ABİDİN YAĞMUR
Yağ bu, gelir de gider de…
Bu tantana niye?
*
Medyada birkaç gündür bir komedi oynanıyor.
Sahneye koyan bakanlıklar…
Oyuncu bir gemi…
Şişirenler medya…
*
Konu şu:
Rusya’dan ayçiçeği yüklü gemi yola çıkar.
Bakanlık açıklama yapar.
Medya haber servis eder:
Yağ yüklü gemi Karadeniz’e açıldı!
Yağ yüklü gemi Karadeniz’i yarıladı!
Yağ yüklü gemi İstanbul Boğazını geçti!
Yağ yüklü gemi Marmara’yı yarıladı!
Yağ yüklü gemi Çanakkale Boğazını çıktı!
Yağ yüklü gemi İzmir açıklarından geçti…
Muğla önlerinden döndü…
Antalya açıklarında kavis aldı…
Akdeniz açıklarında burnunu Mersin’e çevirdi…
Mersin Limanına geldi!
Nedir bu?
Yağ komedisi…
*
Türkiye’ye getirilen sanki yağ değil de uzay aracı…
Sanki Türkiye’nin ilk kez göreceği bir canlı getiriliyor…
Bakanlıkta öyle bir bilgilendirme havası, medyada öyle bir telaş…
*
Bu ülke ayçiçek yağı gelmesine bu kadar sevinecek, şaşıracak hale nasıl geldi?
Yoksa kimsenin yağ yüklü gemiyi taktığı yok da hükümete yakın medya buradan kendine vazife mi çıkarıyor?
Bakın hükümet kimseyi yağsız bırakmıyor mesajını yağ dolu gemiyi izleyerek mi veriyor?
*
1946 yılı.
Amerika Büyükelçimiz vefat eder.
Amerikan hükümeti jest yapıyorum ayağına büyükelçinin cenazesini ABD Donanmasına bağlı USS Missouri Zırhlısı’yla getireceğini bildirir.
Zırhlının 1946′ da İstanbul’a yaptığı ziyaret, kimi tarihçilerce yakın tarihimizin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
Basın zırhlının rotasını gün be gün yazar.
Zırhlı Boğaza gelince ahali deniz kıyısına akın eder.
Zırhlıyı görmeye çalışır…
*
Yağ gemisini görmek için halk sahillere akın etmedi ama medya akın etti.
Yeniden soruyorum:
Niye?
kaynak:mersin yaşam