Mersin’de polisevine PKK’lı teröristler tarafından saldırı düzenlenmesinin ardından Mersin Belediyesi çalışanlarına terör operasyonu yapılmasıyla ilgili CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Seyit Torun açıklama yaptı.
“BOMBOŞ BİR DOSYA ÜZERİNDEN İNSANLARI LEKELEMEYE ÇALIŞTILAR”
Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyona tepki gösteren Erkek, şöyle konuştu:
*Terör eyleminden bir gün sonra Mersin Büyükşehir Belediyemize de bir operasyon yapıldı. Mersin Büyükşehir Belediyemizin 14 çalışanı, biri daire başkanı, 13 tane işçi gözaltına alındı.
*Maalesef saray iktidarı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yargıyı silah olarak kullanıp, bu terör eylemiyle Mersin Büyükşehir Belediyesini ilişkilendirmek istedi ama her zaman olduğu gibi başaramadı. Bu insanları sabahın çok erken saatlerinde gözaltına aldılar.
*Çocuklarının yanında, çocukları düşünmediler. O çocukların yaşayacağı travmaları düşünmediler.
*İnsanların lekelenmeme hakkını hiç düşünmediler. Sonra ne oldu? Hepsi serbest bırakıldı. Biz dosyaları inceledik, dosyalar bomboş.
*Bomboş bir dosya üzerinden insanları lekelemeye ve büyükşehir belediye başkanımıza itibar suikastı yapmaya çalıştılar.
“GÖZALTINA ALDIKLARI İŞÇİLERDEN BİRİ ŞEHİDİMİZİN OĞLU ÇIKTI”
Erkek, operasyon kapsamında bir şehit çocuğunun da gözaltına alındığını vurgulayarak şöyle devam etti:
*Bu soruşturma silahlı terör örgütü kapsamında yürütülüyor' dediler. Silahlı terör örgütü kapsamında bir soruşturmanın sonucunda bir kişi tutuklu. Nasıl bir örgütse bu, bir kişi tutuklandı o da daire başkanı. O da gizli tanık ifadesiyle tutuklandı.
*Hiçbir delil bulamadılar, yine bir gizli tanık ayarlamışlar maalesef, gizli tanık beyanıyla bir insanı tutukladılar. Daha da dramatik olanı, sabah erken saatlerinde evinden gözaltına aldıkları işçilerden biri de bir şehidimizin oğlu çıktı.
*Bir şehidimizin oğlunu da, PKK terör örgütüyle ilişkilendirmeye kalktılar. Bu kadar acz içinde bir iktidarla maalesef karşı karşıyayız.
“SİZ KUMPAS MI KURUYORSUNUZ İNSANLARA, BELEDİYELERE?”
Gözaltına alınan belediye personellerinin hepsinin adli sicil kayıtlarının temiz olduğunu açıklayan Erkek, şu ifadeleri kullandı:
*Bu insanlar işe alınırken, güvenlik soruşturmalarını büyükşehir belediyesi mi yapıyor? İçişleri Bakanlığı valilikler yapıyor. Adli sicil kaydını, Adalet Bakanlığı veriyor.
*Siz kumpas mı kuruyorsunuz insanlara, belediyelere? Hiçbir zaman unutulmasın ki, tüm kumpas soruşturmaları, davaları bir gün gelir mutlaka çöker.
*Bu da zaten en başında çöktü. Ama üzücü olan İçişleri Bakanının ve iktidarın yargıyı silah olarak kullanıp, itibar suikastları yapması.
“BİRAZCIK ERDEMİ VARSA İSTİFA ETMELİ”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenen Erkek şu ifadeleri kullandı:
*Bu boş işlerden vazgeçin. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde de 557 terörist vardı. Ne oldu?
*Nerede bu teröristler? Süleyman Soylu, açıklamalar yapıyor, ‘Bu terör eylemini gerçekleştiren kişiler, paramotorla 13-14 saat uçmuşlar, dağları aşmışlar, sınırları aşmışlar…
*Fotoroman Süleyman yine yazıyor. Süleyman Soylu'ya buradan seslenmek istiyoruz; senin istihbaratla, senin Milli Savunma Bakanlığıyla bir sorunun, kavgan varsa bunu CHP üzerinden yapamazsın.
*Buna asla müsaade etmeyiz. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en basiretsiz İçişleri Bakanıyla karşı karşıyayız.
*Sormak lazım Süleyman Soylu'ya, İBB'deki 557 terörist nerede? Sezgin Baran Korkmaz nerede? Nasıl kaçtı? Mafyadan her ay 10 bin dolar alan siyasetçi nerede?
*Uyuşturucu baronları nerede? Bunların sorularını cevaplasın ve derhal istifa etsin. Süleyman Soylu, eğer birazcık erdemi varsa istifa etmeli.
“BİR KUMPASLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Muharrem Erkek'in ardından açıklama yapan Seyit Torun ise, bir kumpasla karşı karşıya olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
*Üstelik bu kumpası kuranlar, ülkeyi yönetenler bu daha da acı. Seçim öncesi çok kirli propaganda yaptılar. Terörle bizi ilişkilendirmek için her türlü iftiraları ortaya koydular.
*Ama bu iftiralar gerçekleşmeyince, kendi sorumluluğunda olan, kendinin görev alanında olan olayı açıklayamayınca da, o geçmişin yarattığı algıyla birlikte belediyelerimize yüklenmeye çalışıyorlar.
*Bu kumpaslarınız bize işlemez. Geçmişte de yaptınız, bugün de yapıyorsunuz, yarın da yapabilirsiniz.
*Hiç mesele değil. Bizim belediyelerimiz gerçekten şu anda göreve geldiklerinden bu yana vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme odaklandı.
*Her türlü baskıya, engellemelere, tehdide, kamu kaynaklarının kapatılmasına rağmen vatandaşlarımızın sorunlarını çözme gayretindeler.
*Siz ne yaparsanız yapın, onları engelleyemezsiniz. Asla ve asla attığınız hiçbir çamur da onlara bulaşmaz.
“BİZİM BELEDİYELERİMİZLE UĞRAŞMA, GİT UYUŞTURUCU TACİRİYLE UĞRAŞ”
İçişleri Bakanının tek derdinin CHP'li belediyelerle uğraşmak olduğunu vurgulayan Torun, şöyle konuştu:
*Görüyoruz ki, İçişleri Bakanı suçlunun peşinde değil, tek derdi, ‘Acaba ben bu CHP'li belediyelere nasıl suç bulaştırırım, bunları nasıl görevden aldırırım, bunların üstüne nasıl giderim' bunun gayreti içinde.
*Fotoroman Süleyman tekrar söylüyorum; Bizim belediyelerimizle uğraşma, git uyuşturucu taciriyle uğraş, terörle uğraş, gayrı meşru işlerle uğraş.
*Zamanını onlara harca, bize harcama. Bizde bir şey bulamazsın. Eğer bakansan bakanlığına yakışır işler yap.
*Yakışmadığı da ortada, onurlu bir davranış göster ve istifa et. Düş bu milletin yakasından. Mersin'de maalesef devlet eliyle bir hukuk katliamı yaşanmıştır.
*Terör eylemini engelleyemeyenler, akılları sıra Mersin Büyükşehir Belediyemizi de bu işin içine katarak, bir suçlu yaratma, bir suçunu hafifletme çabası içine girmiştir ama bu çökmüştür.
kaynak:sözcü