Mersin’de üniversite öğrencileri kayyum rektör atamalarına karşı alanlardaydı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine uygulanan baskıyı protesto eden öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz” yazılı pankart açtı.
Eylemde öğrenciler adına açıklama yapan Onur Gök şunları söyledi:
“Bugün Boğaziçi Direnişi’nin yanında olduğumuzu, son kayyum gidene dek üniversitelerimizi savunacağımızı dile getirmek için toplandık.
Akademi tarih boyunca iktidarların, dinci rejimlerin baskısıyla karşı karşıya kaldı. Ama buna rağmen bilimini savunmaktan, sanatını üretmekten bir an olsun vazgeçmedi. Bugün feminist sanatın, üniversitelerde bilgi üretiminin karşısında olanlar, saldıranlar tarih boyunca hep aynı safta yer aldı: Gericilik, kadın düşmanlığı, ırkçılık, Lgbti+ düşmanlığı, türcülük. Tüm bunlar karşısında ise akademi biat etmedi. Hocalarımız Barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle KHK ile işlerine son verildiğinde de, okullarımıza kayyum rektörler atandığında da, kadın üniversiteleri açılması talimatı verildiğinde de, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırdıklarında da AKP iktidarının temsil ettiği dinci gerici zihniyetin akademiye olan düşmanlığını bir kez daha görmüş olduk. Akademiyi akademi yapan tarihine sahip çıkıyor, üniversitelerimizi son kayyum gidene- üniversitelerimiz özgürleşene dek savunacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.
Son süreçte Boğaziçi Direnişi’ndeki sergiden bir çalışma “dini değerlere saygısızlık” gerekçe gösterilerek ve Süleyman Soylu’nun da hedef göstermesiyle 2 arkadaşımız tutuklandı, 2 arkadaşımız ev hapsine alındı. Direnişin başından beri gözaltılar sırasında uygulanan işkenceler artarak devam etti. Dün tüm gün boyunca 150’nin üzerinde gözaltı yapıldı, bir arkadaşımızın çenesi kırıldı, beyin travması riski geçirenler oldu. Boğaziçi direnişçilerinin rektörlüğü ablukaya alması ve nöbete başlaması sonrası direnişçiler kampüsten uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Kayyum rektör Melih Bulu tüm bunlar olurken kendisine kadro atadı, Lgbti+ çalışmaları topluluğunu kapatmak üzere soruşturma başlattı. Okuldan çıkabilmek için ise bir ordu daha polis yığması gerekti. Çatı başlarında keskin nişancıların beklediği, okulun içinde gözaltı aracı olan, ÖGB ve polisin saldırmak için sopasını hazır beklettiği bir üniversite, üniversite değildir. Üniversite bilimin ve sanatın merkezi, tüm gericiliklerin karşısındaki kurumdur. Bundan dolayıdır ki aşağı bakmayız, saldırılarınız karşısında sessiz kalmayız.
Buradan Melih Bulu, Ahmet Çamsarı ve tüm kayyum rektörlere sesleniyoruz. Sizleri rektörlük binasında görmeyene dek direnişimiz sürecek. Tutuklanan arkadaşlarımızın da dediği gibi bundan sonrası bizde aşağıya bakmayan üniversite gençliği iktidarınızı yıkacak, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”
kaynak:mersin yaşam