’nin, dünyanın saygın firmaları yeterlilik aldı. Ancak gel gör ki o süreç içerisinde müthiş dalgalanmalar oldu. Döviz kurlarında, maliyetlerde, demir fiyatı, çimento fiyatı, döviz fiyatı. Bunlar hesapta olmayan gelişmeler oldu. Ama süreç devam ediyor. Ben bunları sürekli kamuoyu ile paylaşamam. Yani ihalelerin o sürecine halel getiremem. 28 Nisan’a EKAP açık ihale. Oradan takip edebilirsiniz. Kamu İhale Kurumu tarih verdi. Neden peki böyle oldu? E çok yüksek bir teklif geldi. Neden yüksek geldi? Az önce anlattığım nedenlerden. Biz yaklaşık maliyetleri bundan yaklaşık 1.5 yıl önceki piyasa koşullarına göre yaptık. İhale iptal oldu, süreç uzadı, biz pandemi dolayısıyla askıya almak zorunda kaldık derken yaptığımız hesap güncelliğini yitirdi. Bütün mesele budur. Bir bardak suda fırtına kopuyor. Kimseden bir şey gizlemiyoruz. 28 Nisan’da Metro ihalesi tekrar gerçekleşecek.”

Logoyla ilgili tartışmalara da değinen Başkan Seçer, “Logo bizim şu anda resmi olarak kullandığımız, şu anda ekranlara da yansıyan logomuz. Bizim kullandığımız daha önce de söyledim bir logo değildir. Ama bizim şu anda kullandığımız, Meclis kararı almadığımız sürece bizim dönemimizi yansıtan bir simgeden ibarettir” dedi.

“Herkes benim evladım ama belediyemden, kentimden bir şey götürmediği sürece”

Seçer, Meclis üyeleri tarafından kısa çalışma ödeneği konusunda yapılan değerlendirmeler hakkında da konuşurken, “Ben kent yönetiyorum, ben belediye yönetiyorum. Herkes benim evladım. O ayrı bir şey ama belediyemden, kentimden bir şey götürmediği sürece. Kentime, belediyeme halel getirmediği sürece. Genel anlamda vatandaşlarım evladımdır. Kazla kozu karıştırmayalım. Bütün vatandaşlarım evlattır, kardeştir, abidir, babadır, anadır. Onları ayrı tutalım. Ben onlara hizmet için uğraşıyorum. Ama şunu söyleyelim. Efendim pandemi süreci, hükümet, sizin iktidarınız, bir yasa çıkarmış. Benim dışımda 100’den fazla belediye müracaat etmiş. İki belediyemiz de burada, başkanları burada. Kabul görmemiş. Yani bir yasal olaydır, bu son derece hukukidir. Bir başka belediye bunu ya da kurum uyguladığı zaman normal oluyor, Mersin Büyükşehir Belediyesi uyguladığı zaman anormal oluyor” ifadelerini kullandı.

“Ben halkın hakkını savunuyorum”

Başkan Seçer’in kısa çalışma ödeneği kapsamında ücretsiz izne ayrılan personel nedeniyle işlerde bir aksama meydana gelmediğini belirterek, bazı iş kollarında çalışacak elemanlara ihtiyaç duyduklarını söyledi. Seçer, “Ağır vasıta şoförü lazım. Yeni otobüsler geliyor. Kullanacak şoförümüz yok. Greyderler kiralanmış, silindir kiralanmış, iş makineleri kiralanmış; kullanacak operatör yok. İlaçlama sezonu geliyor, ilaçlama yapılacak; ilaçlayacak eleman yok. Benden önceki yönetimin kültürüne göre, anlayışına göre alınmış, tahkim edilmiş bir kadro. Ben onlarla çalışmak zorunda değilim. Ben hizmet yapmak zorundayım. Hesabını ben vereceğim. Yani falanca iş koluna 10 ihtiyaç var, siz gelin alın 50 tane insan. 40 tane fazlanız var. Öbür iş kolunda eleman ihtiyacı var, ortada kimse yok. Bu eşyanın tabiatına aykırı. Benim yaptığım işlemler yasal işlemler. Yargı yolu açık. İdarenin eylem ve işlemlerine yargı yolu açık. Anayasal hüküm. Yangından mal kaçırmıyoruz. Kimsenin gözünden bir şey kaçırmıyoruz. Müfettiş dediniz, milletvekillerinizi devreye soktunuz, müfettişler geldi. Geçen gün raporu size ortaya koydum. O yetmedi farklı kurumlardan geldi,  o yetmedi yerel kurumlardan geldi. Buyurun oradayız. Ben bir şey kaçırmıyorum, ben günah işlemiyorum, ben halkın hakkını savunuyorum arkadaşlar. Yaptığım bundan ibaret” dedi. Geçen dönem binlerce insanın işten çıkartıldığını anımsatan Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atandı. Yüzlerce insan işinden edildi. Şu anda Silifke Belediyesi’nde yüzlerce insan işinden ediliyor. Yani onlar üvey evlat, bunlar öz evlat. Bunlar bu memleketin çocukları değil mi, onlar başka memleketin çocukları mı tartışmasına girersek buradan mesafe alamayız. Daha ayaklarımız yere bassın. Kaçtığım, göçtüğüm, bir yere sığındığım bir durum yok. Gerekçelerini ortaya koydum. Bu belediyeyi yöneten bir yönetim var. Yönetiminin bir kararıdır. Bu dengeleri her açıdan, kanuni, vicdani açıdan, mantık açısından, yönetimsel anlayış açısından terazide tartıp, ona göre karar verecek olan bu yönetimdir. İşin maddi boyutuna gelince; hayır biz zararlı falan değiliz, biz çok karlıyız. Zaten performansı iyi olsa, çok faydalandığım insanlar olsa, ben zaten yollarımı ayırmazdım.  Niye ayırayım ki? Ayırmadığımız onlarca tırnak içinde sizin iddianızdan yola çıkarak söylüyorum, siyasi görüşleri bana uygun olmayan binlerce insan çalışıyor ve çalışmaya devam edecek. Üst yönetimlerde, orta yönetimlerde, alt kademede çalışanlar, sokakta, büroda çalışanlar. Bize katkı sunmadığını düşündüğümüz sadece performans açısından değil,  iş barışını, iş huzurunu sıkıntıya sokan, işlerimizi yavaşlatan, halel getiren böyle gördüğümüz böyle tespit ettiğimiz çalışanlarımızla yasaların bize verdiği yetki ile yola çıkarak yollarımızı ayırıyoruz.”

Büyükşehir Belediyesi olarak yürüttükleri katlı kavşak, çevre yolu, asfalt ve altyapı projelerinden detayları da aktaran Başkan Seçer, Sevgi Katlı Kavşağı’yla ilgili eleştirilere de yanıt verdi. Egemenlik Kavşağı’nın isminin de Meclis kararıyla alınmadığını hatırlatan Başkan Seçer, “O kavşağın adı Egemenlik Kavşağı değil mi, doğru söylüyorum. Ama oranın meclis kararı yok. Az önce söylediniz ya; ‘Sevgi Kavşağının meclis kararı yok, Sevgi kavşağı diyorsunuz.’ O hatayı siz de yapıyorsunuz. Niye Egemenlik Kavşağı diyorsunuz? Hani Meclis kararı? Meclis kararı yok. Egemenlik Kavşağı, kulağa hoş gelmiş, herkes kullanıyor. Ticari bir şeyi kullanalım, diyorlar. Efendim, ‘Forum Katlı Kavşağı’ Forum bir ticari Alışveriş Merkezi. Ben nasıl kullanayım? Bu değerlendirmeleri yaparken lütfen daha gerçekçi olun” diye konuştu.

“Bir ayrım yapılmışsa, bunu yüzüme tokat diye vurun”

Başkan Seçer, sosyal politikalara büyük önem verdiklerini, bunu da hiçbir ayrım yapmadan gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Bakın 170 bin koli dağıttı bu belediye. Bir vatandaşımıza sen MHP’lisin sana koli yok, sen Ak Partili’sin, HDP’lisin ya da şu partilisin, bu partilisin diye, senin mezhebin, meşrebin bu diye bir ayrım yapılmışsa, bunu yüzüme tokat diye vurun. Böyle bir şey yok. Hasta bakım, telefon ediyorlar merkezlerimize, gidiyoruz. Arkadaşlarımız, sağlık birimlerimiz sorar mı ona, senin milliyetin ne, senin mezhebin ne? Böyle bir şey yok” dedi. Başkan Seçer, bir meclis üyesinin 49-50 milyonluk bütçeden küçümseyerek bahsettiğini söyleyerek, “En büyük ilçe belediyesini 13’le çarpın bakalım 50 milyona ulaşacak mı? Yanına yaklaşamaz, yarısına yaklaşamaz, dörtte birine yaklaşamaz. Yapmayın Allah aşkına. Yani her biriniz sosyal politikalara 3-5 milyon lira para mı ayırıyorsunuz gözünü seveyim? Var mı böyle? Biz birçok yatırımı kıstık. Bizim de daha düşüktü, ama bunu arttırdık. Bunu nasıl görmemezlikten gelebilirsiniz? Oraya makul bir rakam yazılır, bunların çoğu da bağış olarak gelir. Biz bağış da almadık. Aldığımız bağışlar orada kayıtlı duruyor. Devede tüy bile değil. Dolayısıyla, lütfen yapılan işleri küçümsemeyin” diye konuştu.

“Benim rahat hareket etmemi engelliyorsunuz”

Başkan Seçer, bütçe değerlendirmesi yapan bir meclis üyesinin borçlanma hakkında ‘zaten harcamamışsınız, siz ne borçlanması istiyorsunuz’ söylemleri üzerine, “Ya el insaf! Biz durduk yerde kafadan, ‘para lazım, borç verin’ demedik ki. Bir bütçe var, dedik. Niye ben yüksek faize, gereksiz yere belediyemi borç batağına sokayım. Zaten boğan boğmuş, ondan çıkmaya çalışıyorum. Zaten gereksiz borçlar alınmış, yüksek faizli alınmış. Efendim o zaman konjonktür öyleymiş! Konjonktürün yüksek olduğu dönemlerin bile üzerinde faizli paralar kullanılmış. Biz bunları ödüyoruz. Bunlar kayıtlarda var örtmüyoruz bunları” dedi.

“87 otobüs geliyor. İlk parti 22 Nisan'da”

CNG’li çevre dostu otobüslerin alımlarında yaşadıkları süreci de aktaran Başkan Seçer, “Söyledim, 73 otobüs aldık. Otobüs 1.8 milyon liradan 2.4 milyon lira olmuş. Euro artmış. Yüzde 20 de iş artışı yaptım. Önceki hafta yaptım. 87 otobüs geliyor. İlk parti 22 Nisan'da geliyor. Ama yetmiyor, eskimiş. Görüyorsunuz güzergahlar yetmiyor. Söyledik, 22 milyon Euro borçlanma yetkisi verdiniz. Buyurun Cumhurbaşkanlığı’nda yatırım programına alınmadı. Aldırın” ifadelerini kullandı.

“Ne mutlu ki harikalar da yaratıyoruz”

Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleri ve projelerinde Meclis üyelerinin desteğine ihtiyaç duyduklarını belirterek, “Gelecek yıl bu zamanlar faaliyet raporu konuşulurken bana şunu deme hakkını elde etmek istiyorsanız, ‘Bakınız bitüm dediniz, teminat mektubunun hem yetkisini verdik, hem yardımcı olduk. Borçlanma dediniz, bütçenize koyduğunuz bütçe denkliği için olan miktarın yetkisini verdik. Bununla ilgili borçlanmak için de banka teminat mektubunun İller Bankası tarafından verilmesini temin ettik’. Bunları yapın, gelecek yıl bunları bana söyleyecek durumda olun ve ondan sonra çıkın deyin ki ‘Şunu yapmamışsın, bunu yapmamışsın, yatırım yetersiz kalmış, yol yapmamışsın’.  O zaman ‘Eyvallah’ derim. Ama bir taraftan tekrar söylüyorum: Elimiz ayağımız bağlı bizden harikalar yaratmamızı istiyorsunuz ama ne mutlu ki harikalar da yaratıyoruz” ifadelerini kullandı.

Doğrudan teminlerle ilgili yapılan değerlendirmelere yanıt veren Başkan Seçer, şunları söyledi: “Mazbatayı aldığımda bizim ilk 3 aylık doğrudan temin 42 milyon liraydı. Ocak, Şubat, Mart. Sadece 2019'un. Sonra toplamda bu miktar 86 milyon liraya kadar çıktı. Yani 3 ayda yapılanın bir o kadarını biz kalan 9 ayda yaptık. Yani geldiğimizde 3 ayda yapılanı biz 9 ayda yaptık. Toplamda 86 milyon 715. 2018 yılı; 147 milyon 890 bin lira. Bunu da yeniden değerleyin. Yani yaklaşık % 22’dir. 2019’un cari fiyatlarına getirin bunu. Bunun anlamı 170-180 milyon liradır. Yani siz 147 ile 86’yı mukayese etmeyin. 180 milyon lirayla 86’yı mukayese edin. Cari fiyatlarla. Sabit fiyatlarla olduğu zaman olmaz. Ve 2020 yılı içerisinde yani sizin bize; teşekkür ediyoruz, iyi niyetli bir uyarı yapıyorsunuz ama % 1 bile değil % 0.97 artışla 86 milyon 715 bin lira olan 87 milyon 558 bin liraya çıkmış. Hepsi bu. Yani yaklaşık olarak 800 bin liralık bir artış ve mücbir koşullar var işin içerisinde. Dolayısıyla burada bu rakamları gördükten sonra gerçekten yorum yapmakta ya da bu şikayeti değerlendirmekte zorlanıyorum. Doğrudan teminler pahalı dendi. Şimdi tabii burada her faturayı, her alımı değerlendirmemiz mümkün değil. Ama şuna emin olabilirsiniz; şöyle söyleyeyim. Bazı kalemlerde rakam biliyorsunuz şu anda rakam 110 bin liraya mı çıktı, 120 bin lira mı? Geçen yıl 100 bin lira civarıydı. Şimdi o skala içerisinde alışveriş yapıyorsunuz. Siz de takdir edersiniz ki 100 bin liralık bir alışverişte 3 milyon, 5 milyon liralık alışveriş farklıdır. Hepsi için demiyorum bunu ama biz kılı kırk yararak buna emin olabilirsiniz ve mümkünse Mersin'deki esnaflarla alışveriş olsun diye her türlü hassasiyeti gösteriyoruz.”

Takipte olan alacaklardan da söz eden Seçer, “Otogardan billboardlara kadar. Bakın biz geldik, bunlar çok yüksek rakamlar. Billboard 52 milyon en son hatırladığım. 52 milyon alacak var. Göstere göstere kullanılıyor, hala devam ediyor, hala borçlu olan oradan para kazanıyor. Sıfır lira kasaya giriyor. Geldik 3 ay içerisinde çözdük. Direk reklamlarıydı, billboardlardı tertemiz oldu. İmar A.Ş.’de şu anda. Lütfen bunları görün. Bunlar kamunun parasıydı. 1 TL para ödenmiyordu bunlara. Neredeydi o zaman belediye? Neredeydi o zaman meclis? Neredeydi o zaman hukukçular? Biz gelince mi hukuk ayağa kalktı da mahkeme bizim lehimize karar verdi. Bunları da görmek lazım ama” dedi.

Meclis başkan vekili, katipleri, belediye encümenleri ve komisyon üyeleri seçildi

Meclisin birinci ve ikinci başkan vekilliği için yapılan gizli oylamada Mehmet Çelik Birinci Başkan Vekili, Erhan Çontar ise yapılacak ilk mahalli idareler seçimlerine kadar İkinci Başkan Vekili seçildi. Aynı süre zarfı içerisinde görev yapmak üzere gizli oylamayla meclis katipliğine 2 asil ve 2 yedek üye seçimi yapıldı. 2 asil üyeliğe Haluk Mutluay ve Aysel Mavioğlu Öner seçilirken, 2 yedek üye ise Hayrettin Orğun ve Mehmet Emin Kurt oldu.

1 yıl süre ile görev yapmak üzere gizli oyla seçilen 5 belediye encümen üyesi ise Mehmet Çelik, Osman Çöl, Ahmet Yalçın, Erhan Çontar ve Mehmet Yıldız oldu. 1 yıllık görev süresi için 16 ihtisas komisyonuna açık oyla 7’şer üyenin seçildiği birleşimde Toros Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce oluşturulacak satış komisyonlarında görev yapmak üzere Ahmet Durak asil, Zafer Şahin Özturan ise yedek üye seçildi.