Alpay Antmen “Bu kanun teklifinin amacı karartmadır. Gerçekleri, doğruları yazan ve halkın haber alma özgürlüğü için çalışan gazetelerin susturulması amaçlanmaktadır.
AKP iktidarı kalan özgür basını da işte böyle kapkaranlık görmek istiyor. Basını susturmak ve karartmak isteyen saray anlayışını protesto ediyorum. Bu teklifin derhal tamamen geri çekilmesi gerek” dedi.
Antmen, kanunun adının Basın Kanunu değişikliği olduğunu ama aslında baskı kanunu olduğunu ifade ederek “Bu teklifte hapis cezası, karartma, basın emekçilerini işsiz bırakma, basın kartı iptalleri var. Öyle maddeler var ki bu düzenlemenin örnekleri diktatörlüklerde, sultanlıklarda bile yok” ifadelerini kullandı.
“YALAN DEĞİL DOĞRU HABER CEZA ALACAK”
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
“Halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle yalan haber yapma ve yayma, kamu barışını bozma, gibi ibarelerle hapis cezaları getiriliyor.
Kime göre yalan haber? Bir haberin içinde olanların doğru mu yalan mı olduğunu kim belirleyecek?
Sizlere birkaç örnek vermek istiyorum; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Geziciler Cami yaktı’ dedi. Şimdi bu yasa bu haliyle geçerse, ‘Hayır cami yakılmadı yalan. Varsa bu gösterin’ derseniz yalan haber paylaşmak ve yaymak suçundan Erdoğan değil; basın yargılanacak. E
rdoğan ve sarayın her dediği doğru kabul edilecek; onların yalanlarını gerçekmiş gibi haber yapmayan gazetelere ceza yağdırılacak”
“TEKLİFİN HEDEFİNDE ENAG DA VAR”
“Akademisyenlerin ve ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), hesaplamasına göre enflasyon Mayıs’ta aylık bazda yüzde 5,46 yıllık bazda yüzde 160,7 artış kaydetti.
Oysa Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs enflasyonunu aylık yüzde 2,98, yıllık yüzde 73,50 olarak açıkladı. Bildiğiniz gibi enflasyon rakamının açıklanması aynı zamanda çalışanlara verilecek zam oranını da belirliyor.
Bu teklif kabul edilirse ENAG, enflasyonun gerçek oranlarını ve rakamlarını açıkladığı için ceza alabilir. Hatta tekziple de TÜİK’in rakamlarını ve oranlarını yayınlaması istenebilir.
AKP, muhalif ve gerçekleri yazan ve anlatan gazetelerin susmalarına bile razı değil. Sarayın yalanlarını gerçekmiş gibi vermelerini talep ediyor. Bu kanun teklifi bir karartma yasasıdır”
“KARANLIĞI MANŞETLERİNE TAŞIYAN GAZETELER İSTİYORLAR”
“Halkın açlığı ortada, işsizlik ortada, yolsuzluklar ortada, kayyım atanan şirketleri AKP’lilerin nasıl soyduğu ortada, hazinenin yağmalandığı ortada, doğanın nasıl kirletildiği ortada.
Ve değerli basın mensupları; AKP’nin bu gerçekleri nasıl karartmak istediği ortada. İşte AKP’nin bu yasa teklifi geçerse görmek istediği Sözcü Gazetesi, İşte AKP’nin görmek istediği Birgün Gazetesi, İşte AKP’nin görmek istediği Cumhuriyet Gazetesi, İşte AKP’nin görmek istediği YeniÇağ gazetesi, İşte AKP’nin görmek istediği Evrensel Gazetesi.
Hiçbir gerçeği yazamayan, saray karanlığını manşetlerine taşıyan gazeteler istiyorlar. AKP, 12 Eylül Darbesinde dahi uygulamayan bir karartma darbesi teklifi ile karşımıza gelmiş bulunmaktadır. Ya sarayın yalanlarına ortak olunacak; ya da gazeteler karartılacak!”
“YEREL BASIN YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
“Bu teklifle, zaten çok zor şartlarda yaşama savaşı veren yerel basına da darbe vuruluyor.
Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları ve reklamları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacaktır.
Bu yasa Anayasa’ya; haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkında tamamen aykırıdır. Burada sadece gazetecilere, gazetelere değil; halkın da haklarına karartma getirilmekte, darbe vurulmaktadır.
Bu sorun sadece gazetecileri ilgilendirmiyor; sömürülen, şiddet ve baskı gören, kaynakları yağmalanan halkımızın da problemidir.
Ben buradan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; kalan özgür medyaya sahip çıkmak kendinize ve çocuklarınıza sahip çıkmak demektir”
kaynak:mersin yaşam