Müslüme ile ilgili "istismar" iddiası gündeme geldi ancak şu ana dek yetkililer buna ilişkin delil elde edemedi. Tespit edilen DNA bulgusu bunu kanıtlamıyor. İstismar şüphesi net değilken yetkililer bu ihtimali de göz önünde bulunduruyor.
Öte yandan, Odatv'nin edindiği bilgilere göre; Dede Hasan Yağal DNA bulgusuna karşılık suçsuz olduğunu öne sürdü.
MERSİN BAROSU BAŞKAN YARDIMCISI ODATV’YE KONUŞTU
Müslüme’nin şüpheli ölümünü takip eden Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Kazım Yüksel ise, Odatv’ye yaptığı açıklamada, dede Hasan Yağal’ın tutuklanmasından önce görüştüklerini belirtti.
Kazım Yüksel, “Dede soğukkanlıydı, üzgün olduğunu söylemişti” diye konuştu.
Yüksel, “Mersin Barosu bu acı olayla ilgili davayı sonuna kadar takip edecek” açıklamasında bulundu.
ODATV MÜSLÜME’NİN KARDEŞİNE ULAŞTI
Hasan Yağal’a da ulaştı. Telefonu ağlayarak açan Hasan Yağal, “Bir şey istemiyorum. Konuşmayacağım” dedi.
Müslüme’nin cansız bedenini bulan Ayşe Bacak
“BELDEN AŞAĞISI AÇIKTI VE ÜSTÜNDE KIYAFETİ YOKTU”
Mersin’in Gülnar ilçesinde kaybolan Müslüme’nin cansız bedeni 7 kilometre mesafede 500 metre yüksekliğindeki bir dağın tepesinde bulundu. Müslüme’nin cansız bedenini bulan Ayşe Bacak, “Müslüme’nin cesedini bulduğumda üstünde kıyafeti yoktu. Montu, ayakkabısı ve şalvarı farklı yerde duruyordu” dedi.
Ayşe Bacak, şunları söyledi: “10 yıldır burada konaklıyoruz. Her yıl buraya keçi otlatmaya geliyoruz. Müslüme’nin bulduğu yere keçi otlatmaya getirmedim. Orman dairesi her aileye bölüm bölüm yer verir ve bu yer Mehmet Yağal’ın yeri. Bir çocuk bu yere tek başına yürüyerek gelemez. Davar otlatıyordum köpekler havlamaya başladı. Çocuğun cansız bedenini gördüm. Sırt üstü buldum, belden aşağısı açıktı ve üstünde kıyafeti yoktu. Müslüme’nin cansız bedenin bulduğum yere sırtımı verdiğimde bir kenarda şalvarı, ayakkabısı vardı. Giysilerinde yırtık görmedim ve fark etmedim. Montu kayalıkta ağacın dibinde buldum. Eşimi aradım. Daha sonra jandarma geldi.”
ODATV GÜVENLİK UZMANI: 9 GÜN BOYUNCA SAKLANMIŞ OLABİLİR
Odatv Güvenlik Uzmanı emekli Emniyet Müdürü Feramuz Erdin, bugüne dek elde edilen bilgileri Odatv okurları için değerlendirdi.
Feramuz Erdin, kayıp ihbarının ardından ilk arama işleminin K-9 köpekleriyle yapılması gerektiğini ifade etti. K-9 köpeklerinin arama konusunda sonuç verdiğine dikkat çeken Erdin, “K-9’lardan sonuç alınamayınca derhal aile sorgulanmalıydı. Hemen sonrasında aile sorgulansaydı çocuk sağ olarak bulunabilirdi” dedi.
Müslüme’nin kaybolmasının ardından 10’uncu günde bulunmasına dikkat çeken Erdin, şunları anlattı:
“Ceset, 24 saatin sonunda çürümeye başlar. Dokuz günün ardından ceset çürümüş olur ve yabani hayvanlar tarafından parçalanır. Ön otopsi raporu ve cesedi bulan kişinin beyanlarına göre; cesette çürüme ve parçalanma yok. Bu bilgilerden yola çıkarak, Müslüme’nin dokuz gün boyunca sağ olduğunu düşünebiliriz. Dokuz gün boyunca küçük bir çocuğun aç ve susuz olarak hava şartlarına dayanabilmesi imkansız. Elimizdeki bilgilere göre; Müslüme’nin sağ olarak saklanmış olması mümkün. Müslüme’nin saklanmış olabileceği ve nerede saklandığı konusu üzerinde durulmalıdır. Ayrıca, cesette dedeye ait birtakım bulgular bulunduysa, o halde ceset yeni yani yeni ölmüş. Çocuk son güne kadar yaşıyordu ve kaçıran kişi ‘iş büyüyecek’ deyip öldürüp attı, öngörüsü kuvvetleniyor.
Bu durumda, soruşturmada eksiklik var, K-9 köpekleri bir şey bulamadıysa hemen şüphelenmek gerekir, bu işin içeriden yapıldığına yönelmek lazımdır. Eğer bu yapılsaydı, çocuk sağ olarak bulunabilirdi.”
DEDE TUTUKLANMADAN ÖNCE NE DEMİŞTİ
Dede Hasan Yağal, tutuklama kararından önce yaptığı açıklamada “Ben sürüye gitmiştim, çocuk arabayı çok severdi, arabaya bineceğim diye babasının arkasından kaçmış, anası tutmuş, alıkoymuş ağlarmış. Ondan sonra da yıkılası çadırı düzenleyeyim diye onunla uğraşırken, geç mi haberi oldu, erken mi haberi oldu, bilmiyorum, bir bakmış çocuk yok. Çocuk çok hareketliydi, çok akıllıydı. Zayıf bir çocuktu ama hareketliydi” ifadelerini kullanmıştı.
NE OLMUŞTU
Konargöçer yaşam sürdüren Sarıkeçili Yörüklerden Yağal ailesi, Konya Bozkır bölgesinden kışı geçirmek için Mersin’in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi'ne geldi. Burada 10 Kasım’da çadır kuran 7 çocuklu Mehmet ve Selvi Yağal ailesinin iki buçuk yaşındaki kızı Müslüme aynı gün saat 17.00 sırlarında bisikletiyle oynarken ortadan kayboldu. Aile ve çevredekilerin yaptığı aramada bulunamayan küçük kız için haber verilmesi üzerine jandarma, itfaiye, AKUT, UMKE, belediyeler ve AFAD’a bağlı ekipler sevk edildi. Bölgede 200 kişiden oluşan profesyonel ekiple, belediye, çeşitli kurum ve gönüllülerin katıldığı 300 kişi, 12 kilometrelik vadi, orman ve dağlık alanda defalarca arama çalışması yaptı. Çalışmalara iz takip, kadavra ve kokuya duyarlı köpekler, insanlı keşif uçağı, termal dronelerde destek verdi ancak küçük kızın cansız bedeni 10 gün sonra 19 Kasım’da çadırın yaklaşık 7 kilometre arka tarafında, 500 metre yükseklikte orman ve kayalık alanda bulundu. Yapılan otopsi sonrası minik Müslüme’nin cenazesi, akrabalarının yaşadığı Karaman’da toprağa verildi.
Olay günü şehir dışında olan abla hariç tüm aile bireyleri gözaltına alındığı için cenazeye katılamamıştı.
kaynak:oda tv