Yıldırım: “Onlarla birlikte çok güzel bir kahvaltı organize ettik”
Serebral Palsi’nin, beynin zedelenmesi ya da beynin gelişiminde meydana gelen bir anormallik sonucunda, doğuştan ya da yaşamın ilk yıllarında meydana gelen duruş, hareket, denge bozukluğu ve kas yetersizliği anlamına geldiğini belirten Büyükşehir Belediyesi Engelliler Şube Müdürlüğü fizyoterapistlerinden Bilge Yıldırım, “6 Ekim Serebral Palsi Farkındalık Günü için, kahvaltıda öğrencilerimizle birlikte toplandık. Serebral Palsi hayat boyu devam eden, ikincil problemleri olan bir fiziksel engel grubudur. Ve çocuklarımız bir bedensel engeli olduğu için, sosyalleşme konusunda çok fazla zorluk yaşamaktalar. O yüzden, biz de onlarla birlikte çok güzel bir kahvaltı organize ettik. Tüm çocuklarımızı dahil ederek, burada keyifli bir gün geçirmelerini hedefledik” dedi.
Kankul: “Farkındalık oluşturarak çocukları hayata katmamız lazım”
Fizyoterapist olan ve aynı zamanda serebral palsi tanılı birey olan Selcen Kankul, “Hem serebral parsili olup, hem de hayatta bağımsız olmayı, bütün çocuklara öğretiyorum. Kendi yaşadığım deneyimlerle çocuklara örnek oluyorum. Her yerde serebral palsi bir hastalık olarak geçiyor, ama serebral palsi bir hastalık değildir. Her insanın olduğu gibi yaşamaya, hayata bağlanmaya ihtiyacımız var. O yüzden elimizden geldiğince farkındalık oluşturarak, çocukları hayata katmamız lazım” şeklinde kendini ifade etti.
Atatürk’e sevgisini şiir okuyarak gösteri
Tarsus Mola Evi’nden faydalanan serebral palsi tanılı özel bireylerden 8 yaşındaki Nesli Nisa Tor da, Atatürk’e olan sevgisini şiir okuyarak gösterdi.
Küçük Nisa, etkinliğe katıldığı için oldukça heyecanlandığını dile getirerek, “Sabah uyandım, çok heyecanlıydım. Kalbim güm güm atıyordu” dedi.
“Hem etkinlikler, hem de yaptıkları şeyler çok hoşuma gitti”
Nesli Nisa’nın annesi Sabira Tor ise, “Çok güzel bir etkinlik. Ben kısa bir süre önce Mola Evi’yle tanıştım. Görüyordum, duyuyordum ama cesaret edemiyordum. Hem etkinlikleri, hem de yaptıkları şeyler çok hoşuma gitti. En azından ben de kendime vakit ayırabiliyorum. Kafam çok rahat bir şekilde gidiyorum, kızımı bırakıyorum oraya. Geldiğim zaman, kızımın yüzü gülüyor. Yani güler yüzle, ‘anne ben bunu yaptım, anne ben şunu yaptım’ diyor. Bu yüzden Vahap Seçer’e, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne çok çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.