Kahramanmaraş Afet Kriz Merkezi'nde açıklama yapan Bakanımız Sn. Soylu, yer kürenin en büyük depremlerinden birisinin yaşandığını, devletin ayakta olduğunu, milletin de bütün unsurlarıyla birlikte yardım ve dayanışma için seferber olduğunu belirtti.
Bakanımız Sn. Soylu, ülke insanının birliğini beraberliğini engellemeye ve ülke insanını kötülemeye çalışan, sürekli olmayanları olmuş gibi gösteren bir hastalıkla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biraz önce video seyrettim. 'Bir Afganlı, çıkan cesetlerin elini kesti, altınlarını alıyor' diyeni biraz önce Adıyaman'da gözaltına aldık.
'Hatay'ın Samandağı ilçesine teröristler geldi. Orada eylem yapacaklar' diye yalan söyleyenler var. Bütün Türkiye'de hırsızlığın, yağmanın, güvensizliğin olduğuna dair bir anlayışı yaygınlaştırmaya çalışan zehirli, bu ülkenin insanına yakışmayan bir dille sosyal medyada karşı karşıyayız.
Kimse devleti hafife almasın. Milletin bugün duygularıyla oynayan herkesten hesabını en net şekilde hukukla beraber sorarız. Burada bu insanların duygularını istismar etmenin, insanların yaşadığı zorluğa ayrı bir zorluk getirmenin ne anlamı var."
Bakanımız Sn. Soylu, Türkiye'nin dört bir yanından insanların canhıraş mücadele ettiklerini, herkesin enkazların başında yakınlarını bekleyenlere yardımcı olabilmek için uyumadan büyük birlik ve beraberlik ortaya koyduğunu söyledi.
Olaylarla İlgili 230 Kişi Gözaltına Alındı
Yalan ve dezenformasyonlarla da mücadele ettiklerini belirten Bakanımız Sn. Soylu, şöyle konuştu:
"6-11 Ocak arası Türkiye'de 'evden hırsızlık', 'işyerinden hırsızlık', 'kapkaç', 'motosiklet hırsızlığı, 'araç hırsızlığı' 'otodan hırsızlık', 'yankesicilik' ve 'yağma' suçlarından jandarma ve polis bölgesinde 416 olay meydana geldi. Dönelim 1-6 Ocak arası yani depremden önce toplam 586 olay meydana gelmiş. Yani bu millet ne yapıyor daha fazla suçunu arttırabilmek için depremin veya bir afetin oluşmasını mı bekliyor. Bir millete bu kadar iftira atılır mı? Bu kadar insanları birbirine kışkırtabilmek için bu sosyal medyanın zehirli dili kullanılır mı? Ayıp değil mi?
10 vilayette takviyelerle beraber toplam 70 bini aşkın Polis memurumuz, 60 bini aşkın Jandarma görevlimiz ve 1000 de Sahil Güvenlik personelimiz var. 131 bin personelimiz var. Normali bunun yarısından az. Hem burada güvenliği tesis eden hem vatandaşın hizmetinde olan köylere kadar giden 79 helikopterle beraber sürekli hasta taşıması yapan ulaşılamayan köylere inen bir mücadele ortaya konuluyor. Hiçbir suç cezasız kalmaz. Bu bahsettiğim olaylarla ilgili 230 kişi gözaltına alındı. Bu olaylarla ilgili 20'nin üzerinde tutuklama söz konusu ve her olayla ilgili de arkadaşlarımız hem enkaz alanlarının güvenliğini alıyor, hem çadır alanlarının hem lojistik depolarının güvenliğini alıyor hem de yolların ve trafiğin açılması için elinden gelen bütün gayreti ortaya koyuyor."
Bir siyasi partinin genel başkanının "Hatay'daki yabancılara konut ve mülk satışına dikkat edilsin" yönündeki açıklama yaptığını belirten Bakanımız Sn. Soylu, "1980 yılında Hatay'da yabancılara mülk satışı yasaklanmıştır. Aynı zamanda bakanlar kurulunun 2011 yılında aldığı bir karar çerçevesinde hazine arazilerinden bu tip mülk satışları tamamen yasaklanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendine ait politikaları söz konusudur. Acaba buradan bir istismar yaratabilir miyim? Acaba bu zor dönemde herkes işinin başındayken ben yol alıp, insanların duygularını rencide edip, onun üzerinden bir sonuç alabilir miyim endişesinde olan ucuz insanlar var." ifadelerini kullandı.
Ölü sayılarının saklandığına yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Bakanımız Sn. Soylu, "Ayıptır, günahtır, yazıktır. Neyi saklayacağız, insanların hangi gün öldüğü belli değil mi? Türkiye'nin her tarafından buraya savcılar görevlendirilmiş, adli tıp uzmanları, doktorlar görevlendirilmiştir." dedi.
Kahramanmaraş'a 1000 yardım tırının geldiğini ve 800'ünün dağıtıldığını aktaran Bakanımız Sn. Soylu, bu yardımların ilçe ve köylere de yönlendirildiğini vurguladı.