“Ben CHP’liyim. Benim aslım belli, astarım belli. İnsan utanır. Beni terörle ilişkilendirmeye utanır. Herkes dönsün geçmişine baksın” diyen Seçer, “Benim muhatabım ne hükümet ne bakanlık ne bakan. Ben kavga edemem. Onlar atama bakan. Bugün var yarın yok. Ben halk karşısında sorumluyum. Kentte gerginlik yaratamam. Kan kusuyorum kızılcık şerbeti içiyorum” ifadelerini kullandı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 5 televizyonun ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“2019’dan beri görevimizi layıkıyla yapmanın huzuru içindeyim. Mutlu, keyifli, azimli bir yöneticiyim. Ne yaptığını bilen bir yöneticiyim. O nedenle Mersinliler rahat olsunlar” diyen Vahap Seçer, Mersinlilere hiçbir ayrım yapmadan hizmet götürdüklerini, her siyasi görüşten vatandaşın da bu gerçeği dile getirdiğini söyledi.

“SOSYAL POLİTİKALARI DEVREYE SOKTUK”

Mersin’in bir yanda çok zenginlerin, bir yanda çok yoksulların yaşadığı bir şehir olduğuna dikkat çeken Seçer, “Zenginlik olacaktır ama yoksul olmamalı. Neden? Çünkü devlet var. Devlet bir sistemler bütünü. Her şeyi planlamanız lazım.  İş dünyasından gelme olduğum için ekonomiyle ilgili görüşüm liberaldir. Ama belediye başkanı olduktan sonra iliklerime kadar hissettim kenti. Sosyal politikalarda daha halkçı bir yaklaşım, daha sosyal bir yaklaşım, hatta sosyalist uygulamalardan alıntıları bile görebilirsiniz. Daha toplumcu, daha sosyal. Neden bunu yaptık? Çünkü kentin gerçeği bu. Evet burada Adnan Menderes Bulvarı var da Yenipazar da var, Siteler de var. Tarsus’ta Yeşilyol var da Cetvel de var, Yenimahalle de var, Fahrettinpaşa da var.  Anamur da var, Gülnar da var, Mut’un dağları da var. Bunları görmek lazım. Bunları görmek yapmak anlamına gelmiyor. Görürsünüz görmezden gelirsiniz. Ben gördüm ve yapıyorum. Sosyal politikaları hızla devreye soktuk” dedi.

“EN BÜYÜK PROJEM HUZUR”

Mersin’in Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dan en fazla göç alan illerden biri olduğunu kaydeden Seçer,  “Mersin çok önemli bir yer. Tek tipçi bir adam burada belediye başkanlığı yapamaz. Derin ideolojik çizgileri, milliyetçi çizgileri olan, hangi etnik yapıdan olursa keskin bakışları olan biri burada belediye başkanlığı yapamaz. Herkesi buluşturabilecek. Huzur dilini kullanacak. Birlik dilini, beraberlik dilini kullanacak. Bizim gibi ülkeleri, bu tür sorunlar yaşayan ülkeleri karıştırmak isteyen  yerler vardır. Burada Mersin önemli. Mersin yabancı ajanların cirit attığı yerlerin başında gelir. Burnumuzun dibinde Doğu Akdeniz sorunu, Suriye savaşı. Akdeniz çanağına bakın bu tür sorunlar yaşayan ülkeleri görürsünüz. Onun için Mersin önemli. Ben Mersin’e çok önemli bir proje yaptım. Nedir diye soracak olursanız, bu kente huzur getirdim. Bu kent huzurlu. Ben belediye başkanıyım. Buradan çıkalım, nereye istiyorsanız gidelim. Hangi mahalleye, hangi caddeye, hangi köye isterseniz gidelim. Ben belediye başkanıyım, siyasi figürüm. Sokakta eşimin elinden tutup yürüyen biriyim etrafımda koruma ordusu olmadan. Çünkü vicdanım rahat, kalbim rahat” ifadelerini kullandı.

“HER KÜRT VATANDAŞ TERÖRİST OLARAK GÖRÜLMEMELİ”

2019 seçimlerinde Mersin’de 3 adaylı bir yarış yaşandığını hatırlatan Seçer, “Burada Halkların Demokratik Partisi aday çıkarmadı.  Bu partinin bir kitlesi var. Bu kitle kime oy verdi? Sana oy verdiyse, bittin! Hemen bir yerden ilişkilendiriliyor. Bu çok ağır bir ithamdır. Bu işlenebilecek en büyük günahtır. O insanlar, bana oy veren insanlar, bugün onları suçlayanlara da geçmişte oy vermiştir. Bakın 2002 seçimlerine, 2004 seçimlerine, 2011 seçimlerine, 2015 seçimlerine…  Bize operasyonlar oluyor. Neden? Bu ülkede her Kürt vatandaş terörist olarak görülmemeli. Böyle bir önyargı olmamalı. Ben atama değilim. Benim burada oturmam birinin iki dudağı arasında değil. Alın görevden. Burası hukuk devletiyse değil.  Ya da ben bürokrat değilim. Amirim, üssüm, siyasi irade alın görevden, yerine başkasını atayın. Ben öyle değilim. Ben 31 Mart’ta Mersin halkının teveccühü ile gelmişim. 2024 seçimlerine kadar görevimin başındayım. Ben göreve geldiğimde görevde olan bürokratlardan bazıları bugün yok. Ama ben buradayım. Mersin halkı burada” diye konuştu.

“BAKANLARIN KARDEŞLERİNE, BÜROKRATLARA BAKIN”

CHP’li bir siyasetçi olmasına vurgu yapan Seçer şunları söyledi: “Benim parti bu devleti kuran partidir.  Bizim partimizden bu ülkeye, bu devlete yanlış yapacak bir isim bulamazsınız.  Ben Ankara siyasetinden geldim, Mersin’de belediye başkanı oldum. Görevimin başındayım. Görevimi yapıyorum. Bana, belediyeme siyaseten yapılmış her türlü tuzağı, provokasyonu, oyunu, tezgahı bozacak güçte, liyakatte ve kararlılıktayım. Ben hem belediyemin hem şahsımın itibarını korumak zorundayım. Ben CHP’liyim. Benim aslım belli, astarım belli. İnsan utanır. Beni terörle ilişkilendirmeye utanır. Herkes dönsün geçmişine baksın.  Belediyede çalışan her eleman o dönemki yasal şartlarda alınmıştır. Yaptığımız hiçbir işte yanlış yoktur ama siz öküzün altında buzağı ararsanız… 3 ay önce Bozyazı Kaymakamı yurtdışına kaçtı yandaş basın flaş flaş yazdı mı? Bugün bakanlara bakın, kardeşlerine bakın. Bürokratlara bakın. Belediye meclisine bakın, geçmişlerine bakın neler olmuş? Bunları tartışacak olursak Türkiye yol yürüyemez. Bu devlet bizim, bu ülke bizim. Biz bu ülkeyi seviyoruz deyip soymuyoruz. Soyanların karşısında duruyoruz. Bunu da bir not olarak vermek istiyorum. Benim muhatabım ne hükümet ne bakanlık ne bakan. Ben kavga edemem. Onlar atama bakan. Bugün var yarın yok. Ben halk karşısında sorumluyum. Kentte gerginlik yaratamam. Kan kusuyorum kızılcık şerbeti içiyorum.”

“100. YILDA BİZİM ANLAYIŞIMIZ İKTİDAR OLACAK”

“Genel iktidarın kapısını yerel yönetimler açar. İyi belediye başkanları açar” diyen Başkan Seçer, CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında “Muazzam bir 11. Atalet içinde bir belediye başkanı tanımadım bu 11 içinde. Bu partiye yansır doğal olarak” ifadelerini kullandı.

“100. yılda bizim anlayışımız iktidar olacak. Bundan eminim” diyen Seçer şunları söyledi:

“Birçok konuda derin tahribatların olduğu bir dönemden geçiyoruz. İktidar bunun tersini söyleyebilir. Bir ekonomik sorun yaşanıyor, tartışılmaz. Türkiye yeni bir sistemle yönetiliyor, bir kere devlet tahrip olmuş durumda. Kurumlar başka bir noktada, bürokrasi başka bir noktada.  Toplum güven bunalımı yaşıyor. Seçim güvenliğiyle ilgili kaygılar var. Yasal ya da yasal olmayan bir sürü enstürman kullanılıyor. Biz demokratik hukuk devletiysek sandıktan çıkan ülkeyi yönetir. 2023 yılı için Mersin’de her türlü önlemi alacağım, daha zinde olacağım, sorumluklarımı yerine getireceğim. Partimiz bir aday çıkaracak. Ben de CHP’li belediye başkanı olarak yasalar çerçevesinde elimden gelen katkıyı sunacağım. Bizim gelecek kuşaklara muazzam bir ülke bırakma sözümüz var.”