İlk olarak öğrencilere bilgilendirme yapıldı

Çalışma kapsamında ilk olarak Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nda psikolog olarak görev yapan Ezgi Dülger tarafından öğrencilere kısa bir bilgilendirme yapıldı. Psikolog Dülger, farklı engel grupları hakkında bilgiler verirken, herkesin birer engelli adayı olduğunu hatırlattı. Dülger, bir engellinin yaşamını sürdürürken yaşadığı zorlukları anlamak için böyle bir etkinliği düzenlediklerini söyledi.  

Mersin Halk Eğitim Merkezi’nde sınıf öğretmenliği yapan Ali Rıza Eşki de görme engelli bir birey olarak yaşadıklarını anlatırken, beyaz bastonun kendileri için en büyük özgürlük araçlarından bir tanesi olduğunu ifade etti. Eşki, beyaz bastonun nasıl tutulması gerektiği hakkında da öğrencileri bilgilendirdi.

Gönüllü öğrenciler hissedilebilir yüzeyde yürümeyi deneyimledi

Bilgilendirmelerin ardından görme engelli bireylerin kullandığı hissedilebilir yüzeyde öğrenciler, gözleri bantlı bir şekilde ellerinde beyaz baston ile yürümeyi deneyimledi. Okul Müdürü Kadir Çeker de öğrencilerle birlikte etkinliğe katıldı ve hissedilebilir yüzeyde gözleri bantlı bir şekilde yürüdü.  Etkinliğin devamında öğrenciler yine gözlerinde bantla sürahiden bardağa su doldurmayı denedi. Etkinlik sonunda ise öğrencilere hijyen seti dağıtımı yapıldı.

Gerboğa: “Öğrencilerden olumlu tepkiler aldık”

Engelliler Şube Müdürü Abdullah Gerboğa, gerçekleştirdikleri etkinliğin amacını anlatarak, “Öğrencilerimize görme engellilere nasıl yardımcı olacaklarını, beyaz bastonlu birini gördükleri zaman nasıl davranmaları gerektiğini ve onların neler hissettiklerini anlamalarına yönelik farkındalık ve empati çalışması yaptık. Öğrencilerden olumlu tepkiler aldık. Hepsi parkuru denedi. Güzel bir etkinlik oldu” dedi.

Çeker: “Engelli arkadaşlarımızın engellerini ortadan kaldırmamız lazım”

Şifa Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Kadir Çeker, herkesin bunu deneyimlemesi gerektiğini ifade ederek, “Maskeyi takınca hiçbir şey göremedim. Karanlık bir boşlukta gibiydim ve onların yaşadığı zorluğu bire bir hissettim. Her ne kadar kısa bir parkur da olsa, ezberlemeye çalışsam da şu kısacık parkurda bile önümü ve yönümü görmekte çok zorlandım. Bütün engelli arkadaşlarımızın engellerini ortadan kaldırmamız lazım. Onun için de bizim elimizden gelen bütün desteği onlara vermemiz lazım. Aslında hepimiz bir engelli adayıyız. Yaşam koşullarımızı, mevcut trafik akışını, kaldırımlarımızı ve yollarımızı da ona göre dizayn edip, sadece normal insanların değil, engelli insanların da yaşayabileceği seviyeye getirmemiz lazım” diye konuştu.

Eşki: “Bugünkü etkinlik mutlaka faydalı oldu. Hiç unutmayacaklarını düşünüyorum”

Mersin Halk Eğitimi Merkezi’nde sınıf öğretmenliği yapan ve görme engelli bir birey olan Ali Rıza Eşki de gözlerini kaybetme sürecini ve yaşadıklarını öğrencilerle paylaştı. Eşki, “Görme engellilere yeterince ulaşamadığımızı düşünüyorum. Bu manada bu tür etkinliklere katılmayı tercih ediyoruz. Bu kardeşlerimiz mutlaka sosyal ve toplumsal hayatta bir görme engelli ile karşılaşabiliyorlar. Mutlaka yardımcı olmaları gerektiği konusunda bilgileri var ama nasıl doğru yardım edebilirler bunun eğitimini vermeye çalıştık. Bugünkü etkinlik mutlaka faydalı oldu. Hiç unutmayacaklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Yıldırak: “Görmemek çok kötü bir duygu”

Hissedilebilir yüzeyde gözleri bantlı bir şekilde yürüyen öğrencilerden Sıla Yıldırak ise “Gerçekten zor bir yaşantıları var. Ben olsam yapamazdım. Önce her şeyi görüp, sonradan hiçbir şey görmemek sadece bir siyahlık olması çok kötü bir duygu. Parkurda yürürken hissedebiliyorsun ama görmedikten sonra bir anlamının da olmadığını anlıyorsun” dedi ve görme engelli bireyler ile karşılaştığında nasıl yardım etmesi gerektiğinden bahsetti.

Öğrencilerden Yaren Yılmaz, hissedilebilir yüzeyde yürümenin zorluğunu anlatarak, “Kendimi karanlık bir boşlukta gibi hissettim ve o an hiçbir şey düşünemiyorsun, yapamıyorsun ve kötü hissettiriyor biraz insana. Tuhaf bir his benim için. Çok zorlayıcıydı. Küçük bir parkur olmasına rağmen yapamadım. Bir de önce görüp sonra görmemek daha kötü oluyor” diye konuştu.

Polat: “Bandı taktığım an bütün dünya simsiyah”

Gözleri bağlı bir şekilde sürahiden bardağa su doldurmayı deneyen öğrencilerden Enes Polat, “Görmemek çok zor. Birçok şeyden mahrum kalıyorsun. Yani gerçekten yardımcı olmak lazım görmeyenlere ve genel olarak engellilere. Bandı taktığım an bütün dünya simsiyah, hiçbir şey görmüyorsun, hiçbir şeyin zevki yok, hiçbir şeye anlam veremiyorsun” dedi.