Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haftası dolayısıyla Mersin’e davet edilen Arif Ertik, MDTO Meclis üyelerine yönelik sunumunda kabotajın önemini vurgulayarak, Türkiye'deki kabotaj uygulamalarının mevcut durumunu değerlendirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan MDTO Genel Sekreteri Mesut Öztürk, Türkiye’nin kendi limanları ve sahilleri arasında deniz taşımacılığı ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerinin Türk vatandaşları tarafından Türk bayrağı taşıyan gemilerce yapılmasına hükmeden ve Cumhuriyetin ilk yıllarında hayata geçirilen Kabotaj Kanunu’nun denizciliğin geliştirilmesine yönelik en önemli düzenlemelerden biri olduğunu söyledi. Denizci Arif Ertik ve ekibinin Türk kabotajının korunması konusundaki hassasiyetini ve çabalarını dile getiren Öztürk, ülkemizdeki farklı su altı ve deniz projelerinde görev alan, üniversitelerin su altı teknolojileri bölümlerinin kurulması esnasında sanayi dalgıçlığı dersi veren Ertik’in aynı zamanda Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” diyerek kurtuluş mücadelesinin ilk işaretini verdiği Kartal İstimbotu’nu, hurdaya ayrıldıktan sonra Tuzla’da yarı batık halde ilk fark eden kişi olduğunu söyledi.
Daha sonra söz alan Arif Ertik, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren 825 sayılı Kabotaj Kanunu’nun günümüze kadar birkaç kez değiştirildiğini belirterek, çıkarıldığı ilk yıllarda kabotaj ihlallerine ağır yaptırımlar getiren bu kanunun, zaman içinde uğradığı değişikliklerle caydırıcı etkisinin azaldığını söyledi. Kanunun ilk haliyle devletin, kabotajı ihlal eden gemiye el koyduğunu ve idari para cezası uyguladığını belirten Ertik, bunların yanı sıra kabotajı delen gemi ile geminin sahibine ve ortaklarına ait diğer tüm gemilerin 1 yıl süreyle Türk limanlarına girişinin yasaklandığını kaydetti. Günümüzde ise söz konusu yasanın ilk maddesini ihlal eden gemilere 25 bin liraya kadar, 2. ve 3.maddesini ihlal edenlere 5 bin liraya kadar para cezası verilebildiğine dikkat çeken Ertik, “Bugün suçüstü yapılan bir gemiye verilebilecek en yüksek para cezası 67 bin liradır ve caydırıcı değildir” dedi.
ABD’deki sert kabotaj uygulamalarını örnek gösteren Ertik, Amerikan kabotajının1920’de yürürlüğe girdiğini, buna göre Amerikan denizlerinde deniz taşımacılığının ABD’de inşa edilmiş gemilerle, Amerikan firmaları ve Amerikalı denizciler tarafından yapılabildiğini vurgulayarak, "Bunların da ötesinde yasaya göre Amerika’da yapılmış bir gemi yurtdışında tamir bakım görürken gemi kaplama sacı yüzde 10’dan fazla değişirse o gemi Amerikan kabotajından düşüyor. Kanun bu kadar keskindir. 2015 senesinde maliyetleri arttırdığı gerekçesiyle yumuşatılmak istenmiş ancak teklif şiddetle reddedilmiştir” diye konuştu. Kabotajın ince ve hassas bir konu olduğunu dile getiren Ertik, kabotaj hakkımızın korunması gerektiğini, ülkenin çıkarları söz konusu iken hangi işletmenin maliyetinin ne kadar arttığının önemsiz olduğunu kaydetti.
kaynak:iha