“Bir siyasi partinin binasına saldırı olmuş. Niye bu kadar hafife alıyoruz?”

HDP’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bedriye Kuş’un HDP’nin İzmir il binasına yapılan saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’a ilişkin açıklamaları üzerine, Meclis’te bazı üyeler arasında gerilim yaşandı. Bunun üzerine Meclis üyelerine seslenen Başkan Seçer, “Bir siyasi partinin binasına saldırı olmuş. Niye bu kadar hafife alıyoruz? Severiz, sevmeyiz. Beğeniriz, beğenmeyiz. Bir siyasi partinin, kanunla kurulmuş bir siyasi partiye şiddet eylemi. Bu AK Parti’dir, bu HDP’dir, bu MHP’dir. Fark eder mi arkadaşlar? Lütfen ama olayı farklı boyutlara getirmeyin. Katillere söylüyor. Katil adam geldi orayı taradı. 10 kişi de ölebilirdi. Bu bir provokasyon olabilir. Başka bir şey olabilir. Yapmayın Allah aşkına! Bırakın insanlar fikirlerini söylesin” dedi.

Başkan Seçer’den Gültak’a: “Ne dediğinizi anlamadım”

MESKİ’nin “Mezitli İçmesuyu Projesi”, “Erdemli ilçesi Tömük ve Arpaçbahşiş Mahalleleri Kanalizasyon Şebekesi, Atıksu Arıtma Tesisi ve Derin Deniz Deşarjı Projeleri” ile “Akdeniz ilçesi Toroslar, Kazanlı ve Homurlu Mahalleleri Kanalizasyon Şebekesi” olmak üzere 3 önemli projesi için aldığı FRIT II hibe kredisine ilişkin Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa M. Gültak’ın açıklamaları üzerine Başkan Seçer, “Aslında açıkça bir şey söylemek istiyorum. Ne dediğinizi anlamadım. Yani niye bunları anlatma ihtiyacı duydunuz, anlamadım” dedi. Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Eğer bu konuda bir katkı sundunuz, buna teşekkür etmemi istiyorsanız, onu edeyim. Daha önce de etmişimdir. Ama sanki bu kredi hükümetin bize sağladığı krediymiş gibi ‘engellemeye’ atladınız, oradan önce bir ‘Meclis’e, ‘Meclis’ten buraya ‘Denizkızı’ şirketine. Konu dağıldı açıkçası ama ben toparlamaya çalışayım. Bizim aldığımız, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile alakalı bir durum değil. Yani Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ya da İller Bankası’nın yönlendirmesi ile de bu kentlere gitmiyor. Bu tamamen AFD yani Fransız Kalkınma Ajansı, Avrupa Birliği fonlarından buralara aktarılan paralar. Nedir bunun nedeni? Diyor ki sende Suriyeli yaşıyor, bunların geçici koruma altındaki sığınmacılar ya da Suriyeliler mi dersiniz, mülteciler mi dersiniz, benim gibi misafirler mi dersiniz, ne derseniz deyin onu da konuşmamın başında aktarırken söyledim. Bu savaş olmayaydı, bu insanlar ölmeyeydi, yerini terk etmeyeydi, bu para da olmasaydı. Buyursunlar orada barışı tesis etsinler bu Avrupalı dostlarımız. Hükümet eden sizlersiniz, bu süreci başlatın. Orada barış, huzur getirin, kimsenin sizden, Avrupa Birliği’nden, AFD’den para istediği falan yok. İnsanlar ölmesin, insanlar vatanından olmasın, biz kendi kaynaklarımızla Mersin’e zaten yatırım yapıyoruz.”

Mersin’in son sayımla resmi olarak 1 milyon 870 bin nüfusa sahip olduğunu, verilen kaynaklarda bu nüfusun baz alındığını söyleyen Başkan Seçer, eline ulaşan son rakamlara göre 230 bin kayıtlı ve bir o kadar da kayıtsız Suriyeli misafirlerin de Mersin’de ikamet ettiğini anlattı. Başkan Seçer, “Madem böyle bir sonuç var, bu sonucu değerlendirmeyi bırakalım. Bu sonuç üzerinden Belediye Başkanı olarak ne yapmaya çalışalım? Biz de tam onu yapıyoruz. Ama sanki yani bir ulufe dağıtır gibi bize dağıtılmış bu paralar. Siz de Allah razı olsun Sayın Bakan’la devreye girmişsiniz. Yine de sağ olun ama alan başka, satan başka. Arada onu da söyledim İller Bankası koordinatör görevi yapıyor. Bu sözleşmelerin, bu çalışmaların, bu yılla, geçtiğimiz yılla, öbür yılla bir alakası yok. Daha geçmişlerden geliyor. Ta 2011’li yıllardan geliyor bu çalışmalar. Onun için sürecin yavaş işlediğini söyledim” diye konuştu.

Sunulan hibe kredisi imkanları için Avrupa Birliği’nden uzun yıllardır Mersin’e gelinip gidildiğini ve incelemeler yapıldığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Avrupa Birliği’nin derdi AK Parti Hükümeti, Cumhur İttifakı, CHP Hükümeti falan değil. Bunlar reel, bu fonları serbest bırakmak istiyor. Geliyor inceleme yapıyor. Bakın ben size bir rakam vereyim. Toplamda 3 milyar lira civarında bir para serbest bırakıldı. Hatta hibe kısmını söylüyorum. 2 milyar yaklaşık rakam 700 milyon liralık bir FRIT II hibesi var. Bunun 1 milyar 771 milyonu Gaziantep ile Konya alıyor arkadaşlar, geri kalan 938 milyon lirayı Mersin, Adana, Hatay alıyor dikkatinize sunarım. Peki, bende rakamları vereyim. Şu anda kayıtlı rakamlar üzerinden gidiyorum. 919 bin misafir sığınmacı Hatay, Adana, Mersin’de var. 545 bin Maraş ve Antep’te var. Kayıt dışı olanları saymıyorum. Birinin kişi başına düşen yatırım miktarı 3 bin 220 lira. Bizlerdekine düşen 1020 lira. Şimdi olaya böyle bakamayız. Avrupa Birliği’ne ‘Niye oraya verdin? Niye buraya verdin?’ demiyorum ki. Bunu söylüyorum, Avrupa Birliği belirliyor. İller Bankası işin içerisinde. Avrupalı, merkezi hükümet kimden yana, kim torpilli, kim torpilsiz bakmaz. Geldiler gittiler. Büyükelçi nezdinde geldiler. AFD Başkanı geldi buraya. Bırakın gelen aradaki bürokrasi ile görüşenleri, benimle görüşmeye bu insanlar geldi. Bir daha geldi, bir daha gitti. Bu camiayı bilenler bilir. Bunlar da çok önemli insanlar. İşini iyi yapan insanlar. Dolayısıyla katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Başta MESKİ bürokratlarına geçmişten bugüne. Sadece bu dönemin daire başkanları ya da genel müdür yardımcıları, genel müdürleri uğraşmıyor bu işle, geçmişten bugüne ama bizler birer aracız. Olmaz olsun o para! Olmaz olsun! Yeter ki bu savaş bitsin, bu insanlar vatanlarına dönsün, orada huzurlu bir yaşam sürsün!”

“19 yıldır sanki İller Bankası Genel Müdürü’nü bizim partimizin Genel Başkanı atıyor”

Akdeniz’de altyapı olmadığı eleştirisi üzerine de açıklama yapan Başkan Seçer, konuşmasına şöyle devam etti:

“Vallahi şaşırıyorum. Bu krediler, bakın altyapıyı hiçbir sular idaresi kurumu yüzde 100 kendi gelirleri ile finanse edemez. Burası çok önemli. Ya ucuz kredi bulacaksınız ya da hibe bulacaksınız. Altyapılar çok yüksek yatırımlar. Bir sürü fonlar var. Avrupa’da, dünyada sağlıklı bir çevre için temiz suya erişim, atıksu, kanalizasyon birçok konuda hibeler, krediler var. Ya bunlara erişeceksiniz ya da böyle bu durumlara düşeceksiniz. 2002-2021, 19 yıldır sanki İller Bankası Genel Müdürü’nü bizim partimizin Genel Başkanı atıyor. Akla ziyan bir şey, böyle bir yaklaşımda bulunmak. Biz çırpınıyoruz, bir şeyler yapmak için. Akdeniz’de ortamın kötü olduğunu, yolların bozuk olduğunu, altyapının olmadığını, çarpık bir kentleşme olduğunu, orada gelir dağılımında adaletsizliğin hat safhada olduğunu bilmiyor muyuz? Bunu getirip getirip bizim önümüze koymayın. 27 aylık bir Belediye Başkanının önüne bunu koymak vallahi insafsızlık. Biz çırpınıyoruz zaten. Çay, Çilek’te içmesuyu şebekesini kredi ile mi yapıyorum ben? Ya da 142. Cadde’ye yaptığım asfaltı kredi ile mi yapıyorum? Kredi de alamıyorum zaten. Bunları kendi imkanlarımla elimden geldiğince yapıyorum. AFD’ye sığınıyorum, Avrupa Birliği’nden hibe çıkarmaya çalışıyorum, JICA kredisi diye yanıyorum. Yine görüştüm, İller Bankası Genel Müdürü ile. Daha önce 2 Sayın Başkan ile gittik. Anamur’un içme suyu projesi, yine konuştum. Yine Bozyazı, Anamur, Aydıncık hattının katı atık depolama tesisi, hep bunları gidiyoruz, konuşuyoruz. Şimdi efendim engelleme, bir de biz konuşuyor muyuz engelleme. 9 aydır şu IBRD’mi, lütfen gidin bakın bunlar her belediyenin eline geçmiyor. 22 milyon Avro. Bunun 7 milyonu hibe. 18 milyon geri ödeyeceğim. 10 yılda ödeyeceğim. Gelen limonlar gibi. Bir 100 tane daha gelecek. Yazık bu insanlara. Hem çevre dostu, hem konforlu seyahat etsin bu insanlar. Hadi buyurun. Hadi engelleme yok!”

Seçer, Millet Bahçesi’nin Öğretmenevi’ne devrini değerlendirdi: “Bu hülledir”

Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak’a Millet Bahçesi konusunda cevap veren Başkan Seçer, “Şimdi ben size bir şey daha sormak istiyorum. Şimdi Millet Bahçesi dedi. Lütfen kalbinizin en böyle adaletli köşesiyle düşünün. Yani beyninizi oraya odaklandırın. En adaletli şekilde. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ya da Belediye Başkanı, Cumhur İttifakı’na mensup bir belediye başkanı olsaydı, Millet Bahçesi Öğretmenevi’ne mi verilirdi böyle hülleyle? Bu hülledir. Bunları söylemeyin, bana da söyletmeyin. Bu hülledir. Sen şirkette sermaye artırımı yapacaksın, e yap. Yap. Konuşalım, arkadaşlara rica edelim. Biz tahakküm kuramayız Meclis’in üzerinde. Ama otururuz bunları rica ederiz. Gültak iyi niyetle, böyle böyle bir şirket, Denizkızı. Buyurun getirttirdik Denizkızı’nı. Ne yapmışız Denizkızı’nda? Allah razı olsun, verdiniz de millete güzel bir fayda sağladık. Bakın tamam yardımcı olalım. Gidin tertemiz plajlarımız var. Buyurun gidin denetleyin. Her an gidin, gece gidin, gündüz gidin. Gözünü seveyim. Yahu 12 milyon 283 bin lira ile ben devralmışım. Bunu bilmiyor muydunuz? Yani yüzlerce insan çalışıyor. Kışın çalışan yok, maaş ödüyor burası. Bunları bilmiyor musunuz? Biliyorsunuz. Vallahi de biliyorsunuz, billahi de biliyorsunuz. Almışız ilk yıl 1 milyon 914 bin lira yatırım yapmışız. İkinci yıl, yani 2020 yılında 3 milyon 225 bin lira yatırım yapmışız. Sizden 14.01.2020’de de 10 milyon liralık sermaye artırımı istemişiz ve bu borçlar ödenmiş değerli arkadaşlar. Yani bir düzene koymuşuz biz bu şirketi. Sizin böyle bir ihtiyacınız varsa hay hay Gültak, Sayın Gültak biz yardımcı olalım. Samimiyetimle söylüyorum ama hülleye siz bu Meclis’i niye alet ediyorsunuz?” dedi.

“Lütfen bana engelleme yok demeyin”

Parkların tahsisi konusunda pek çok engelle karşılaştıklarını anlatan Başkan Seçer, Millet Bahçesi’nin Öğretmenevi’ne devri konusuna yine değinerek, “Yahu Öğretmenevi’nin işi mi Millet Bahçesi? Bu Büyükşehir’in işi. Büyükşehir’in o şekilde teşkilatlanması var. Buyurun Akdeniz Belediyeniz yapsın bakalım, kolay mı?” dedi.

Kültür Park ve Atatürk Parkı ile Anamur’da Rauf Denktaş Parkı’nın kesin tahsisinin Büyükşehir Belediyesi’nde bulunmadığını ifade eden Seçer, “Biz yapıyoruz orayı. Temizliğini, budamasını, ekimini, dikimini. Her türlü engellemelere rağmen. Kültür Park bizde değil arkadaşlar. Atatürk Parkı’na gece girilmiyordu arkadaşlar. Her türlü kriminal iş vardı. Buyurun gidin oraya. Bu belediye yapıyor, bu belediye çalışanları yapıyor. Efendim engelleme yokmuş. İhaleye çıkacağım Atatürk Parkı’na, çıkamıyorum. Kültür Park’a ihaleye çıkacağım. Bakın, kalan kısmını ihaleye çıkacağım. Orada proje kapsamında işler yapacağım, kesin tahsisi gelmediği için yapamıyoruz. Engelleme yok diyorlar. Anamur’a hal yapacağız tahsisi gelmiyor, engelleme yok. Bozyazı’ya hal yapacağız, her şeyi hazır. Engelleme var, gelmiyor tahsisimiz, engelleme yok. Tarsus’a Kültür Merkezi kazandıralım diyoruz. Gerçekten çağdaş, modern, güzel bir kültür merkezi. Yahu belediye hizmet alanı. Şu anda tahsisi bizde. Orada küçük bir değişiklik olacak. Bir imza. ‘Buraya sosyal tesis yapılabilir’ denecek. Hepsi öyle bir ibare. Yıldır bekliyoruz Sayın Gültak, bunun adı engelleme değil mi? Yazık günah değil mi? Daha sayayım mı? İller Bankası’ndan bitüm için teminat mektubu alamadım, 6 milyon lira para ödüyorum her ay. Borçlanma alamadığım halde ödüyorum. Ama siz benden yol istiyorsunuz. Ben yüzümü de ekşitmiyorum. Param yok demiyorum. Herkes benden bir şey istiyor ama lütfen bana demeyin ki ‘engelleme yok.’ Bunu dediğiniz noktada haksızlık etmiş olursunuz” diye konuştu.

“Bunları siyaset malzemesi yapmayalım”

Davultepe’de Mezitli Küçük Sanayi Sitesi yapılması planlanan arazi sahipleri de Kongre ve Sergi Sarayı’nın girişine gelerek, oylanacak madde için meraklı bekleyişini sürdürdü. Mezitli Küçük Sanayi Sitesi’ne ilişkin konu Meclis’te gündeme geldi. Maddeler oylanmadan önce bazı Meclis üyelerinin konuyu gündeme getirmesi üzerine açıklamalarda bulunan Başkan Seçer, “Yahu Davultepe diyorsunuz, siz de oradaydınız, siz de evet dediniz. Buraya, Meclis’e geldi, hatırlayın. Lütfen şöyle bir hafızalarınızı canlandırın. İnsanlar burada bekliyor, dışarıda. Ben girerken gayet nazik bir şekilde, gayet sakin bir şekilde, tatlı bir dille onlara hoş geldin dedim, içeri girdim. İçeri girdim, Sayın Gültak limon dalı, portakal dalı, zeytin dalı sizin elinizdeydi. Benim elimde değildi. Düğün değil, bayram değil. Nerden çıktı bu zeytin dalı, söğüt dalı, bilmem nedir şimdi… Nereden çıktı? Yani bunları siyaset malzemesi yapmanın bence yanlış olduğu kanaati var. Bunları yapmayalım” dedi.

“Komisyon başkanı Cumhur İttifakı’nın üyesi, soruyu soran Cumhur İttifakı’nın üyesi”

Konuyla ilgili 581 adet itirazın kabulüne ve söz konusu bölgeye ilişkin planlama çalışmalarında yeniden düzenleme yapılmasına ilişkin komisyon raporu oy çokluğuyla kabul edildi. Komisyon raporuna itirazda bulunan MHP’li Meclis Üyesi Bünyamin Önel, “1000’lik imar planı 5000’lik imar planına uygun mudur değil midir?” diye sordu. Soruyu komisyon başkanı ve komisyon üyelerine yönlendiren Başkan Seçer, herhangi bir yanıt verilmemesi üzerine, “Komisyon Başkanı Cumhur İttifakı’nın üyesi. Soruyu soran Cumhur İttifakı’nın üyesi. Bu konuyu aranızda halletmeniz lazım. Başkandan ne istiyorsunuz? Ne yapsın Başkan? Başkan bu özgürlüğü size bırakıyor. Buyurun çözün, ayıklayın pirincin taşını şimdi” diye konuştu. Konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler üzerine sözlerini sürdüren Başkan Seçer, “Genelde parlamentoda da olur. Bakanı sıkıştırırsınız. Bakarsınız ki beklersiniz size cevap verecek. Bunu der, yazılı bildireceğim der. Bu demektir ki ‘çıkmaz ayın 15’inde o cevap gelir’ anlamı çıkar. Şimdi burada 1/5000’liğe, 1/1000’liğe uygunluk vs. Bunlar tabii ki teknik konular. Bunlar hepimizin bildiği gibi 1/1000’likler 1/5000’liklere uygun olmak zorunda ama daha önceki aşamada nelerin olduğunu da konuşmak gerekiyor. Arkadaşlarımız, konunun birinci derecede muhatapları. Belediye başkanı ve imar komisyonu üyeleri adına da nitekim sizin şerhiniz dışında da bu oy çokluğuyla geçmiş. Yani sizin dışınızda herkes evet demiş o olaya” dedi.

Meclis üyelerinin Mersin’in bazı bölgeleriyle ilgili gündeme getirdiği sorunlara ilişkin MESKİ ve belediye bürokratlarının bilgilendirmeleri üzerine konuşan Başkan Seçer, incelemeler yapılıp diyaloglar kurularak sorunların kısa sürede giderileceğini vurguladı.