SARAYIN DEĞİL ADALETİN TERAZİSİ OLMALI
"Çağdaş bir devlet olmanın ilk şartı, demokrasinin o ülkede tam olarak yerleşmesi ile mümkündür." diyen Başarır, "Demokratik bir devletin olması için de o ülkede hukukun üstünlüğü kavramının lafta değil pratikte de benimsenerek hayata geçirilmesiyle mümkün olur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “ Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde varlığı kabul olunmaz” sözü bu durumu net bir şekilde özetlemektedir.
Yargı ne kadar bağımsız olursa, insanların temel hak ve özgürlükleri de o kadar güvence altına alınmış olur.
Ne yazık ki ülkemizde; yargıya yoğun müdahalelerin olduğunu, hukuk ilkelerinin yok sayılarak hak ve özgürlüklerin gasp edildiğini, tutuklamaların adeta peşinen cezalandırılmaya dönüştüğünü ve adalet kavramının içinin boşaltıldığını gördük.
Ne yazık ki ülkemizde; İktidar partisi üyelerinin, yapılan mülakatlarla avukat, savcı ve hâkim olarak adaleti sağlamak adına atandığına şahit olduk. Saray yöneticilerinin yargıya müdahalede bulunan birçok sözünü işittik.
Cumhuriyetimizin temel kurumlarından bağımsız yargıya yapılan her türlü müdahale ve baskı, hukuk devleti ilkesini tahrip eder. Kendilerini hukukun üzerinde gören kişi ve kurumlar demokrasi için büyük tehdit oluştururlar.
Bu duygu ve düşüncelerle, Saray’ın değil hukukun üstünlüğünün ağır bastığı günleri görmek dileğiyle; yeni adli yılda adaletin yerine gelmesi konusunda mücadele eden tüm hâkim, savcı ve avukat meslektaşlarıma başarılar diler, saygı ve sevgilerimi sunarım." ifadelerinde bulundu.