Şahna Mahallesi yıllardır özlemini çektiği içmesuyuna kavuştu
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in öncülüğünde kente ihtiyacı olan altyapıyı kazandırmaya devam eden MESKİ, yıllardır kronikleşmiş sorunları çözecek çalışmaları gerçekleştiriyor. MESKİ’nin yatırım tutarı 2 milyon 276 bin lira olan içmesuyu imalatları kapsamında Üzümlü Mahallesi’nde bulunan mevcut su deposundan yapılan terfi merkezi ve yaklaşık 4,5 kilometre terfi hattı vasıtasıyla yeni yapılan 100 metreküp su deposuna içmesuyu iletiliyor. Şahna deposundan döşenen yaklaşık 11,5 kilometre şebeke hattı olmak üzere toplam 16 kilometrelik içmesuyu hattıyla mahalle sakinlerinin evlerine yeterli debide içmesuyu temin ediliyor.
“Şahna köyünü şahane bir köy yaptı Başkanımız”
Şahna Mahallesi Muhtarı Cumali Toker, Başkan Seçer’e teşekkürlerini ileterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim köyümüz 1928’de kurulmuş, 120 haneden oluşan 270 nüfuslu bir köy. Bizim daha önce şebeke suyumuz, içmesuyumuz hiç yoktu, tarihimizde hiç olmadı. Vahap Seçer Başkanımız göreve geldiği ilk günden itibaren yoğun bir çalışmayla içmesuyumuzu getirdi. Şu anda tüm köyümüzde evlerimizde içmesuyumuz var. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz. Sevinçliyiz, mutluyuz. Hatta geçen gün bayramda ziyaretimize geldi, bizim sevincimizi paylaştı. Suyun aktığını kendisi de gördü. Coşkulu bir kalabalıkla Başkanımızı da karşıladık. Memnuniyetimizi dile getirdik. Kendisine teşekkür ettik. Sağ olsun, var olsun. Daha önceki yıllarda içmesuyu yokken bizim köyümüz çok sıkıntılıydı. Camide suyumuz olmazdı. Cuma namazına giderken evde abdestimizi alır giderdik. Mezarlıkta su yoktu, evlerde su yoktu. Yani su hayattır. Şahna köyüne hayat veren Başkanımız Vahap Seçer’e çok teşekkür ediyorum. Şahna köyünü şahane bir köy yaptı Başkanımız.”
“100 yıllık hasretimiz bitti”
Şahna Mahallesi sakinlerinden Nail Arı, yaşının 60’ya yaklaştığını belirterek, “Bu yılki kadar hiç mutlu olmadım. Kuraklığa rağmen Vahap Başkanımıza çok teşekkür ediyorum suyumuzu getirdi. Yoksa biz bu sene banyo yapamadığımız gibi susuz da kalacaktık. İçmesuyumuz var çok şükür. İşten geldiğimizde duşumuzu alıyoruz rahatlıkla. Önceleri su biter diye duş alamıyorduk. Hanımlar çeşmelerde su arıyorlardı, bazen bulamıyorlardı. Binlerce şükür 100 yıllık hasretimiz bitti. Başkanımız bize suyumuzu getirdi, bizi mutlu etti. Başkanımızın hizmetleri çok. Köprü yaptı Üzümlü-Tol arasına. Yolumuzun şu anda çalışması devam ediyor, asfaltlama olacak. Zaten bir memlekette yolla, su olduktan sonra her şeyi çözeriz biz” dedi.
“Şimdi herkes mutlu, herkes huzurlu, herkes sevinçli”
Mahalle sakinlerinden Ayşe Toker, 1988 yılında gelin olarak Şahna’ya geldiğini, köyde tek çeşme olduğunu ve insanların çeşmeden evlerine su getirdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Mutfağını, tuvaletini, banyosunu, lavabosunu, bütün suyunu o çeşmeden taşımakla idare ediyordu köy. Bu çeşme birkaç sene önce kurudu. Köylüler suyu dereden getirmeye başladı. Traktörlerle, çapalarla getirmeye başladılar. Taşımayla, pet şişelerle, bidonlarla getirmeye başladılar. Şimdi onu da getiremez oldu köylüler. Ne yapalım? Muhtarlarımız o kadar çabaladı, o kadar müracaat etti, yıllarca gelmedi. Ama Vahap Seçer’in döneminde sağ olsun, Allah razı olsun köyümüze su geldi. O kadar rahat, o kadar mutlu, o kadar huzurluyuz. Hiç suyu olmayanlar, arabası olup getiremeyen insanlar vardı. O kadar mağdur insanlar vardı. O günler çok geride kaldı ama çok kötü bir yaşantıydı. Gençliğim su yollarında geçti. Her şeyimizi, çeşmeden taşıdığımız kaplarla idare etmek zorundaydık. Şimdi herkes mutlu, herkes huzurlu, herkes sevinçli. Bugünümüze çok şükür. Evimizde suyumuz akıyor. Bulaşıklarımızı, çamaşırlarımızı rahat yıkayabiliyoruz.”
“Bizi yıllardır kavuşamadığımız suya kavuşturdu”
Zihniye Ersoy, daha önce kovalarla çeşmeden su getirdiklerini, çeşmenin ise kuruduğunu vurgulayarak, “Sağ olsun, var olsun Vahap Seçer. Bizi yıllardır kavuşamadığımız suya kavuşturdu. Allah razı olsun. Allah işini, gücünü rast getirsin, sağlık, sıhhat versin. Yollarımızı yapıyor. Çocuklarım çıkamadığı, arabayla gelemediği yollardan şimdi geliyor, gidiyor. Çamaşırımızı yıkıyoruz, bulaşık makinemiz çalışıyor. Her şeyimizi yapıyoruz. Her gelen bu kadar hizmet etseydi daha ne isterdik?” dedi.