“Yapacak çok işimiz, yürüyecek çok yolumuz var”
Ceren Bektaş Atuk’un, “2,5 yıl içerisinde Mersin’de ne değişti?” sorusunu yanıtlayan Başkan Seçer, göreve geldikleri günden bu yana önemli hizmetler yaptıklarını ifade ederek, “Çok şey yapıldı. Ama bu demek değildir ki Mersin hizmete doydu. Tabi daha yapacak çok işimiz, yürüyecek çok yolumuz var” dedi.
“Sosyal belediyecilik; bizim asıl görevimiz bu”
Başkan Seçer, CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sık sık bir araya gelerek değerlendirmeler yaptığını hatırlatarak, pandemi döneminde büyük yatırımlara ara verdiklerini ve sosyal hizmetleri ön plana çıkardıklarını söyledi. Hayata geçirdikleri hizmetlerle vatandaşlardan güzel dönüşler aldıklarını ifade eden Başkan Seçer, “İnsanlar açken, ekonomik sıkıntı yaşarken, acı çekerken, travma yaşarken; yolu, kaldırımı ya da bir başka beton yatırımını düşünemez bir belediye başkanı. Belediyecilikte zaten Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin bakış açısı bu değil. Sosyal belediyecilik; insanlara dokunmak, onların acısını dindirmek, mutluluğunda beraber olmak, zorluğunu paylaşmak, bizim asıl görevimiz bu. Bunu da gayet güzel başardık. Sokaktan aldığımız dönüşler, insanların bizimle paylaştıkları mutlulukları; bunları görebiliyoruz” diye konuştu.
“Belediye bünyesinde Göç Masası oluşturduk”
Başkan Seçer, 2011 yılında Suriye’de başlayan olayların ardından Mersin’in de yoğun göç aldığını, bunun sonucu olarak Mersin’in 1 milyon 868 bin düzeyinde bulunan nüfusuna 400 bin göçmenin eklendiğini söyledi. Başkan Seçer, şöyle devam etti:
“Sizin bütün imkanlarınızı, gelirlerinizi 1 milyon 868 bine göre yasalar belirlemiş ama sizin hizmet ettiğiniz vatandaş sayısı bunun 400 bin üzerinde. Yani yaklaşık olarak %25 daha fazla nüfusa hizmet etmek durumunda kalıyorsunuz. Bir kere olayın ekonomik travmasından başlayalım. Tabi ki sosyal olarak da önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz ama ben kentin Belediye Başkanıyım. Her konuda olduğu gibi bu konuda da şikayetten öte çözüm üretmek zorundayız. Örneğin, belediye bünyesinde Göç Masası oluşturduk. Birleşmiş Milletlerin Göç Örgütü, Mülteciler Yüksek Komiserliği ya da Alman GİZ Teşkilatı’na kadar birçok uluslararası kuruluşla işbirliği yapıyoruz. İller Bankası’nın koordinasyonunda FRIT II kapsamında alt yapı kredileri, imkanları zorluyoruz ki, bu ekonomik travmayı atlatabilelim diye. ‘Ne derece yeterli oluyor’ derseniz, tabi ki yeterli olmuyor. Ne acıdır ki bunun % 50’si kayıt dışı olanlar. Kayıtlı olarak kontrol altında tuttuğunuz Mersin’de yaklaşık 220 bin Suriyeli var ama bir o kadar da yaklaşık olarak kayıt dışı. Nerede, nasıl yaşadığı belli olmayan insanlar. Bunların eğitimden sağlığa kadar kente verdiği ilave yükler var. Bu şartlar altında tabi ki sürdürülebilirliği yok bu işin.”
“Kadınlar kente enerji katıyorlar”
Kadınların ekonomik hayata katılmalarını sağlamak adına geliştirdikleri projeleri anlatan Başkan Seçer, Mersin’de Türkiye’nin birçok yöresinden kadının yaşadığını söyledi. Başkan Seçer, “Her birinin ayrı bir kültürü, ayrı bir yaşam biçimi var. Bu kadınlar kente enerji katıyorlar. Bu kadınlar çalışmak, üretmek istiyor. Biz zaten Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’nı kurduk. Bu konuyu ne kadar önemsediğimizi ortaya koymak için. Diğer taraftan Mersinden Kadın Kooperatifi; bunu takip etmenizi arzu ederim. Kadınların ekonomik hayata katılmaları ve evdeki gizli iş gücünün açığa çıkarılması için çok önemli, değerli projeler yapıyorlar. Biz de destekliyoruz. Başka kurumlarla, uluslararası örgütlerle iş birliği yapıyoruz” dedi. Başkan Seçer, her kademede kadın istihdam oranını artırdıklarını vurguladı.
Seçer, tarım ve hayvancılığa verdikleri destekleri anlattı
Başkan Seçer, Mersin’in tarım ve hayvancılık potansiyelini artırmak için önemli projeleri sürdürdüklerini belirterek, hayvan yetiştiricilerinin desteklenmesine yönelik olarak hayata geçirdikleri “Haydi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi” ile “Kazanç Projesi”ni anlattı. Seçer, “Memleket üreterek kazanacaksa, üreterek gelişecekse; insanlar çalışacak, üretecek, onlar ekonomik değere dönüşecek. Bu refaha yansıyacak, eğitim ve sağlık artacak, o refah hayatın her alanına bir değer katacak, yükseltecek ve Türkiye gelişecek. Burada yerel yönetimlerin fonksiyonunun çok büyük olduğunu düşünüyorum” dedi.
“Bugün 120 bin turist ağırlayan Mersin, Antalya gibi yılda 15 milyon turist ağırlayabilirdi”
Mersin’in turizm potansiyelini değerlendiren Başkan Seçer, Mersin’in doğa konusunda Antalya’ya benzediğini, inanç turizmi açısından da değerli mekanlara ev sahipliği yaptığını belirtti. Ancak geçmiş yıllarda Mersin’e turizmde öncelikli bölge olarak teşvikler yapılmadığının altını çizen Seçer, “Antalya gibi turizmde öncelikli bölge olarak bakılsaydı, teşvik kapsamında Mersin'de olmuş olsaydı, bugün 120 bin turist ağırlayan Mersin, Antalya gibi yılda 15 milyon turist ağırlayabilirdi. Bizim de kıyılarımız son derece güzel. Tarih olarak muazzam. Üç semavi dinin sembollerini görürsünüz orada ama istediğimiz noktalarda değiliz” diye konuştu.
“Mersin’in marka kent olması yolunda Metro çok önemli bir değer”
Başkan Seçer, vizyon projelerden biri olarak hayata geçirecekleri Mersin Metrosu’nun süreci hakkında da bilgiler vererek, “Yapım aşamasına gelindi. Şu anda Ankara’dan bazı imzaları bekliyoruz. Çünkü finans arayışına çıktık, ihalesi yapıldı, inşaat başlayacak. Buna para tedarik etmemiz lazım. Umut ediyorum; Ankara’dan, ilgili bakanlıklardan kısa süre içerisinde bu imzalar çıkar ve bize ulaşır. Biz de metroya başlarız. Bu Mersin’in tarihindeki en büyük yerel yönetim yatırımı. Tarihinde bu kadar büyük bir yatırım olmadı. Adana için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü parasal değerine baktığınız zaman proje çok önemli, çok değerli. Mersin’in marka kent olması yolunda da metronun olması çok önemli bir değer” dedi.