Türkiye'de de etkili olan koronavirüs salgını balıkçılık sektörünü olumsuz etkiledi. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla sosyal hayatın kısıtlanmasına yönelik uygulanan tedbirler nedeniyle hafta sonları sokağa çıkamayan kıyı balıkçıları avcılık yapamıyor. Hafta sonları denizlerden uzak kalan Karadenizli kıyı balıkçıları, tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler gibi sokağa çıkma yasaklarından kendilerinin muaf tutulmasını istiyor.
"YASAK BİZE DÖRT GÜN"
Ordu'nun Kumbaşı Balıkçı Barınağı Başkanı Şahin Aydemir, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağının kendilerine 4 gün olarak yansıdığını belirterek, "Yasak nedeniyle balıkçıların gelirleri yüzde 50 oranında azaldı. Denize çıkamıyoruz. Aslında 2 gün yasak ama bize bu yasak 4 gün oluyor. Samsun Terme arasında çaça tutan arkadaşlarımıza, hatta Hatay'da, Mersin'de şu an avcılık serbest. Biz bu işi Ordu'da aşamadık. Bu sorunun çözülmesini istiyoruz" dedi.
"BİZ GÜNÜBİRLİK ÇALIŞAN KİŞİLERİZ"
Kumbaşı Balıkçı Barınağı Başkan Yardımcısı Mehmet Çalış da çocukluğundan bu yana baba mesleği balıkçılık yaptığını belirterek, "Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında birçok sektörde olduğu gibi balıkçılıkta da mağduriyetler yaşandı. En fazla zarar görenlerin başında balıkçılarımız geliyor. Çünkü biz günü birlik çalışan kişileriz. Sokağa çıkma yasağında bizler denize çıkıp av yapamıyoruz. Bu nedenle balıkçılarımız borçlarını ödeyemez duruma geldi. Sosyal yardımlardan da balıkçılarımız yararlanamıyor. Bize hiçbir destek yok. Bu nedenle bizler evimize ekmek götürebilmek için hafta sonları denize açılmak istiyoruz. Burada şu anda 35 tane faal tekne var. Her bir teknede iki kişi bulunmak suretiyle bizim sokağa çıkma yasağı kapsamının dışında tutulmamız lazım" diye konuştu.Hafta sonları avlanan balıkların il dışına sevkiyatının yapılabildiğini kaydeden Çalış, "Sokağa çıkma yasağında balığı ne yapacaksınız diye sorulacak olursa; balıklarımızı hafta sonu bizler il dışına nakliye yapabiliyoruz. Rize, Giresun, Sinop gibi illere avladığımız balıkları dağıtabiliyoruz. Pazar günü avladığımız balıkları da güzelce paketleyip, şoka koyarak büyükşehirlere yolluyoruz. Nakliye olduktan sonra biz avladığımız balıkları her türlü satabiliriz. Bizim için önemli olan balıkçıların mağdur olmaması" ifadelerini kullandı.
"DEVLETİMİZİN BİZE YARDIMCI OLMASINI DİLİYORUM"
Balıkçı esnafından Sezgin Arslan ise 12 yaşından bu yana denizlerde balık avcılığı yaptığını ifade ederek, "Denize gitmediğimiz zamanlarda haliyle balıkçılar için durum vahim oluyor. Ben buradan devlet büyüklerime sesleniyorum; bize ellerinden geldiği kadar yardımcı olmalarını diliyorum" dedi.
"BİZ DE DENİZDE ÇİFTÇİLİK YAPIYORUZ"
Bir diğer balıkçı esnafı Mesut Arslan ise "Benim dedem, babam, kardeşlerim ve ben balıkçıyım. Bize bugüne kadar hiç yasak olmadı. Şu anda biz üretici statüsünde avlanıyoruz. Biz kıyı balıkçısıyız. Bize avcılık 12 ay serbest. Koronavirüs geldi, hepimiz sağlık için kendimizi korumak zorundayız. Sosyal mesafeyi ayarlamak zorundayız. Zaten biz kıyı balıkçısı olarak denize bir veya iki kişi gidiyoruz. Şu an barbun avı yapılıyor. Barbun avı mayıs ve haziran ayının ortalarını bulmaz. Yaklaşık 1,5 aylı bir avcılık dönemimiz var. Bizim elimizde avlanmak için belgelerimiz de var. Bu kimliklerle biz sokağa çıkma yasağında da avlanmak istiyoruz. Bunu çiftçi gibi görelim. Biz de denizde çiftçilik yapıyoruz. Çiftçimiz toprakta yapıyor, biz denizde yapıyoruz. Arada sıkıntılı bir durum yok. Bugün iş yerlerinde ekmek fırını, su dağıtıcıları açıksa, bizim için de bu yasak kaldırılmalı" dedi.