Önceki dönemde MHP’den Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen, daha sonra İyi Parti’ye geçen Burhanettin Kocamaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada çarpıcı iddialarda bulundu. Kocamaz’ın açıklamaları şöyle:
“Bugünlerde Mersin gündemine yönelik olarak iki konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Bunlardan 1.si Mezitli’de yapılması planlanan Küçük Sanayi Sitesine yönelik. Mersin’in 1/100.000’lik ve 1/5000’lik planları hazırlanırken Toroslardaki Şehir Hastanesinin doğusunda kalan 5000 dekarlık alanın Küçük Sanayi Sitesi Alanı olmasını Esnaf Odaları Birliği Başkanı Talat Dinçer Bey’le görüşerek bizzat ben önerdim Amacımız hali hazır Sanayi Siteside dahil şehir içerisindeki tüm küçük sanayi esnafını oraya taşımaktı.
Hatta bu durumu taslak imar planına da işlettim. Ancak O dönemdeki iktidar partisi(Ak Parti) Meclis üyeleriyle bazı CHP’li Meclis üyeleri buna karşı çıktılar. Savundukları şey, Şehir Hastanesine yakın olan bu yerde gürültü olurmuş,bu nedenlede uygun değilmiş! Burası konut alanı olmalıymış! O dönemde Bakan Sayın Lütfi Elvan’ı da ikna ederek bu bölgenin Küçük Sanayi Sitesi Alanı olarak işlenmesini engellediler.
O dönemde Tarım Bakanlığı Mezitli’deki Küçük Sanayi Sitesi Alanını onaylarken, bizim önerdiğimiz bölgenin Sanayi Sitesi olması engellendi. Bu engellemede rol alan Meclis Üyelerinin bir kısmı halende Meclis Üyesi. Bugün bir kere daha gördük ki en sonunda bizim ilk teklif ettiğimiz noktaya geldiler! Çünkü her zaman söylediğimiz gibi aklın yolu birdir. Doğru tektir! Ve iki doğru ancak paralel olur! Her neyse zararın neresinden dönülürse o da kardır! Mezitli’deki Küçük Sanayi Sitesi içinde bence ayrılması gereken alan otoban bağlantısının üst kısmında Yenişehir İlçesine de hitap edebilecek Şehir Stadyumunun Batısında nispeten susuz ve tarıma elverişli olmayan bir alan seçilebilir.
Mersin Limanının genişleme projesini nasıl yorumladı?
2.Konu ise Limana yapılacak ve Atatürk Parkı’nın Doğu tarafını mahvedecek proje. Bilindiği gibi 2014 Öncesinde yine B.Şehir Belediyesinin muhalefetine rağmen Mersin Limanı içerisine yapılmasına karar verilip resen onaylanarak inşaatı başlatılıp bizim görevde olduğumuz dönemde tamamlanan 500 metre uzunluğundaki iskele.
Tabi ki bunun adı iskele. Ancak şu andaki görüntüsü adeta liman içerisinde bir konteyner depo alanı. Gerçekten utanç verici bir görüntü. Bizim dönemde de o iskeleye 750metre daha ilave etmek için başvuru yaptılar. Ben buna karşı çıktım. Ancak işlerini daha önce olduğu gibi Ankara’dan izin alarak resen gerçekleştirebilecekleri ile ilgili endişelerim vardı. Bugünde aldığımız duyumlar, maalesef bu projenin izin alınarak inşaat aşamasına geldiği şeklinde. Liman işletmecisinin amacı, Liman Sahası’ndaki alan konteynerlerin tamamının depolanmasına yeterli olmadığı için kendisine Liman içerisinde yeni depolama alanları yaratmak! Yani denilmek isteniyor ki; Konteynerler Liman Sahası’ndan dışarıya çıkarılmasın!
Liman dışındaki konteyner depoları boş kalsın,Mersin Halkı Limandan kaynaklanan her türlü çileyi çeksin,ama Mersin firmaları Limanın nimetlerinden asla faydalanmasın! Ayrıca dışarıdaki firmalar çok daha ucuz fiyatla depolama işlemi yapamazken, konteynerlerini Liman içerisinde depolamak zorunda kalan firmalar Limanı işleten firmaya çok daha fazla ücret ödemek zorunda kalsın! Aziz Atatürk 17 Mart 1923’te Mersin’i ziyaretinde “Mersinliler Mersin’e sahip çıkınız” diyerek bizleri uyarmış! Bugün Mersin’i sahiplenme ve Mersin’in değerlerini koruma günü. Bugün değilse ne zaman Mersin’e sahip çıkacağız.
Mersin gibi bir dünya kentine bu kadar duyarsızlık, umursamazlık yakışmıyor.
Şurası unutulmamalıdır ki; Bizden sonraki nesillerin vebalini sırtımızda taşıyoruz! Ve o nesiller bugünkü umursamaz tavırlarla hareket edip,Mersin’e sahip çıkmayan ebebeynlerini asla affetmeyecektir! Tepkimizi taşkınlıklara meydan vermeden, provakasyonlara düşmeden, demokratik yollardan göstermeli, hakkımızı aramalı ve Aziz Atatürk’ün kemiklerini sızlatmamalı, topyekün hareket etmeli ve bu işi birkaç Mersin Sevdalısının üzerine yıkmamalı, Mersin’i, Mersinlilere rağmen çevrimiçi kararlar vererek mahvetmek isteyenlerin insafına bırakmamalıyız. Temennimiz Mersin’in Nükleer Santral’de, balık çiftliklerinde, Polipropilen Tesisi’nde olduğu gibi yeni bir dayatma ile karşılaşmamasıdır! Buradan, Mersin adına ve Mersinliye rağmen bu kararları verenleri ve onaylayanları, aldıkları kararları bir kez daha gözden geçirmeye ve bu yanlış kararlardan dönmeye davet ediyorum.”
kaynak:mersin yaşam