OLGU EROL KARAASLAN
Çocuk eline kalemi almış, ucunda kömürden kapkara bir dünya varmış.
Bu ülkede kadın olmak, çocuk olmak hüzünlü, korkulu bir o kadar acımasız.
Umutsuz.
Tekinsiz.
Ülke çocuk istismarı haberleriyle sarsılıyor. Sarsılan sadece biz miyiz?
Biz kimiz?
Hayatı kolay olmayanlar, onurlu ve temiz yaşamaya çalışanlar, başkasının acısını kendi acısı, derdini kendi derdi bilip çabalayanlar, emek hırsızlarına karşı emeğiyle var olanlar, duygularını yatırıma dönüştürenlere karşı duygularıyla yaşayanlar. Aynı yerden vurulup aynı yerden kanayanlar. Kaybettiğimiz kadınları, yaralı çocukları unutmayanlar. Masumiyete ve inceliğe içinde yer bırakanlar. Direnenler yani. Yapılan tüm kötülüklere hafızası ile direnenler.
Yetmez…
Acı nesiller coğrafyasında yaşamak böyle bir şey. Bir ceza belki. Bir çocuğun bir gülüşü için sadece direnmek yetmez.
Cehaletin karanlığına karşı söylemler yetmez.
Mücadeleler yetmez.
Konuşmalar yetmez.
Uğradığı istismarı resmeden çocuğa özürler, yalvarmalar, ahlar, kınamalar yetmez.
Bakıyorum çizdikleri resme, bakıyorum tekrar tekrar. Orada onlar için, burada benim için duruyor dünya.
Anlıyorum ki ağlamalar, feryatlar yetmez.
Bu kara cehalete geçit verenler uyanmadıkça, bu vahşete kanunlarıyla, kurumlarıyla destek verenler, bunlara destek verenleri başımıza getirenler ve tutanlar bu çocukların acılarını anlayana ve gerekeni yapana kadar hiçbir kelime, eylem yetmez.
Kara bir coğrafyada kara bir tarihte daha fazla karalaşmadan ayağa kalkmadıkça, siz, biz bu çocukların yıkık dökük hayatından bu ülkenin çaldığı ne varsa geri vermedikçe hiçbir tedavi, hiçbir zenginlik, hiçbir umut bu kör kuyudan onları çıkarmaya yetmez.
Karşımızda ağır aksak duran, topallayan, kafası, ruhu, bedeni allak bullak olan bu çocukların gözlerindeki bin bir renkteki hüznü silmeye paralarınız, ganimetleriniz, mitinglerde bayrak sallamanız, en ön saflarda slogan atmanız yetmez…
Bu ülkenin anayasasında “sosyal devlet” yazıyor ve yine bu ülkede her gün küçücük çocuklar yargılanıyor, istismara uğruyor, acıdan ve yokluktan ölüyor.
Nedir bundan daha fazla seni ayağa kaldıracak olan?
Söyle.
Çocuk eline kalemi almış, ucunda kömürden kapkara bir dünya varmış.
Onu kör kuyulardan çıkarmak senin elinde…