CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi programa gerçekleştirmek için gittiği Kırklareli'nde esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi.

“EKONOMİYLE MİLLİ MÜCADELE VERİYORUZ” “GÖREVİMİZ SİZİN SORUNLARINIZI ÇÖZMEK

”Ekonomiden ve hükümet yetkililerini görememekten dert yanan bir esnaf, “Ekonomiyle milli mücadele veriyoruz. Düşmanımıza dönüştü ekonomi. Yüz yıl önce verdiğimiz mücadeleyi bugün ekonomiyle vermek utandırıyor artık bizi. Vatandaş olarak sizden beklentimiz yüksek. Lütfen artık bunun önüne geçin. Çay dağıtmıyorsanız bize birer tane dürbün getirin, hükümet yetkililerini yakından göremiyoruz artık. Ben CHP'li değilim ama canı gönülden bundan sonraki seçimde CHP'ye oy vereceğiz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Bizim de görevimiz sizin sorunlarınızı çözmek. Çözeceğiz” yanıtını verdi.

“PANDEMİDE ÇOK YARA ALDIK”

Salgın sürecinde işlerinin bozulduğunu ve Bağ-Kur'unu ödeyemediğini belirten bir esnaf, “Pandemide çok yara aldık. Bir yılı aşkındır Bağ-Kur'umu ödeyemiyorum. Toparlamaya çalışıyoruz ama çok zor işimiz. Paket servisle olmuyor, dönmüyor. Çok mağdur olduk” diyerek Kılıçdaroğlu'na yaşadığı sorunları anlattı.

GENÇLERLE BULUŞTU

Son dönemde gençlerin sorunlarına yönelik çözüm önerileri ile dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Kırklareli programının devamında bir kafede bir grup gençle buluştu, dertleşti. Gençlerin kahve davetini kabul ederek sohbet eden Kılıçdaroğlu, topluca hatıra fotoğrafı çektirdi.

“SİZE SÖZ VERİYORUM”

* Özellikle de gençlere soralım; bu gidişten memnun değillerse, bu gidişi değiştirmek bizim elimizde. Demokratik yollarla Türkiye'ye huzuru, barışı, sevgiyi, kardeşliği yeniden getireceğiz. Bunun kesinlikle size sözünü veriyorum.Kılıçdaroğlu esnaf ziyaretleri ile kanaat önderleri, muhtarlar ve STK temsilcileri buluşmasının ardından Lüleburgaz Balkan Göç Anıtı Açılışı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“BARIŞI SÜRDÜRMEK İSTİYORUZ”

* Genel Merkezimizde bir Balkan Masası kurduk. Balkan halklarıyla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Oradaki soydaşlarımızla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Zaman zaman onları davet ediyoruz, zaman zaman bizler gidiyoruz.

* Belediye başkanlıklarımızla, balkanlardaki belediye başkanlıkları arasında ‘kardeş belediye' uygulamasını başlattık. Onlar Türkiye'ye gelirler, bizler Balkanlara gideriz. Kardeşliği sürdürmek istiyoruz, barışı sürdürmek istiyoruz.

“BÜTÜN POLİTİKAMIZI BARIŞA ENDEKSLEMEK DURUMUNDAYIZ”

* Çünkü savaş meydanlarında büyük acılar yaşayan Gazi Mustafa Kemal'in savaştan sonra kurduğu şu cümle çok önemlidir: ‘Yurtta barış, dünyada barış.' Savaş değil, barışı öncelemiştir. Dolayısıyla biz bütün politikamızı barışa endekslemek durumundayız.

“BUNUN ÇABASINI GÖSTERECEĞİZ”

* Balkan ülkeleriyle iyi ilişkiler kuruyoruz. Balkanlardan göç edip Anadolu coğrafyasına yayılan çok sayıda vatandaşımız var. 300'ün üzerinde dernekleri var. Bunlar gerçekten de her alanda çalışarak Türkiye'nin kalkınmasına ve büyümesine katkıda bulunuyorlar.

* Dolayısıyla bizlerin artık, ‘onlar göçmen, bunlar göçmen' diye bir ayrım değil, tam tersine, hepimiz Anadolu coğrafyasının vazgeçilmez unsurlarıyız. Hepimiz bu güzel ülkemizi büyütmek, kalkındırmak zorundayız. Bunun çabasını göstereceğiz.

“YENİ BİR TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ”

* Acıları unutmadan ama onları hafızamızın bir yerinde tutarak, geleceğe umutla bakarak yeni bir Türkiye'yi inşa etmek zorundayız ve bunu yapacağız. Ana hedefimiz de bu olacak. Belediye başkanlarımız bunun güzel örneklerini veriyorlar.

* Emin olun CHP'li belediyeler olmasaydı pandemi dönemi çok daha ağır geçirilecekti. Canla başla, sizler için çalıştılar.

“BİR GÜN O PARKTA KÖFTE YAPARIZ…”

* Yeşil alan çok önemli bir şey. Özellikle gençler çevre konusunda son derece duyarlı. Ağaçları istiyoruz, ormanları istiyoruz, ırmakları istiyoruz, temiz bir hava istiyoruz, ağaçların gölgesi altında uzanmak istiyoruz.

* Ağaç dediğimi, sıradan bir ağaç sanmayın. Ağacın altına yatıp gökyüzüne baktığınız zaman kainatın sonsuzluğunu görürsünüz. O nedenle doğayı bize hissettiren, tabiatın kendisidir.

* Bizim nasıl haklarımız varsa, doğanın da hakları var. Bizim genel başkan yardımcılarımızdan birisinin görevi doğa haklarıdır, doğa haklarını savunmaktır. Doğanın haklarını da savunacağız. (Gülerek) Bir gün eğer vakit olursa ben de gelirim, o parkta köfte mi yaparız? Köfte yaparız, bir şeyler yaparız.

“KARAMSARLIK BİZE YAKIŞMAZ”

* Sakın ola ki karamsar olmayın. Karamsarlık bize yakışmaz. Karamsarlık bizim tarihimize de yakışmaz. Karamsarlık, Milli Kurtuluş Savaşı'nın tarihine de yakışmaz. Biz geleceğe umutla bakan ve umudumuzu büyüten bir halkız.

* Bugün bazı umutsuzluklar olabilir, karamsar bir atmosfer olabilir, demokraside aksaklıklar olabilir, yaşam tarzımızda sıkıntılar olabilir, belli baskılar olabilir ama inanıyorum ki hep birlikte, sandık gelecek ve umudu nasıl büyüttüğümüzü bütün dünyaya göstereceğiz.

“HİÇ KİMSE KİMLİĞİNDEN, İNANCINDAN, YAŞAM TARZINDAN ÖTÜRÜ ÖTEKİLEŞTİRİLMEMELİ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lüleburgaz Balkan Göç Anıtı açılışının ardından Trakya Roman kanaat önderleri buluşmasında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

* Bizim adımız ne? Cumhuriyet Halk Partisi. Siz de halktan bir parça olduğunuza göre var olan sorunlarınızı çözmek de Halk Partisi'ne düşüyor. Tespit etmek de bize düşüyor. Beraber, var olan sorunları çözeceğiz.

* Kimlikler üzerinden siyaset yapmayı asla doğru bulmadık. İnanç üzerinden siyaset yapmayı asla doğru bulmadık. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayı asla doğru bulmadık.

* Ama bir kişi veya bir kitle kimliğinden dolayı ötekileştirilirse, inancından dolayı ötekileştirilirse biz buna karşı çıkarız. Hiç kimse kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmemeli.

“SOSYAL KİMLİKLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPINCA SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETİYORSUNUZ”

* Herkesin kimliği kendi şerefidir. Herkesin inancı kendisine aittir. Yaşam tarzına siyasetçi saygı duyar. Bugüne kadar hep sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapmaya özen gösterdik.

* Muhtarlar, bir sosyal kimliktir, apartman görevlileri bir sosyal kimliktir. Manavlar bir sosyal kimliktir. Esnaf bir sosyal kimliktir. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapınca o sosyal kimliğin yaşadığı sorunları saptıyorsunuz ve çözüm üretiyorsunuz.

* Romanların sorunu, tarihsel derinliği olan bir niteliktedir. Geçmişten bu yana katlanıp gelen bir sorunlar kümesiyle karşı karşıyasınız. ‘Biz ne yapabiliriz?' dedik. Bir; ‘Romanlara yönelik eylem planı hazırlığı yapalım' dedik.

* Romanlara ait bütün Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşlerini aldık. Yetmedi, o dünyada araştırma yapan akademisyenlerin de görüşlerini aldık. Romanlara yönelik taslak eylem planı çıktı. Bu eylem planını Merkez Yönetim Kurulu'nda tartıştık.

* Sonra bunu Parti Meclisinde tartıştık ve Parti Meclisi belgesi haline dönüştü. Yani artık bizim için değiştirilemez bir metne dönüştü. Sonra biz onu aldık, ‘Belediye Başkanlarımız neler yapabilir?'… Çünkü eylem planının bazı bölümlerini Belediye Başkanlarının yerine getirmesi lazım. Belediye Başkanlarımıza gönderdik.

“BİZ YAPACAĞIZ VE KARARLIYIZ”

* Sosyal devletin sizin sorunlarınızı çözmesi lazım. Yapmadılar, yapamazlar zaten. Ama biz yapacağız ve kararlıyız. Bu sorunu çözeceğiz. Sorunun çözümünün temel anahtarı: Aile destekleri sigortası. Aile destekleri sigortası şu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yaşayan hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. İster bize oy verin, ister bize oy vermeyin… Biz sizin oyunuza değil, biz sizin sorunlarınıza talibiz. Sorunlarınızı çözeceğiz. Bizim hedefimiz bu.

“PİLOT UYGULAMAYI BÜYÜTÜRSEK DİĞER İLLERE DE GÖTÜRECEĞİZ”

* Bazı belediyelerimiz bir proje başlattılar. Çankaya Belediyesi, katı atık toplayanların tamamını toparladı. Kooperatif kurdurdu, hepsini sigortalı yaptırdı, ‘Siz toplayacaksınız, ben size parayı vereceğim' dedi. Bu pilot uygulamayı büyütürsek, diğer illere de götüreceğiz.

* Böylece konteynerlerden çöp toplayanların sosyal güvenliği olacak ve onların sigorta primleri yatacak ve onlar emeklilik haklarına kavuşacaklar. 20 yıldır iktidardalar, akıllarına bile gelmiyor. Niçin? Çünkü yoksulluğu bitirmek istemiyorlar, yoksulluğu yönetmek istiyorlar.

kaynak:sözcü