CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı'nda gerçekleştirdiği basın toplantısında, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“O MEKTUP TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE YAZIMIŞTIR”
Alaattin Çakıcı’nın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit ve hakaret içerikli sözlerine tepki gösteren CHP’li Veli Ağbaba, mafya bozuntusunun yazdığı mektup sadece Sayın Kılıçdaroğlu'na yazılmamıştır; o mektup Türkiye demokrasisine, milli iradeye yazılmıştır” dedi.
“VİRÜS TÜRKİYE’DE PİK YAPMIŞ DURUMDA”
“Salgın başladığından beri hastalık tüm Türkiye'de pik yapmış durumda” diyen Ağbaba şunları söyledi:
* Hastaneler hekim yakınları bile yer bulamıyor, alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu görüyoruz. Dünya'da Türkiye gibi bir ülke yok. Virüsü saat dilimlerine göre kontrol ediyorlar.
* Bizi yöneten dehalar virüsün haftasonları sabah 10 ile akşam 8 arasında virüsün uyuduğunu düşünüyorlar. Türkiye'deki virüs yerli ve milli olduğu için sadece hafta sonu ve gece bulaşıyor ama gündüz 10 ile akşam 8 arası bulaşmıyor.
* Lokantaya bulaşıyor ama 2000 kişilik fabrikada bulaşmıyor. Toplu taşıma araçlarında bulaşmıyor ama kahvehanelerde bulaşıyor.
* Hem vaka sayıları bakımından hem test sayısı bakımından rezil olmuş durumdalar. Vatandaşlarımıza sesleniyorum. Siz ‘virüs saat 8 ile akşam 20 arası bulaşmıyor' dediklerine bakmayın, iktidara inanmayın, önlemlerinizi alın.
“ARINÇ AKP'DE SİYASİ RİSKİ SİGORTA EDİYOR!”
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili açıklamalarına değinen Ağbaba, konuşmasına şöyle devam etti:
* ABD seçimlerinde bizim için Trump veya Biden'ın başkanlığı fark etmezdi. Ama troller ve AKP'li köşe yazarları Trump için gece gündüz dua ettiler.
* ABD Başkanı Biden olunca da Erdoğan başta olmak üzere, Bakan Gül, Cemil Çiçek ve şimdi Bülent Arınç'ın başına sanki taş düştü. Arınç ‘Kavala ve Demirtaş bırakılmalı' diyor.
* Arınç 18 yıldır siyasette var, şimdi iyi polisi oynuyor, siyasi riski sigorta ediyor. Arınç'ın dediği olursa AKP'nin sözü gerçekleşmiş oluyor; eğer Arınç'ın dedikleri yapılmazsa bu sefer yine AKP'nin dediği gerçekleşmiş oluyor.
* Biden etkisi AKP'yi etkilemiş durumda. Cumhur İttifak'ında da çatlak var gibi görünüyor. 18 yıldan beri Türkiye'yi sanki CHP yönetiyormuş gibi şimdi ilk kez hukuk, insan hakları demeye başladılar.
* Yargının bağımsız olmadığını biz defalarca söyledik. Arınç ‘Ergenekon ve Balyoz'daki hâkimlerin durumu başınıza gelmesin' diyor, aslında haklı. Bu yüzden hâkimler ve savcılar siyasi talimatla iş yapmaması gerekiyor.
“SİYASİ NAMUS VE ŞEREFİ OLAN HERKES TAVIR ALMALIDIR”
Organize suç şebekesi lideri Alladdin Çakıcı’nın sosyal medya hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hakaret ve tehdit içerikli sözlerini değinen Ağbaba şunları kaydetti:
* Bir cezaevi kaçkınının siyasetçiyi tehdit etmesi, siyasi kurumu tehdit etmek anlamına gelir. Mafya bozuntusunun yazdığı mektup sadece Sayın Kılıçdaroğlu'na yazılmamıştır; o mektup Türkiye demokrasisine, milli iradeye yazılmıştır.
* Siyasetin namusunu şerefini koruyan kim varsa bu mektupa tavır almalıdır. Türkiye bunlara teslim olmaz. Meclis Başkanı Sn. Şentop'a çağrı yapıyorum, bu mektup siyasete ve seçilmişlere yapılmıştır. Bir cevap vermeniz gerekmektedir. Bunlardan korkup sözümüzü esirgeyecek değiliz.
* Şimdi MHP sözcüleri diyorlar ki, ‘MHP'yi hukuk dışı göstermek isteyenlere izin vermeyeceğiz'. Bence Devlet Bahçeli'ye izin vermeyin, Bahçeli mafya için ‘benim dava arkadaşım' diyor. Bu sözler Türkiye demokrasisi adına büyük bir yaradır.
* Siyaset dışı, ahlak dışı, meşru olmayan insanlara siyaseti teslim etmemeniz gerekiyor. Cumhurbaşkanıyla ilgili 14 yaşındaki çocuğu tutuklayan savcılar bu tehdidi de görsünler. Sadece ‘beğen' butonuna bastığı için çocuk tutuklayanlar, 93 yaşında emekli öğretmeni tutuklayanlar bu tehdidi de görmeli.
“TERCİH YANDAŞTAN DEĞİL, ESNAFTAN YANA OLMALI”
Tüm siyasi partilere ve vekillere çağrı yapan Ağbaba, şunları söyledi:
* Esnafın günü gelmiş borçlarını gelin faizsiz erteleyin ve yapılandırın. Esnafın borçlarıyla ilgili kanunu getirin, 1 saatte Meclis'ten geçirelim. 369 bin işyeri kapatılıyor.
* En son alınan kararlar ile 369 bin iş yeri, 16 Marttan beri süren kapatma uygulaması ile 14 bin 224 iş yeri yani toplamda 383 bin iş yeri ve bu iş yerlerinde yaklaşık 2 milyon çalışan ve ailesi açlığa terk edildi.
* Esnafımız ve yanında çalışanlar için yeni bir ‘Gelir Kaybını Destekleme ve İşsizliğe Karşı Koruma' paketi derhal hayata geçirilmelidir.
* Esnaflarımıza aylık nakdi destekle maaş koruma programına alınmalıdır. Dünyada bunun örnekleri var. Tercihimiz yandaştan değil, evine ekmek götüremeyen esnaftan yana olmalı.
“ACI REÇETENİN BEDELİNİ SARAY ÖDESİN”
Ağbaba açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
* Erdoğan 20 Kasım günü ‘Bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Türkiye’yi kur faiz sarmalından çıkarmak gerekiyor' dedi. Bu acı reçetenin birinci maddesi faizdir. Dünyada en çok faiz uygulayan ülkelerden biri Türkiye'dir.
* Krizin bedelini mağdurları değil failleri ödemelidir. Diğer maddeler esnafla ve yılbaşında işçi ve memura zam vermemek olacak. Bu krizin faili işçi, çalışan, emekli veya çiftçi değildir. Fail Saray'dır, bedeli o ödemelidir.
* Bizdeki Saray'ın, Beyaz Saray'dan, Almanya ve Fransa başkanlarından daha fazla masrafı var. Saray'ın 1,5 milyon lira içecek masrafı ve 13,5 milyon lira yiyecek gideri var.
* Erdoğan'ın Saray'dan kalkıp 5 kilometre ötedeki Meclis'e gelmesinin maliyeti 5 milyon lira; her kilometresi 1 milyon lira. Faiz iyiyse bu 120 milyar dolar ve 10 milyon 287 bin işsizin bedelini kim ödeyecek?
* Türkiye'nin çiftçisi hem çalışıyor, hem aç kalıyor. Yandaşların sahibi var ama çiftçilerin yok. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası faizci ve tefecilerden daha fena. Çiftçi borçlarını yarım saat dahi ertelemiyorlar.
* 6 gün sonra bütçe görüşmeleri başlayacak. Gelin nasıl yandaşların borçlarını affettiyseniz bu ülkenin toprağına namusuna sahip çıkan çiftçilerin faizlerini de silin ve borçlarını yeniden yapılandırın.