Mersin Barosu, 2019-2020 adli yılın açılışı dolayısıyla Baro Sosyal Tesisinde resepsiyon düzenledi. Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ve Yönetim Kurulu Üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen resepsiyona, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, CHP Mersin Milletvekilleri Cengiz Gökçel ve Alpay Antmen, Mersin 1. İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Serdengeçti, KKTC Başkonsolos Zalihe Mendeli ile oda başkanları ve avukatlar katıldı.
"ADALETTEN YOKSUN TOPLUMLARIN YAŞAMI SANCILIDIR"
Resepsiyonda konuşan Baro Başkanı Yeşilboğaz, 2019-2020 adli yılın açılışında yargının üç sac ayağı olan avukatlar, hakimler ve savcılarla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, bu birlikteliğin sadece özel günlerde değil, sürekli olarak sağlanmasının hukukçular, yargı ve halk için önemli olacağını söyledi. Yargıdaki sorunların sadece avukatların değil, ülkede yaşayan her ferdin sorunu olduğunu belirten Yeşilboğaz, "İnsanların hayata tutunabileceği bir parça umudu olmalı, o da adalet olmalı. Hukuktan ve adaletten yoksun toplumlar, hasta insan gibidir; mutsuzdur, yaşamı sancılıdır" diye konuştu.
"ADALET HİZMETLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİNİN ANAYASAL BİR GÖREVDİR"
Adalet hizmetlerinin yerine getirilmesinin anayasal bir görev ve sorumluluk olduğuna vurgu yapan Yeşilboğaz, "Bu görev ve sorumluluk hepimizindir. Yargı düzeninin sağlıklı işlemesinde, bireysel hakların korunmasında, kutsal olan savunma hakkının yerine getirilmesinde ve kamu vicdanının korunmasında, vicdanının sesini dinleyen nitelikli hakim ve savcıların yanı sıra, avukatlara büyük görevler düşmektedir. Cumhuriyet savcıları iddianame düzenlerken, hakim kararını verirken, avukat savunmasını yaparken, her türlü baskıdan uzak, özgür ve bağımsız olmalı, başında Demokles'in kılıcını hissetmemelidir. Hukukçular kendisini özgürleştirmediği sürece, başkalarını özgürleştiremez" ifadelerini kullandı.
"AVUKAT HAKKININ İHLAL EDİLMESİ, VATANDAŞ HAKKININ İHLAL EDİLMESİ DEMEKTİR"
Avukatların, kollukta, cezaevlerinde, adliyelerde ve mesleklerini icra ettikleri her alanda yaşadıkları mesleki sorunlara son verilmesi gerektiğini vurgulayan Yeşilboğaz, "Avukat hakkının ihlal edildiği bir yerde, aslında vatandaşın hak ve özgürlükleri ihlal edilmiş olmaktadır. Avukatlık mesleğine zarar veren yasal düzenlemeler, aslında vatandaşın savunma hakkının zarar görmesi sonucunu doğurmaktadır. Niteliksiz hukuk fakültelerinin derhal kapatılmasını, ihtiyaç sayısının kat kat üstünde hukuk öğrencisi yerine, asıl ihtiyacımız olan nitelikli hukuk hocalarının yetiştirilmesini, bir an evvel avukatlık sınavının getirilmesini, hakimlik ve savcılık mesleğine alımların ise liyakatten başka hiç bir kıstas gözetilmeksizin yapılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Amaçlarının, avukatı, yargıcı, savcısı ve tüm adliye personeli ile neticesi adalete ulaşan bir yargı hizmeti sunabilmek olduğunun altını çizen Yeşilboğaz, "Atatürk'ün kurduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nde, Cumhuriyetin temel ilkelerine, laik, sosyal hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, evrensel hukuk kurallarına, temel hak ve özgürlüklere olan inancımızla hukuk mücadelesine devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, insan haklarının, bağımsız, adil yargılamanın, demokrasinin ve sağduyunun egemen olmasını diliyorum. Başta hukuk alanında çok önemli devrimler yapan cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve görevi başında şehit olan yargı mensuplarımızı saygıyla ve rahmetle anarak, yeni adli yılın ülkemize, milletimize, adaletin bekçisi avukatlarımıza ve yargı çalışanlarımıza bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyor, hukuk ve adalet adına umut dolu bir yıl diliyorum" dedi.