Programda; Başkan Seçer ve eşi Meral Seçer’in yanı sıra Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ve eşi Yıldız Pehlivan, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik ve eşi Oya Gedik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, Kıbrıs Türk Mücahitleri, Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Emekli Astsubaylar Derneği ile polis şehit aileleri de yer aldı.
Pehlivan: “Bu harekâtla sadece Kuzey Kıbrıs’a değil, aslında adanın tamamına da huzur gelmiştir”
Düzenlenen yemekte konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Bizim anlayışımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ anlayışıdır. Bizim hiçbir zaman durup dururken kimsenin toprağında, vatanında gözümüz olmamıştır. Ama Kıbrıs’ta yaşadığımız gibi mezalim yaklaşımlar da, gereğini yaptırmayı mecbur kılmıştır ve tarih boyunca bu ve benzeri konularda, devlet olarak da millet olarak da üzerimize düşeni yapmışızdır” dedi.
Seçer: “Bütün bir Türk halkı; Kıbrıs halkının soydaşlarımızın yanında olduk”
Konuşmasına, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlangıç noktasının Mersin olduğunu anımsatarak başlayan Başkan Vahap Seçer ise; “Ben o tarihlerde küçük bir çocuktum. Şunu gördüm; o harekatta sadece Mehmetçik deniz yoluyla ya da uçaklarla Beşparmak Dağları’na indirme yaparak barışı ve huzuru sağlama gayreti içerisinde olmadı. Bütün bir Türk halkı; kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla Kıbrıs halkının, soydaşlarımızın yanında oldu. Onları dualarla destekledik. Benim o günlere ait birçok anım var. Evimiz tren istasyonuna yakındı. Rahmetli annem asker geçişlerinde, pasta börek hazırlardı. Uzun süre askerin çantasında kaldığı zaman bayatlamayan çöreklerdi. Tren sesi duyulduğu zaman ‘Vahap koş’ diye bana seslenirdi. Hemen sepeti kapar, istasyona giderdim. Kafamın üzerine koyduğum sepetle, kompartımanların penceresinden gezerdim ve askerler o çörekleri alırlardı. Sadece ben değil, mahalledeki bütün komşularımızın çocuklarının, annelerinin hazırladıkları bu erzakları askerlerimize ulaştırdıklarına bizzat şahit olmuş bir insanım. İşte milletimizin büyüklüğü burda. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çok önemli, çok anlamlı bir sözü var. Her zaman dünya barışını değerlendirirken bu söz aklıma gelir. ‘Savaş, mecbur kalınmadıkça bir cinayettir’ der. Çok değerli ve çok önemli bir söz. Bunu söyleyen, bu toprakların yetiştirdiği en büyük asker, en büyük devlet adamı. İşte 1974 yılında, bizler mecbur kaldığımız için adaya gitmek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.
“Dün olduğu gibi, bugün de yarın da Kıbrıs'ımızın yanında olacağız”
Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleştiğinde, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in, adanın tamamına barış ve huzuru getirmek için bu harekatı gerçekleştirdiklerini ilan ettiğini ifade eden Başkan Seçer, “O dönem adada toplu katliamlar oldu. İnsanlara zulüm edildi. Hepsini rahmetle anıyorum. Hem o dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'i, hem de Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan’ı rahmetle anıyorum. Sayın Bülent Ecevit çıkarma başladığında, dünya basınına şöyle bir demeç vermişti; ‘Adaya sadece Türklere değil, Rumlara da barış ve huzuru getirmek için çıkıyoruz’. Evet, oradaki temel amaç tüm adaya huzuru hakim kılmaktı. Çok şükür ki bugün 48. yıldönümünde, bizler için çok değerli, çok önemli bu bayram gününde, adada anavatanın desteğiyle, güvencesiyle bir huzur ortamı sağlanmıştır. Ancak Sayın Başkonsolosumuzun da söylediği gibi; kalıcı bir çözüm arayışı konusunda, Türk toplumu ve Rum toplumu arasındaki bu mücadelenin, arzu etmediğimiz bir şekle doğru evrilmeye gidebileceği endişesinin halen devam ettiğini görüyoruz. Türkiye'nin bu konudaki tavrı nettir. Aslında Türkiye'deki bütün siyasi partilerin bu konudaki tavrı nettir. Çünkü bu konu, siyaset üstü bir meseledir. Biz, Kıbrıs Türkü’nün yanındayız. Orada iki toplumlu, iki devletli, eşitlik temeline dayalı, egemen devlet yapılanmasının taraftarı olduğumuzu buradan bildirmek isteriz. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da yavru vatan Kıbrıs'ımızın ve soydaşlarımızın yanında olacağız.”
Mendeli: “Barış ve özgürlük bayramımız kutlu olsun”
KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “Bağımsızlık meşalesini yakan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 48. Yıldönümünü, harekâtın başlangıç noktası olan Mersin’de bir kez daha sizlerle birlikte kutlamaktan büyük mutluluk ve onur duymaktayım. Barış ve özgürlük bayramımız kutlu olsun. Mücahit ve Mehmetçik, bu topraklarda Kıbrıs Türk halkının geleceği için şehit oldular. Onların bıraktığı emaneti korumak hepimizin boynunun borcudur. Sözlerime son verirken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Savaşı kahramanları ve Barış Harekâtı’nda canlarını feda etmiş tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum” dedi.