Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşımızın okunmasıyla birlikte Şanlı Bayrağımız göndere çekildi.

Vali Ali Hamza Pehlivan, beraberinde Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik ve Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile birlikte; tören için hazırlanan araca binerek meydanda bulunan vatandaşlarımızın Mersin’in Kurtuluş Günü’nü kutladı.

 

Törende Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın göndermiş olduğu kutlama mesajı okundu.

Günün anlam ve önemine yönelik bir konuşma gerçekleştiren Vali Ali Hamza Pehlivan: 
”Sarıldı etrafımız, düşman bekler pusuda. Hayaller kurmuşlardı, sanki Türkler uykuda!Pay etmek istediler, bu kutsal toprakları. Geçit vermedi Mersin, kırıldı ayakları!
Geçit vermedi ecdat, kurtardı toprakları!

 

Bugün yüz yılı aşkın süre önce etrafı sarılan ama azmiyle, kararlılığıyla, inancıyla zincirleri kırıp, tarih boyunca esareti asla kabul etmediği gibi, o gün de kabul etmeyen ve verdiği takdire şayan, can siperane mücadelelerle Mersin’imizi kurtaran şanlı ecdadımızı saygıyla yad ediyor, 3 Ocak Mersin’imizin kurtuluş gününde 101. yıl dönümünü kutladığımız bu kurtuluş bayramının hepimize kutlu olmasını diliyorum. 

 

Saygıdeğer Mersinliler, bugün sabah Kuvayi Milliye Caddesi'nde vatandaşlarımızla buluştuk. Tıpkı 101 yıl önce, 3 bölüğün Toroslar'ın eteklerinden şehre yürüyüşünü canlandırır şekilde o buluşmamızı gerçekleştirdik. Daha sonra hep birlikte tarihi kayıtlara uygun şekilde tren garına doğru omuz omuza vatandaşlarımızla yürüdük. Orada da 3 Ocak 1922 günü Adana'dan şehrimize trenle gelen birlikleri sembolize eden gazilerimizi tren garında hep birlikte karşıladık. Şanlı bayrağımızı teslim aldık ve Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Bu yürüyüşte attığımız her adımda hepimizin zihninde o gün bu kutlu mücadeleleri veren ecdadımız vardı. Hepimizin gönlünde onlara duyduğumuz sevgi, minnet, saygı duyguları vardı.

 

O günler zorlu günlerdi. O günler çetin günlerdi. 2. Dünya Savaşı, Mondros Mütarekesi ve bu mütarekeyi bahane ederek ülkemizi işgal etmeye kalkan düşman güçler o zaman karşımızda olan düşman devletler. Önce İngilizler sonra Fransızlar. Az önceki dizelerde ifade etmeye çalıştığım gibi bu kutsal toprakları pay etmeye çalıştılar. Bu aziz millet kendi topraklarında operasyon yapılmasına, birliğinin bütünlüğünün bozulmasına asla fırsat vermemişti ve gene vermeyecekti. Bir araya geldi, kenetlendi ve o dönemin şartlarında Kuvay-i Milliye birliklerini oluşturdu. 5 Kasım 1918’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilimize ziyaretleri oldu. Karamancılar Konağı olarak bilinen binada o zamanın Valisi, Jandarma Komutanı ve Emniyet Müdürüyle bir toplantı gerçekleştirdi. Ve şöyle söyledi; “Bizim için savaş henüz bitmedi. Asıl Kurtuluş Savaşı, bundan sonra başlıyor. Toroslar'ın eteklerindeki birliklerin, cephanelerini, silahlarını takviye yapın ve güçlendirin.” Bunun üzerine Tarsus'tan, Mut’a, Silifke'den Aslanköy'e oradaki birliklere destek sağlanıyor. Orada hali hazırda hareketlenmeye başlamış olan vatandaşımızın kendi savunma sistemlerini ve özgürlüğünü, bağımsızlığını savunma anlayışını pekiştiren adımlar atılmaya başlanıyor. 3 yılı aşkın süre çok çetin mücadeleler veriliyor. Kar boğazında Hasan Yüzbaşı komutasındaki zafer ve buna benzer onlarca çatışma neticesinde kazanılan zaferler. Sadece erkekler değil, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla bu mücadele veriliyor. O dönemin kadın kahramanlarını da bu vesileyle şükranla, saygıyla, rahmetle yad ediyoruz. Milletimiz bu mücadeleyi topyekun bir şekilde veriyor ve 3 Ocak günü bir şenlik havasında birliklerin şehrimize gelişiyle zafer taçlandırılmış ve bayrama dönüşmüş oluyor. 

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çok bilinen bir sözü var. Diyor ki; “Efendiler Toroslar'a gidiniz. Eğer orada bir yörük çadırı görürseniz ve o çadırın dumanının tütüyorsa biliniz ki dünyada hiçbir kuvvet Türk'ü yenemez.” Evet Toroslarda o çadırlar hala duruyor. Toroslar'da ve yurdumuzun dört bir yanında o bacalar tütüyor. O ocaklarda, o yuvalarda anneler, babalar nice hayırlı evlatlar yetiştiriyor. O fedakar anne, babaların yetiştirdiği evlatlar dün birlikler oluşturmak suretiyle nasıl özgürlüğüne, bağımsızlığına sahip çıktıysa bugünde aynı şekilde şer odaklarına, terör örgütlerine karşı sınırlarımız içinde sınır boylarında ve ötesinde cansiperane bir şekilde mücadelesini veriyor. Bir yandan cephede nöbetini tutuyor. Bir yandan da o anaların, babaların hayırlı ve başarılı evlatları bilimle, teknolojiyle, haşır neşir oluyor ve eserler ortaya koyuyor. 

 

Bugün Mersin'de bir yandan işte bu sevgili gençler, ecdatlarını saygıyla yad ederken bir yandan da eğitim öğretimde takdire şayan başarılar elde ediyorlar. 2022 yılında genç kardeşlerimiz, okullarımızda 41.250 teknoloji projesi üretmiş. Bu projelerle Teknofest festivaline başvurmuş. Bunların da birçoğu dereceye girerek ödül almış. Okullarımızda 1200 civarında patent, faydalı model, tasarım ve marka geliştirmişler. Bu geliştirdikleri ürünlerin yaklaşık 300’ü tescil edilmiş. Ecdad nasılki kanlarını akıttı, canlarını bu vatan için verdiyse bugünün gençleri de terlerini akıtarak teknoloji projeleri üreterek, bilim alanında eserler ortaya koyuyor. Bugünün evlatları tıp alanında ortaya koyduğu çalışmalarla Nobel Ödülü kazanıyor. Bugünün evlatları savunma sanayinde yerlilik oranını %80’lere çıkartıyor. İHA'lar, SİHA'lar, ATAK’lar, HÜRKUŞ'lar yetmiyor; nihayetinde insansız taarruz uçağı Kızılelma'yı da semalarda uçuruyor. Milletimizin evlatlarıyla gurur duyuyoruz. Bunları Türk mühendisler yapıyor. Nitekim Karadeniz'de, Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuoyuyla paylaştığı üzere, 1 trilyon dolarlık doğal gazın keşfini de Türk mühendisleri gerçekleştirdi. Aynı Türk mühendisleri, Mersin'in açıklarında Abdülhamit Han gemisiyle Mavi Vatan'da petrol ve doğal gaz arayışlarını sürdürüyor. Sadece Mavi Vatan'da değil üç yıl boyunca görev yaptığım Şırnak'ın Gabar Dağı'nda da Türk mühendisleri yaptıkları araştırmalarda petrolü buldu. 5 kuyu keşfedildi ve bu yıl sonuna kadar da bu kuyuların sayısı 12’ye çıkacak ve günlük 25 bin varil üretim sağlanacak. Bu örnekleri niye veriyoruz? Sevgili gençler, bu başarılı örneklere bakarak özgüveniniz giderek daha da artsın ve çok çalışmaya devam edin.

Nasıl ki yüz yıl önce ecdadımız düşmanın önünde dimdik durdu. Kurtuluşun sağlanmasının akabinde, Atatürk'ün Mersin ziyaretinde ifade ettiği gibi “Evet savaşı kazandık. Ama asıl istikbal mücadelesi bundan sonra başlıyor.” deyip Mersin'in potansiyellerini görüp bundan sonraki kurtuluş alanları da ekonomidedir, ticarettedir, bilimdedir, teknolojidedir demek suretiyle bir istikamet belirliyor. Bu yolda ilerleyen Mersin, bugün sanayide, ticarette belli bir noktaya geldiği gibi bilimde, sanatta, sporda da çok mesafeler kat etti. Daha bir hafta önce, Yenişehir Belediyesi Çukurova Kadın Basketbol takımımız, Türkiye'nin en prestijli kupasını olan Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanarak hepimizi gururlandırdı. 

Bu vesileyle, devletimizi temsil eden bir idareci olarak yakından takip ettiğimiz İlimizdeki kamu yatırımlarını hakkında kısaca bilgiler paylaşmak isterim.

Birkaç ay içerisinde, iki ay önce Sayın Ulaştırma Bakanımız ilimizi ziyaret etmiş ve açıklamalarda bulunmuştu; Çukurova Bölgesel Havalimanımız şu anda %80-85 seviyelerine gelmiş durumda, bir kaç ay içinde açılışı gerçekleşecek. Ana Konteyner Limanının da etüt çalışmalarını Ulaştırma Bakanlığımız sürdürüyor. Akdeniz yoluyla ilgili; 3 tünel ve 1 viyadüğün açılışını bir ay içerisinde gerçekleştireceğiz. Toplamda da duble yol uzunluğu 200 kilometreye varmış olacak. Bunun yanında Pamuklu Barajında bu ay itibariyle sulama kanallarının ihalesi gerçekleştiriliyor. İçme suyuyla ilgili de çalışmalar koordinasyon içerisinde devam ediyor. 

 

Milli Mücadele kahramanlarımızı o günlerde, o zor ve çetin şartlarda, yokluk şartlarında mücadele ortaya koyan aziz ecdadımızı bir kere daha saygıyla yad ediyorum. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden gazilerimizi saygıyla, rahmetle yad ediyorum. Hayatta olan gazilerimize şükran duygularımı ifade ediyorum. Bugün burada bu meydanı doldurup, yürüyüşlere, kutlama törenlerine katılan ve bu kurtuluş ruhunu, coşkusunu yaşayan saygıdeğer Mersinli hemşerilerimizin bir kere daha 3 Ocak Kurtuluş Bayramı'nı kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Tören programında, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı, duygu ve düşüncelerini dile getirdi.

 

Program öğrenciler tarafından okunan şiirlerin ardından, Komando Birliği, Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibinin sergiledikleri gösteri ile devam etti.

 

Daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği tarafından verilen konserin ardından tören, Jandarma Genel Komutanlığına bağlı Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) personeli tarafından helikopter ile gerçekleştirilen ‘üzüm salkımı’ gösterisi ile sona erdi.