Kamuoyunda “Dezenformasyon yasası” olarak adlandırılan Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı yurdun dört bir yanında gazeteci örgütleri açıklamalar yaptı. Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kaya Tepe, yeni yasanın sansür, hapis cezası, keyfi davalar gibi sonuçlar doğuracağını belirterek “Biz basın meslek örgütleri olarak sansür, hapis cezası değil demokrasi ve basın özgürlüğü istiyoruz” dedi.
Mersinli Gazeteciler bu hafta meclis gündemine gelmesi beklenen ‘Dezenformasyon Yasası’na karşı Mersin Gazeteciler Cemiyetinde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Katılımcılar adına basın açıklamasını Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı R. Kaya Tepe okudu.
Basın kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin komisyonlardan geçerek bu hafta Meclis gündemine geleceğini söyleyen Başkan Kaya Tepe, “‘Basın Kanunu’ deniyor ama basın meslek örgütlerine sorulmadan hazırlanıyor.
İçinde gazetecileri koruyacak, haberi koruyacak bir madde bulunmuyor. Tam tersine hapis cezaları, kapatmalar, sansür ve internet medyasına ağır denetimler geliyor” dedi.
“BU YASANIN GERİ ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Düzenlemenin kamuoyunda ‘‘dezenformasyon yasası’’ adıyla anıldığını ve pek çok basın kuruluşu tarafından “susturma, korkutma, hapsetme yasası olarak adlandırıldığına dikkat çeken Tepe, “Gazeteciler olarak sosyal medya ve dezenformasyon yasasına karşı çıkıyoruz. Bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz.
Daha fazla baskı, ceza ve kapatma anlamına gelen bu yasanın tekrar görüşülerek sektör temsilcilerinin dahil olacağı görüşmeler sonrasında düzenlenmesini istemekteyiz” ifadelerini kullandı.
Çıkarılmak istenin yasanın basın ve ifade özgürlüğünü tamamen yok edeceğini söyleyen Tepe, sebeplerini şu şekilde açıkladı:
“Dezenformasyonla mücadele” adı altında, sadece gazeteciler değil tüm sosyal medya kullanıcıları denetim altına alınacak.
Dezenformasyonla mücadele” adı altında, haber kaynağını açıklamayan gazeteciye hapis cezası verilecek.
Dezenformasyonla mücadele” adı altında, gazetecilik mahkûm edilecek.”
“İNTERNET HABER SİTELERİ TEKZİP SİTELERİNE DÖNÜŞECEK”
Hangi haberin “yalan”, hangi haberin “doğru” olduğuna muğlak düzenlemeler doğrultusunda karar verileceğini söyleyen Tepe, yeni yasa ile internet medyasına basın kartı verileceğini ama bunun beraberinde bir ceza kurumunu da getireceğini şu ifadelerle açıkladı:
“Yeni yasa ile internet medyasında çalışan meslektaşlarımız basın kartı alabilecek.
Ancak internet haber siteleri Basın İlan Kurumuna bağlanarak, ilan hakkı ve basın kartı verme ya da iptal etme hakkı da bu kuruma verilecek.
Bu durum ileride RTÜK gibi yeni bir ceza kurumunun oluşmasına neden olacak.
Haberlere gelen tekziplere yalnızca bir gün içinde itiraz edilecek aksi halde tekzip bir hafta boyunca internet sitesinin ana sayfasında kalacak. İlan alma heyecanı yaşayan internet haber siteleri çok kısa bir süre içerisinde tekzip sitelerine dönüşecek.”
‘GAZETECİLERİN YENİ YARGILANMA SEBEBİ: DEZENFORMASYON’
Yasanın gazetecilerin yıpranma hakkı konusunda bir değişiklik içermediğini aksine gazetecilere dönük yeni bir suç tanımı doğurduğunu belirten Tepe, “Gazetecilerin yıpranma koşulu yine basın kartı taşıma koşuluna bağlanıyor.
Basın kartı komisyonu meslek örgütlerinden değil bürokratlardan oluşuyor bu durum düzeltilmeli. Meclise gelen teklife baktığımız zaman aslında çok geniş kapsamlı. Yalnız internet yayıncılığını değil aynı zamanda sosyal medya platformlarını, şebeke hizmet sağlayıcıları da kapsıyor.
Birden fazla kanunda değişiklik yapılması Türk Ceza Kanunu’na dezenformasyonun suç olarak tarif edilmesi sonucunda artık basın kuruluşları ve gazeteciler yeni bir suç tanımından da yargılanabilecekler” ifadelerine yer verdi.
“HAPİS DEĞİL DEMOKRASİ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYORUZ”
Muğlak tanımlarla bir korku ortamı yaratılmasının basın özgürlüğü adına doğru olmadığını, yeni yasanın basına özgür bir şekilde gazetecilik yapma hakkı sunması gerektiğini söyleyen Tepe, “Kanun bu şekilde yasalaşırsa Basın kuruluşlarının haberleriyle ilgili bir de dezenformasyon suçu bakımından soruşturma açılacağını ve gazetecilerin bu suçtan dolayı da yargılanacağı günleri görmemiz pek uzun sürmeyecektir.
Sosyal Medya ve Dezenformasyon Yasa Tasarısı’na karşı çıkan basın meslek örgütleri tüm yurttaşların haberleşme özgürlüğüne engel olacak, tutuklu gazeteci sayısını artıracak bu girişimden vazgeçilmesini istiyor.
Gazetecilerin katılımı olmadan Basın Kanunu yapılmasını kabul etmiyor. Biz basın meslek örgütleri olarak sansür, hapis cezası değil demokrasi ve basın özgürlüğü istiyoruz” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.
kaynak:mersin yaşam