Mersin Dayanışma Platformu tarafından Bu yıl 20.si düzenlenen, “Gelenekten geleceğe, gençlerle Pilav ,Kavurma Günü” etkinliği,Büyükşehir Belediye Başkanı,Mezitli Belediye Başkanı,CHP İl Başkanı,İlçe Başkanı ve yöneticileri, Milletvekilleri,Meclis Üyeleri ,STK Başkan ve Temsilcileri,Basın Mensupları ve yurtdaşların yoğun katılımı ile gerçekleşti.
Yenişehir,Park Kafe’de düzenlenen etkinliğe, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür,İl Yöneticileri,Mezitli İlçe Başkanı Ulaş Yılmaz ve yönetim Kurulu üyeleri,Yenişehir İlçe Başkanı Toprak Çalışkan ve yönetim kurulu üyeleri, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mersin Milletvekili Talat Dinçer, CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı İzzet Kırılmaz, Mersin İl Gençlik Kolları Başkanı Alkım Sümer, CHP Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, 25 ve 27. Dönem Halkların Demokratik Partisi Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi Üyesi Bülent Ufuk Ateş, Adana Barosu Başkanı Semih Gökayaz, STK ve sendika temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Meclis üyeleri ve dayanışma platformu üyeleri katılım sağladı.
12 Eylül rejiminin idam ettiği ilk kişi olan devrimci Necdet Adalı’nın mektubunun okunması ile başlayan etkinlikte Mersin Dayanışma Platformu adına Ali Özdemir'in yaptığı konuşmada, 20 yıldır her türlü engele, kumpasa ve güçlüklere rağmen yeniden buradayız! Dayanışmayla güçlenip büyüdük! Dayanışmayla yaşadık! Dayanışmamız her yıl 8 Ekim’de pilav kavurmaya kaşık sallamaktan ibaret değildi tabii ki. Geçmiş yıllarda olduğu gibi yoldaşlarımızla birlikte toplumda yaşanan güncel sorunlara elimizden geldiğince çözüm üretmeye çalıştık. Düğünde, bayram da, cenaze de, hastalıkta, pandemide, depremde ve gerek yerel gerek genel doğa katliamlarına karşı arkadaşlarımızla, dostlarımızla ve yoldaşlarımızla ele ele omuz omuza yan yana geldik dayanıştık. Yani iyi günde zor günde gücümüz ve olanaklarımız elverdiğince yardımlaştık.
Mersinde deniz başta olmak üzere ormanlarımızı, hayvanları yani doğayı katleden nükleer santral daha şimdiden çevre ve doğaya zarar vermeye başladı. Bu anlamıyla Nükleer Karşıtı Platform ve Dikmece ile Akbelen’de ki orman katliamlarına karşı dayanışma içerisinde olduk. Gezicilerin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçilerin emekçilerin sömürülmesine, insanların yoksullaştırılmasına karşı mücadelelerinde yanlarında olduk.
kritik bir süreçten geçiyoruz. Geçtiğimiz genel secim sonuçları morallerimizi çok bozdu zaman zaman demorilize olduk. Ancak artık yanlışlarımızdan ders çıkarmalı ve geçmişe takılı kalmamalıyız. Önümüzde yerel seçimler var bu seçimlerde var olan mevzileri korumak ve yeni mevziler elde etmek için tüm devrimci, sosyalist, demokrat, yurtsever güçlerin bir araya gelerek yani dayanışmayı yükselterek demokrasi mücadelesini yerelden genele doğru mücadele ivmemizi yükseltmeliyiz.
Bizler Can Atalay,Gülten Kışanak,Osman Kavala, Figen Yüksekdağ, Celalletin Can, Selahattin Demirtaş ve Barış Pehlivan'ı ve birçoğu tecritte olan arkadaşlarımızı unutmadık. Devrimci, demokrat, sosyalist,yurtsever, özgürlükçü tutsakların dayanışmayla yanlarında olmaya devam edeceğiz dedi.
Bu yıl 20’ncisi düzenlenen ‘Geleneksel Pilav Kavurma Günü’ etkinliğinde yaptığı konuşmada, Mayıs ayında gerçekleştirilen seçimlere değinen Başkan Vahap Seçer, sonucun matematiksel olarak olumsuz görünse bile konuya farklı açıdan bakan insanların temel ilkeler çerçevesinde elinden gelen gayreti göstermiş olmasının önemine işaret etti. Seçer, “Sonuç bizim için matematiksel olarak olumsuz bir sonuç ama dayanışma ruhu ve anlayışı, ortak ilkeler çerçevesinde gerektiği zaman beraber olabilme olgusu açısından da son derece önemli bir sınav olduğunu düşünüyorum. Bu ve bunun gibi birliktelikleri aslında daha öncede yaşadık gelecekte de yaşamak zorundayız. Bir gerekliliğin ötesinde bir zorunluluk” dedi.
Aynı birlikteliğin 2019 yerel seçimlerinde de yaşandığını hatırlatan Seçer, elde edilen başarı sayesinde her kesime eşit hizmet götüren anlayışın iş başına geçtiğini söyledi. Seçer, “Küçük Türkiye hüviyetindeki, farklı demografik yapı, farklı siyasal görüşlerden, farklı etnik yapılardan, mezhepsel, meşrepsel yapılardan oluşan, hatta farklı ekonomik yapılardan oluşan Mersin’de belki de insanların kendini öteki hissetmemesini sağlayacak, her insanın kimliği, etnik yapısı, dili ne olursa olsun, kendini Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit yurttaşı olarak görmesini sağlayacak bir anlayış iş başına geldi” diye konuştu.