|
Kumbur: "Virüs salgınında suyun önemi bir kez daha ortaya çıktı"
|
|
|
|
Kumbur, ’22 Mart Dünya Su Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, suyun, canlı hayatı için önemli bir unsur olduğuna dikkat çekti.
|
|
|
|
Suyun, sanılanın aksine sınırlı bir kaynak olduğunu vurgulayan Kumbur, "Dünyadaki insanların kullanımına hazır olan tatlı su varlığı, toplam su varlığının yaklaşık yüzde 0.5’inden azdır. Su ve toprak, kalkınma çabalarında ilk başvurulan doğal kaynaklar olma özelliklerini günümüzde de korumaktadır. Hızla artan nüfus ve sanayileşme ile çevre ve su kaynaklarının kirlenmesi, dünya üzerinde özellikle belirli bölgeler ve ülkeler için, su kaynaklarını daha da yetersiz bir düzeye indirmiştir. Bu ülkelerin çoğu, yüksek nüfus artışına sahiptir ve büyük bir kısmı Afrika ve Ortadoğu ülkeleridir.
Ortadoğu ülkeleri arasında son yıllarda ortaya çıkabilecek anlaşmazlık konularından birisi de sudur. Su sıkıntısı en üst düzeyde olan ve burada belirtilen ülkelerin çoğu hem petrol hem de su yoksulu ülkelerdir. Dicle ve Fırat nehirlerimizin bazı Ortadoğu ülkelerinden geçiyor olması nedeniyle bu sorunlar ülkemizi de yakından ilgilendirmektedir" diye konuştu.
Türkiye’nin su potansiyeli
Türkiye’nin su kaynaklarınca zengin görünmesine rağmen yer ve zaman içinde ihtiyaçlarla uyuşmadığını dile getiren Kumbur, "Su kaynakları potansiyelimiz doğu bölgelerimizde ağırlıkta iken, ihtiyaçlar batı bölgelerimizde yoğunlaşmıştır. Günümüz teknolojisi ile değerlendirilebilecek yıllık potansiyelimiz yaklaşık 110 milyar metreküptür. Suyumuzun yüzde 76’sı sulama, yüzde 14’ü belediyeler, yüzde 10 kadarı da endüstriyel amaçlar için kullanılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Mersin’in su potansiyeli
Mersin’de akarsuların su rejimlerinin, dağlar ve platoların bazı bölümlerinin orman örtüsünden yoksun olması nedeniyle, genellikle düzensiz olduğunu belirten Kumbur, "Yerüstü su kaynaklarımız yıllık 7.2 milyar metreküp, yeraltı su kaynaklarımız ise 0.2 milyar metreküp olmak üzere toplam 7.4 milyar metreküptür. Su kaynaklarımızı, havzalarımızı koruyamadığımız, sürdürülebilir içeme-kullanma ve sulama suyu planlaması ve su yönetimi yapmadığımız takdirde yakın bir gelecekte su sorunları yaşayabiliriz" şeklinde konuştu.
Korona virüsün küresel etkileri
Korona virüsün, ekolojik dengenin bozulması ile oluşan, mikroskopla bile zor görünen bir canlı, biyolojik bir varlık olduğunu ifade eden Kumbur, "Kendisi çok küçük ama tahribatları çok büyük oldu. İnsanlık için büyük bir tehlike, dünyaya meydan okumakta. 2-3 aylık bir sürede neler yaptı. Kendi canları söz konusu olunca, dünyaya meydan okuyan ideolojileri, siyasi partileri, siyasal iktidarları, ülkeleri, birbirleri ile yan yana oturamayan liderleri, kralları, mazlum milletlere hayat tanımayanları bir araya getirdi. Camileri, Kabe ziyaretini, önemli günlerde bir araya gelmeyi, kiliseleri, günlük hayatımızdaki bütün etkinlikleri iptal ettirdi. Ekonomiye, teknolojiye, her türlü gelişmiş silahlara geçici de olsa meydan okudu. Her türlü teknik ve teknolojiye sahip olmamıza rağmen hala bir aşı geliştirilemedi" dedi.
Acil çözüm su ve sabunda
Virüsle mücadelede hala acil çözüm olarak su ve sabunun olduğunu ve ellerin sürekli yıkanmasının önerildiğini hatırlatan Kumbur, şöyle devam etti; "Elimizin altındaki su gibi doğal kaynaklarımızın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Suyun petrolden daha önemli olduğu anlaşıldı. Doğaya yapılan plansız, yanlış müdahaleler sonucu bozulan ekolojik dengenin, insanlığı tehdit edecek virüsleri üretmemesi için başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal kaynaklarımızın korunmasının önemi anlaşıldı. Suyumuza sahip çıkalım, israf etmeyelim, israf edersek sonunda hasret kalabiliriz. Su kaynaklarımızla ilgili kısa, orta, uzun vadeli sürdürülebilir, kalıcı, ekonomik planlar-programlar yapmalıyız. Korona virüsün bile alternatifi olabilir fakat suyun alternatifi yoktur." |
|
|
Tarih : 21 Mart 2020 Cumartesi 16:06 |
|
Etiketler :
|
|
|
Paylaş : |
|
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!
|
|
|
|