Tarsus Belediyesi Mart ayı olağan meclis toplantısı Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, başkanlığında gerçekleşti. Başkan Bozdoğan ve meclis üyeleri Toplantı öncesi meclis binasının fuaye kısmında Ressam Ümit Aslan’ın Şahmeran temalı resim sergisine katıldı. Mecliste, müdürlük ile komisyonlardan gelen maddeler görüşülürken , toplantının söz ve temenniler bölümünde Başkan Bozdoğan, önemli konulara değindi.
“MART AYINDA 30’UN ÜZERİNDE TESİS AÇILACAK”
Ocak ayından bu yana 30 açılışı gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Bozdoğan , Mart ayında 30’un üzerinde tesis açacaklarını bildirdi. Bozdoğan, “ Durmadan çalışan bir belediye; gecesini gündüzüne vermiş bir belediye var. Halkımızın sorunlarına derman olmak tek gayemizdir. Belediye olarak elimizden geldiğince vatandaşlarımıza kaliteli hizmet sunacağız” dedi.
“BELEDİYELERDE BİREY DEĞİL, EKİP BAŞARIR”
Yerel yönetimlerde bireyin değil, ekibin başarısının önemli olduğunu aktaran Başkan Bozdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Bizim yöneticilikte önem verdiğimiz 5 tane özellik vardır. Birincisi adalettir, adil olmamız gerekir. İkincisi meşverettir, istişare edeceğiz. İstişare etmeden neticeye gidemeyiz. Üçüncüsü de maslahattır. Şahsi değildir burada hiçbir şey. Tarsus Belediyesi eğer ürün pazarlıyor, bir şeyler ortaya koyuyorsa bu bir ekip çalışmasıdır. Birey olarak kimse ben şunu yaptım, ben bunu yaptım, ben böyleyim, ben şöyleyim diyemez. Bu bir ekip çalışmasıdır, ekip başarır. Bir kişi, iki kişi, üç kişi, beş kişi başarmaz. Dördüncüsü liyakattir. İşi en iyi kim yapıyorsa, o iş ona verilir. Bugün bu işi en iyi yapacak bir arkadaş varsa ona bu görevi veririm ve bundan da gurur duyarım. Daha önce mecliste de anlattım. Yorulan olur, ben de yorulurum. Hiçbirimiz bulunmaz hint kumaşı değiliz. Mezarlıklar dolu zaten onlarla. Ama bir şeyi yaparken de yöneticide bulunması gereken sıfatları da herkesin bilmesi gerekiyor. Beşincisi de ehliyettir yani emaneti ehline vereceksiniz”
“BENİM EFENDİM HALKTIR”
Başkan Bozdoğan konuşmasının devamında Belediyelerin hizmet yeri olduğunun altını çizerek, “25 yıllık doktorluk ve memurluğumda devlet adamı inanışım ve görüşüm hiç değişmedi. Siyasiler gelecek seçimi düşünür ama ben bir devlet adamı görüşüyle gelecek nesilleri düşünürüm dedim ve çalışmalarımı da böyle yaptım. Yeri geldiğinde siyasiyim ama belediyeler hizmet yeridir. Teşkilatlarımız hizmetin siyasallaşması için vardır. Tüm teşkilatlar böyledir. Bir verilen hizmet varsa o hizmetin siyasallaşmasını yapacak olan teşkilatlardır. Evet ben Tarsus halkımı mutlu etmek için geldim. Efendim halk benim. Efendim köylüm. Hak yolundayım, halk yolundayım, hakikat yolundayım” şeklinde konuştu.
“HERHANGİ BİR SEBEPTEN DOLAYI DARA DÜŞTÜKLERİNDE YANLARINDA OLDUĞUM BİNLERCE ÇOCUĞUM VAR”
Başkan Bozdoğan hakkında çıkan mesnetsiz ve hakaret içerikli asparagas haberlere yönelik şu açıklamalarda bulundu : "Evet benim yaşantım boyunca ismini bile bilmediğim binlerce çocuğum oldu. On değil, yüz değil, bin değil binlerce… Nerede yaşayıp yaşamadıklarını da bilmiyorum. Otuz üç yıllık doktorluğumdan beri devam eden nerede yaşayıp yaşamadıklarını gerçekten bilmiyorum. Bugün hangi ülkede olup olmadıklarından bile haberim yok. Ama en zor anlarında ne bileyim, yani bir öğrenci kartlarının bittiğinde dolduramadıklarında veya ev sahiplerine kirayı ödeyemediklerinde, telefonun faturasını ödeyemeyip te başkasının telefonu ile aramaya başladıklarında, bir kitapçıdan kitap alıp alırken bile kimliklerini bıraktıklarında ve herhangi bir sebepten dolayı dara düştüklerinde yanlarında olduğum binlerce çocuğum var. Bu binerce çocuğumun hepsi topluma ve yaşama adanmış vazgeçilmez bir cihan parçasıdır bunlar”
“ONURSUZ GAZETECİLERE SESLENİYORUM”
"Namuslu olmayan, ahlaklı olmayan, erdemli olmayan çocuklarımızla kurduğumuz bu tertemiz ilişkinin kuyusunu kazarak, yasak bir aşktan çocuğum olduğunu iddia eden, bunu her saat başı haberleştirip paylaşma gayretinde bulunan onursuz gazetecilere buradan meclis kürsüsünden ,95 Bin Tarsuslu vatandaşımızın oy verdiği Tarsus Belediye Başkanlığı Makamımdan seslenmek istiyorum. İki oğlum biri Mehmet, biri Mert, bir kızım adı hidayet ve en az onlar kadar sevdiğim binlerce oğlum, binlerce kızım var. Ali’dir, Ömer’dir, Ayşe’dir, Sultandır, Merve’dir. Ne mutlu ki hiç birisi bu asılsız haberi yapanlar kadar ahlaksız ve haysiyetsiz değiller. Bu asılsız, dayanaksız, tezgahlanarak paylaşılan haberleri ahlaksızlıklarını ve onursuzluklarının hesabını ben değil o çocuklar soracak. Okulda soracaklar, derste soracaklar, sırada soracaklar. Yüzlerine tükürecekler bundan emin olun. Bu haberi tezgahlayan birisi maalesef Tarsuslu diğeri ulusal medyada kalem tuta iki kalemşörede sesleniyorum. Avukatlarım asılsız haberleriniz için gerekli hukuki mücadeleyi başlatmışlardır. Gazetecilik mesleğini ayaklar altına alarak yaşlarından, başlarından, meslektaşlarından utanmadan dedikodu yapanlarla mücadelem bugün değil ilelebet sürecektir. "