Güzel Van’ı tanımlayan toplumun içinde yaygın bir şiar var; “Dünyada Van ahrete iman” şairidir bu. Bir diğeri de “Doğunun Paris’i Van” söylemidir. Peki Van’ı bu kadar güzide bir yer yapan nedir. Bir kaç noktayı söyleyeyim.
Birincisi Van eşsiz tarihi, turistik, kültürel değerlere ve doğal kaynaklara sahip bir ilimiz. En başta da, kendisi de Vanlı olan ünlü yazar Yaşar Kemal’in deyimi ile, çıldırtan bir maviliğe sahip bölgenin velinimeti Van gölü gelir.
Sonra kadim Van Kalesi, eşsiz Akdamar Adası, Çavuştepe, Toprakkale, Hoşap Kalesi gibi güzide yerler, Meher Kapı gibi efsaneler, Muradiye şelalesi gibi doğa harikaları ve daha nice nice güzelliklere sahip.
Van başta dünyaca ünlü marka tescilli Van kahvaltısı olmak üzere tadına doyum olmaz bir gastronomiye sahip. Keledoşu, keliseri, sengesiri meşhurdur Van’ın. İçinde envai çeşit bitki ve nebatatı taşıyan otlu peynirinin ünü dünyanın dört bir yanına ulaşmıştır. Murtoğayı, kavutu, gıbcırogu saymıyorum bile. Öyle ki gelen bir daha geliyor, giden de bir daha unutmuyor şairin dediği gibi.
Şirin Edremit’i dönünce Vanı göreceksin/ Sanma ki geldiğin gibi döneceksin/ Senden öncekiler de öyle dediler/ Ama akıllarının bir parçasını Vanda bırakıp gittiler.
Şimdi aklınız kalmasın diye Vanı İstanbul’a taşıdık. Dört gün boyunca İstanbul Yenikapıda bu güzellikler sergilenecek . Sadece Vanlılar değil Van dostları da yani bütün İstanbullular bu etkinliğe davetlidir. O yüzden “komşunu da al gel” çağrısıyla herkese sesleniyoruz. Gelin Van’ın tarifsiz güzelliklerini görün, eşsiz yemeklerini tadın, Vanın folklorunu, yaşam pratiklerini gözleyin, etkinliklerini izleyin ve kendine has sanatçılarını dinleyin.
-II-
Van güzel, Van’da yaşam güzel. Havası, suyu, eti, sütü doğası bir başka güzel. Bu güzellikler dört gün boyunca İstanbul’da. İstanbul Van’da, Van İstanbul’da. Bilmem ki da nasıl anlatmalı: Sadece, “Dünyada Van, Ahrette iman”, diyerek mi? Yetmez.. Yetmez çünkü, yukarıda Artos, beride Sipan itiraz ediyorlar, yetmez diyerek. Eteklerinde gelincik tarlaları, gül ve sosunlar açmış bahçeler de… Üstünde kayıkların nazlı nazlı yüzdüğü Behra Wan’è renkten renge giriyor bunu duyanda.. Türkuaza çalan kıyılarında yün yıkayan Westanlı kızlar da..
Vizon Tele’nin çekildiği Gevaş ilçesidir Westan. Bir Gevaşlı dosta rastladım şöyle dedi bana: Mamoste, dunya’yè da sè cî hene meşhur in;
Sîna Çîn û maçînè
Hems a ber Şamè
Westan a ber Wanè
Haksız da değil hani. Bakıyorum da
Westanlı kızlar kesk ü sor giyinmiş bu gün.. Ruhun gökkuşağı gibi. Ötelerinde Denizle dağlar arasında dört nala koşuyor atlar.. Yağız atların sırtında özgürlük ıslıkları çalan yiğit delikanlılar.. Kara kaşlı kaytan bıyıklılar hepsi de.. Onlar bilirler ki bu dağlar kadrin bilir, utandırmazlar adamı evelallah.
Dostlar biliyor musunuz, bizim buralarda dağlar denize aşıktırlar.. Van denizine.. Eğilip öpmek isterler, öpemezler.. dağlar eğilmezler, levra… Bağırlarında erittikleri ak sevdayı akıtırlar.. orada buluşur halvet olurlar.
Tam bu sırada adadaki Tamara’ya aşık Memo bir ok gibi dalar mavi berrak sulara. Ha bire kulaç atar göklerin gürlediği, şimşeklerin çaktığı bir gecede… kendini Tamara bekler çünkü orada..
Ama her zaman cebberut ve hain bir papaz vardır barışçıl aşkların kapısında.. Memo ile Zinin kapısında duran Beko’yè Eban gibi… Ama bu topraklar ne Sultan Murat takmış ne roma reşi.. Sipanım, Behra Van’ıyım .. Dilan var bu gece. Davullar çalıyor, delikanlılar coşuyor Muradiye şelalesi gibi..
Derken gün batıyor, ufukta kızıla çalan aydınlık karanlığa direniyor, Siyabend yarda Xecè’ yi bekliyor.,
“Xecè, Xeca şenge/Kesukè min avîtîye nevtenge/ Were min xilaz ke bè miraz/ Ezè heviya te bisekinim heta kenge”
Elbet gün gelir devran döner, Siyabend’ler Xecè’lere, Memo Tamara’ya kavuşur bir gün. Bir gün mutlaka…Siz hiç sabahı olmayan gece gördünüz mü?
İşte böyle dostum.
Van’a gidince Van denizine nazır Kaleyi gezeceksin. Sanma ki geldiğin gibi döneceksin.. aklının bir parçasını orda bırakıp döneceksin..
….
İşte Vanlılar Vanı İstanbula taşıdılar. Bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak için. Siz de gelin, görün ve yaşayın.
Ben gidiyorum ya siz.
Haydi kalkın gidelim.
kaynak:kent hayat