Mersin Büyükşehir Belediyesi, Koronavirüs sürecinde özel gereksinimli bireylerin ailelerine çeşitli iletişim kanallarından ulaşmaya devam ediyor. Büyükşehir, konunun uzmanlarıyla bire bir görüşerek tavsiye niteliğinde gerçekleşen sohbetlerle hem önemli bilgiler aktarıyor, hem de bu süreçte özel çocukların ebeveynlerini yalnız bırakmıyor.
Ergoterapist Melek Gülmez’in katıldığı “Ergoterapist Perspektifiyle Evde Kalma Sürecine Duyusal Bakış” adlı programda, kapalı olmasından dolayı özel eğitim okullarına ve terapilerine gidemeyen ve duyusal problemleri olan çocukların duyusal gelişimini desteklemek için ailelerin evde neler yapabilecekleri konuşuldu. Ailelere duyusal gelişimi destekleyen oyun önerileri veren Ergoterapist Gülmez, bu süreçte özel çocuklara sahip ebeveynlerin destek alabileceği kitap önerilerinde de bulundu.
Gülmez: “Aileler, bu süreçte tanılı gruplarımızdaki duyusal problemleri daha çok görebilir”
Duyu bütünlemeyi kişinin duyusal sistemleri aracılığıyla kendi vücudundan ve çevresinden aldığı duyusal bilgileri merkezi sinir sisteminde işlemleyerek, duyusal bilgilere uygun cevap verme süreci olarak tanımlayan Ergoterapist Melek Gülmez, “Pandemi sürecinde çocuklarımız, öğrencilerimiz evde kalmış durumda. Ailelerin, bu süreçte özellikle tanılı gruplarımızdaki duyusal problemleri daha çok görebileceklerini söyleyebiliriz” dedi.
Gülmez, çocuğun davranışlarından duyusal bir problemi olup olmadığını ailelerin de anlayabileceğini ifade etti.
Evde kalma sürecinde özel çocukların duyusal gelişimini destekleyici oyun önerileri
Duyu bütünleme terapisi ile duyusal oyunların farkına dikkat çeken Gülmez, duyu bütünleme terapisinin alanında özel eğitim almış fizyoterapistler ve ergoterapistler tarafından bire bir etkileşimle uygulandığını söyledi. Duyusal oyunların ise duyu bütünleme terapisinin ardından evde ailelerin çocuklarını terapiden sonra desteklediği aktiviteler olduğunu belirten Gülmez, ailelere duyusal gelişimi destekleyici oyun önerilerinde bulundu. Gülmez, şu önerilerde bulundu:
“Dart, tırmanma, emekleme, yerde hayvan taklitleri yapılabilir. Ailelerimiz çocuklarına el arabası yürüyüşü yaptırabilir. Aileler, çocukları için zorlaştırılmış parkurlar kurabilir. Ayna karşısında baloncuk üfletme yaptırabilirsiniz. Üflediği balonu takip ederek, tek tek patlatmasını isteyebilirsiniz. Mesela dar bir alandan sürünerek geçme ya da sınırlı çadır oyunları ile göz teması artırılabilir. Çamaşır sepetini balkona kadar taşıtabiliriz, hem ona günlük yaşamda güzel bir aktivite vermiş oluruz, hem de çocuğumuz bunu başardığında içsel motivasyonu desteklenebilir. Çocuğumuzun ince motor gelişimini desteklemek için çamaşırlara maşa taktırabiliriz, kavanoz kapağı açıp kapattırabiliriz. Hedefe odaklanma, el göz koordinasyonu gibi alanları desteklemek için de balon beyzbolu oyunu oynayabiliriz.”
“Aileler, çocuklarının aktivitelerine dahil olmalı”
Bu süreçte aktivite seçiminin çok önemli olduğunu belirten Gülmez, “Aileler, çocukların seçtikleri aktivitelere dahil olmalı. Seçilen aktivite, eğer çocuğun ilgi ve istekleri doğrultusunda olursa çocuk aktiviteyi kolaylıkla başlatabilir ve devam ettirebilir. Duyusal oyunlarımızdaki temel hedef, çocuğun içsel motivasyonunu sağlayarak, amaçlı bir şekilde aktiviteyi devam ettirebilmesini sağlayabilmektir” diye konuştu.