Onu muhtarlık seçimlerinde tanıdım. Çiftlikköy Mahallesi muhtar adayıydı.
İşini ne denli ciddiye aldığının tanığıyım. Ev ziyaretleri, kahve toplantıları, bilbordlar…
Ne gerekiyorsa yani; emekse emek,
Katıksız Atatürk sevdalısı o, Cumhuriyet aşığı.
Dinç, dinamik.
Fakirin fukaranın yanında; yardımları alanla veren arasında.
CHP Yenişehir ilçe Başkan Yardımcılığı yaptı.
Sağlam bir CHP’li.
Referandum'da Evet-hayır oylamasında canla başla nasıl da çalışmıştı bilemezsiniz.
Ahmet Uygun ’dan söz ediyorum tahmin edildiği gibi.
Gazeteciliğin böyle güzel yanları da var anlayacağınız; güzel insanlar tanıyorsunuz.
İyi ki varsınız diyor, umutlanıyorsunuz, kendinizi şanslı ve mutlu hissediyorsunuz.
Herkes onu ve onun gibileri bilsin, tanısın istiyorsunuz üstelik tanıyanlar yürekten seviyor.
Özellikle memlekette muhalefet yok diyenler, henüz Ahmet Uygun’u tanımayanlardır diye düşünüyorum.
Bu yazıyı kaleme alışımın bir nedeni de bu aslında.
O, ben buyum, bunu , şunun için yaptım demez; sevmez böbürlenmeyi. Bir şey yapılacaksa yapılmalıdır ona göre. Bunun hesabı kitabı olmaz. İnce hesaplara aklı ermez bir başka deyişle.
Ama şöyle bir gerçek de var: Bu halk , kimin, kimler için çalıştığını, ne yaptığını çok iyi bilir ve kendisi için, insanlık için yapılanları unutmaz asla.
Ve günü geldiğinde olması gereken yere oturtur sevdiklerini.
Demem o ki Ahmet Uygun, merdivenleri tırmana tırmana çıkan CHP’li neferlerden biri.
En iyi yelerde olmayı hak ediyor doğrusu.
Yolun hep açık ve aydınlık olsun sevgili kardeşim.
Mustafa Esmer Cengiz