Kongre ve Sergi Sarayı’nda verilen yemeğe Başkan Seçer’in yanı sıra Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, Mersin İl Müftüsü Dr. Şaban Kondi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanı Adil Aktay, İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, gaziler, gazi ve şehit aileleri yer aldı.  Yemek başlamadan önce Kuran-ı Kerim Tilaveti yapıldı.

“Biz anavatan olarak her zaman olduğu gibi bugün de onların yanında dimdik duruyoruz”

Başkan Seçer, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıl dönümünde bu vatanı vatan yapan, canını feda eden değerli şehitler ve gazilerin aileleri ile beraber olduklarını ifade ederek, “Kıbrıs Türk Halkı yüzyıllardır adada yaşayan ve hakkı olan bağımsız yaşama mücadelesini bugüne kadar sürdüren ama bu uğurda da çok bedeller ödeyen, çok mücadeleler veren, cefalar çeken bir halk. Onlar bizim soydaşlarımız, onlar bizim kardeşlerimiz. Biz anavatan olarak, Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de onların yanında dimdik durmaktayız. Bu onlara mutlaka çok büyük bir motivasyon sağlıyor, çok büyük bir moral sağlıyor, güven sağlıyor. Bu da bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. Orada 47 yıl önce şehit düşen, yavru vatan Kıbrıs’ta soydaşlarımızın bağımsızlık mücadelesini desteklemek için vurulan, mücadele edip bugün aramızda gazi olarak bizlerle beraber olan herkese müteşekkiriz. Onları saygı ile anıyoruz her şeyden önemlisi” diye konuştu.

“Umut ediyorum daha nice 47 yıllar Kıbrıs halkı bağımsız bir şekilde yaşamını sağlar”

Anadolu topraklarının acıları, mutlulukları, güzellikleri bağrında taşıyan insanların yaşadığı bir coğrafya olduğundan söz eden Seçer, özellikle bu coğrafyanın vatan olurken bu ülkedeki kadınlarının katkılarının ve desteklerinin asla unutulamayacağını dile getirdi. Başkan Seçer, küçükken annesi ile yaşadığı bir anısını şu sözlerle anlattı:

“Bundan 47 yıl önce, bu tarihler, bu mevsimler. Küçük bir çocuktum. Tarsus'ta yaşıyoruz. Ben biliyorsunuz Tarsus'ta doğmuş bir Mersinliyim ve evimiz istasyona çok yakındı. Yani koşma, yürüme mesafesi maksimum 1 dakika, 1.5 dakikada ulaşabilirdiniz. Annem bana dedi ki ‘Vahap’ dedi, ‘askerler geldi, Kıbrıs’a gidecek askerler’. ‘Onlara çörek yaptım, onları çabuk yetiştir’. Evet elime sepeti verdi, götürdüm. Tek tek o küçük pencerelerden askerlere ben o çörekleri; sarı çörekler vardır Tarsus'ta, Tarsus çöreği.  Onlar bayatladığı zaman da yenebilir, çaya bandırılır yenebilir, yani asker için çok ideal bir besin kaynağıdır ve gerçekten birkaç gün sürdü çünkü sevkiyat. Sanırım Kayseri'den o zaman komando tugayından Kıbrıs'a gitmek üzere askerler geliyordu. Annemin yaptığı o çörekleri ben o küçük Vahap askerlere pencereden dağıttım. İşte Türk kadını, bu coğrafyada yaşayan kadınlarımız, analarımız böyle insanlar. Herkesin bugün Kıbrıs halkının bağımsız yaşamında katkısı olduğunu düşünüyorum ama en çok katkıyı canları ile bu bedeli ödeyenler, orada mücadele eden gazilerimiz verdiler. Herkese şükranlarımı sunuyorum. Umut ediyorum daha nice 47 yıllar Kıbrıs halkı bağımsız bir şekilde yaşamını sağlar. Daha müreffeh, daha gelişmiş bir toplum haline gelir, daha ayaklarının üzerinde durabilen, dünyada saygınlığı olabilen bir devlet, bir ulus haline gelirler. Biz de anavatanda onların kardeşleri olarak onların bu haklı mücadelesinde, bu saygın mücadelesinde de her zaman onların yanında dimdik olacağız.”

Mendeli: “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varsa kahraman gazilerimiz sayesinde”

KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıl dönümünü kentte çeşitli etkinlikler ve şükran ziyaretleriyle kutladıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

“Mersin’de sabah törenimiz vardı, öğleden sonra da Silifke'de törenlerimiz olacak. Çeşitli etkinliklerle kutluyoruz. Bugün de burada bu yemeği bizlere sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanımız’a içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Bizler göreve geldiğimiz ilk günden beri sürekli bizim yanımızda, bizlere her daim destek olmaktadır. Kendilerine buradan bir kez daha çok teşekkür ediyorum Sayın Belediye Başkanım. Kıbrıs deyince akan suların durduğunu bizler her zaman hissediyoruz burada sizlerle birlikte. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varsa, Kıbrıs Türk halkı varsa, elbette ki bu sizlerin sayesindedir. Kahraman gazilerimiz, mücahitlerimizin sayesindedir. İyi ki varsınız, Allah sizlere uzun, sağlıklı ömürler versin. Bazı şeylere sahip olmak için fedakarlık etmek gerekiyor, mücadele etmek gerekiyor. Devlet gibi, bağımsızlık gibi, özgürlük gibi ve bir kere bir halk, devlet sahibi bağımsız bir halk olmuşsa, bunu kimse bir daha kendisinden alamaz. Tıpkı Kıbrıs Türk halkı gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi. Daha nice nice barış harekatlarının yıl dönümlerini hep birlikte daha sağlıklı ortamlarda kutlamak ümidiyle.”