Gökçel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, sulama suyu sorununun, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu belirtti. Ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımı için 2011'de Sulama Birlikleri Kanunu çıkarıldığını dile getiren Gökçel, kanunun 2018'de değiştirildiğini, birliklere, çiftçilerin değil Devlet Su İşlerinin teklifi ile bakan tarafından atanan bir memurun başkanlık ettiğini anlattı.
Gökçel, son bir yıldır uygulanan kanun yöntemiyle çiftçilerin mağdur edildiğini, sulama birliklerinin "karlı" hale getirilmeye çalışıldığını, sulama suyunun özelleştirilmesinin hazırlıklarının yapıldığını savundu.
Ülkenin suyunun, "özelleştirme" diye peşkeş çekildiğini iddia eden Gökçel, ayrıca 2018'deki kanunla çiftçinin birliklere üyeliğinin zorunlu hale getirildiğini, ancak üyenin hiçbir söz hakkının bulunmadığını, sulayıcının kurumun insafına terk edilerek abone haline getirildiğini öne sürdü.
Gökçel, şu ifadeleri kullandı:
"Sulama birliklerinin mevut durumu milli suyumuzun özelleştirilmesine zemin oluşturuyor. Çiftçilerimiz suyu çok pahalıya kullanıyor. Üretici su parasını ödemekte zorlanıyor, aşırı borçlanıyor. Borcu kısa sürede tahsil etmek isteyen birlik yönetimleri çiftçilere icra takibi başlatıyor. Eğer tarım ürünlerini pahalıya tüketiyorsak bunun sebebi çiftçiye, narenciye bahçesinin dekarını yıllık bin 100 liraya, muzu bin 200 liraya, serasını bin 500 liraya sulatan sistemdir. Sulama fiyatlarının çiftçiye güvence oluşturacak şekilde azaltılması gerekiyor. Tarımsal sulama konusunu milli bir mesele olarak üretici lehine yeniden ele almalıyız."