CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun’da bir dizi ziyaretinin ardından partisinin grup toplantısını gerçekleştirdi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
‘BİZE KATILIN’
“Bize katılın dedim bunu defalarca dile getirdim çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar iyi değil. Hepimiz ne olacak bu memleketin hali diye düşünüyoruz. Bu memleketin hali beraber olursak, birlikte mücadele edersek, seçimlerde sandığa gidip oyumuzu kullanırsak, oyumuzu kullanırken vicdanımızın sesini dinlersek bu memlekette her şey düzelir ve her şey güzel olur.”
‘BÜYÜK ACILAR YAŞADIK’
“100 yıllık süreç içerisinde pek çok acı olaylar yaşadık. Bu ülkede başbakanlar idam edildi. Gencecik fidan gibi evlatlarımız idam edildi. İnsanlar sağcı, solcu diye birbirlerini öldürdüler. Büyük acılar yaşadık. Şimdi yeni bir kamplaşma süreci başlatılmak isteniyor. Bütün Giresunlu kardeşlerime ve Giresun’dan bütün Türkiye’ye seslenmek istiyorum, sakın ola kamplaşmayın.
Herkesin düşüncesine saygı göstermeliyiz ama beraber bu ülkede huzur içinde yaşayabiliriz. Beraber, kamplaşmadan, kızmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin kimliğini, yaşam tarzını siyasete malzeme etmeden herkese hizmet etmenin görevini yaşamalıyız. Türkiye’ye yeni bir iklim getirme hedefindeyim. Yeni bir amacım var. Ya neyin kavgasını veriyoruz? Çocuk yatağa aç giriyor onun mu kavgasını veriyoruz? Hayır başka kavgalar peşindeyiz. Buradan Türkiye’yi güçlü olarak çıkaracağız.”
“FİSKOBİRLİK’İ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
“Bu ülkeyi kuranlar ‘köylü milletin efendisidir’ dediler. Yani ‘üreten, alın teri dökenler bu milletin efendisidir’ dediler. Köylünün ürettiği ürünü birileri elinden kapmasın, zarar etmesin diye Toprak Mahsulleri Ofisi, Tariş’i, Fiskobirlik’i kurdular. Pek çok alanda. Dolayısıyla çiftçi ürettiği ürünün karşılığını alsın. Çiftçi ürettiği zaman 85 milyonun karnı doyacaktır.
Fiskobirlik’i aldılar. Kurulmadan önce Gazi Mustafa Kemal Atatürkün 1 Kasım 1937’de Meclis’te yaptığı bir konuşma var. Şöyle der; ‘Önümüzdeki yıl fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır.’
Ve Fiskobirlik 5 kooperatifin birleştirilmesiyle kuruldu. Fiskobirlik fındık üreticisinin kara gün dostudur. Toprak Mahsulleri Ofisi pahalı üretenlerin kara gün dostudur. Geldiler Fiskobirlik’i devre dışı bıraktılar. Giresun’dan söz veriyorum, bütün Karadeniz’e söz veriyorum. Fiskobirlik’i yeniden ayağa kaldıracağız. Fiskobirlik yeniden fındık üreticisinin dostu olacak.”
‘FINDIKTA TEKELLEŞME GERÇEĞİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
“Fındıkta bir tekelleşme gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ferrero denilen firma, dikey bütünleşik bir yapı içinde giderek büyüyor. En büyük fındık ihracatçısını satın aldı ve 1 numara oldu. Onun verdiği fiyat geçerlidir, hiçbir politikacının verdiği fiyat geçerli değildir.
Açıkça bir sömürü çarkıyla bizim fındık üreticisi karşı karşıya. Fındık fiyatını kontrol eden, belirleyen bu yabancı firma. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf Odası şikayet eder. Ediyorsunuz, ben de dinliyorum. İyi de kardeşim kalkıp da Türkiye’yi bu hale sokan partiye oyu ben mi verdim?
Bütün fındık üreticisi kardeşlerime açık ve net söylemek isterim; eğer yabancı bir tekele karşı devleti yönetenler sessiz kalıyorlarsa, o yabancı tekelin ortaklığını yapıyorlar demektir. O yabancı tekele son veremezler. O yabancı tekele kim son verebilir? Onun tekelciliğini kim ortadan kaldırabilir? Bay Kemal kaldıracak.”
‘1 YIL İÇİNDE YURT SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ’
“Evladı farklı kentlerde üniversiteyi kazanan anne ve babanın en büyük kaygısı çocuğunun nerede kalacağı. Yurt yeteri kadar yok. Biz kendi belediye başkanlarımıza söyledik bol miktarda mümkün olduğu kadar binaları kiralayın, yurt yapın diye.
20 yılda bir yurt sorununu çözemediler. 1 yıl içinde yurt sorununu çözeceğiz. Bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Öyle iddialı geliyoruz ki, öyle kararlı geliyoruz ki var olan sorunların tamına talibiz ve çözmeye kararlıyız. ”
‘FINDIKTA TEKELLEŞMEYE SON VERECEĞİZ’
“Ne yapacağız? Madde madde sayacağım:
1: Fındıkta tekelleşmeye son vereceğiz. Yabancı tekellerin Türkiye’de at koşturmasına izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin çiftçisinin alın terinin sömürülmesine asla izin vermeyeceğiz.
2: Her yıl taban fiyat bekliyorsunuz. Buna da son vereceğiz. Dönümü maliyeti belli. Çağırırsınız bir uzman maliyeti nedir. Maliyet üstüne makul bir kar verirsiniz eşitti taban fiyat olur. Maliyet artı kar eşittir taban fiyat. Yani hiçbir çiftçinin zarar etmeyeceği bir modeli getireceksiniz
3: Mazot çok pahalı. Çiftçi, balıkçı kullanamıyor. Yata veriyorsun mazotu ÖTV’siz KDV’siz. Niye balıkçıya, çiftçiye vermiyorsun? Günahı ne ürettiği için mi? Mazota ihtiyacı varsa ÖTV’siz ve KDV’siz vereceksin. Yata hangi fiyattan veriyorsan çiftçiye de o fiyattan vereceksin.
4: Tarım Kanunu 21. maddesi diyor ki; Çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde 1’i oranda destek verilir. Bugüne kadar hiç verilmedi. En son verilen rakam binde 28. Çiftçiye yüzde 1’ini vereceğiz. Bugüne kadar çiftçiye ödenmesi gereken paranın miktarı 326 milyar 799 milyon lira. Beşli çete olsa koşa koşa gidiyorlar. Ben sizden yanayım. Ben alın terinden yanayım.
5: Faiz. Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan ister esnaf kefalet kooperatifinden ister Tarım kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini Allah nasip eder oy verir iktidar olursak bir hafta içinde sileceğiz.
6: Çiftçinin hiçbir üretim aracı ve hayvanı haczedilemeyecek. Bırak üretsin insanlar.
Kırsalda çalışan kadınlar ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini emekli oluncaya kadar devlet ödeyecek yani biz ödeyeceğiz.”
kaynak:sözcü